Türkiye ve Irak’ın birlikte gerçekleştireceği Kalkınma Yolu Projesi, Avrupa ile Asya’nın ticaretinde yeni bir rota sunacak. Kalkınma Yolu, Süveyş Kanalı’ndan geçen Güney Koridor’a kıyasla nakliye süresini de 10 gün kısaltacak.


 

Yeni ticaret rotası, küresel ticarette alternatif yol olmasının yanında Türkiye’nin 800 milyar dolarlık Körfez ülkeleri pazarına ihracatını hem hızlandıracak hem de artıracak. Türkiye’nin üçüncü büyük ihracat pazarı Irak ile de yeni bir dönem başlıyor.

 

HABER: ŞEREF KILIÇLI

 

Ticaret koridorlarındaki gelişmeler, 2024 yılında da küresel ticareti doğrudan etkilemeye devam ediyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), Kızıldeniz’deki saldırılar nedeniyle Süveyş Kanalı’ndaki ticaret hacminin yılın ilk iki ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50 azaldığını açıkladı. IMF, ayrıca Ümit Burnu’ndaki ticaret hacminin ise aynı dönemde yüzde 74 arttığının tahmin edildiğine de dikkat çekti. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ise yılın ilk çeyreğinde günlük küresel petrol talebinin 1 milyon 700 bin varil arttığını duyurdu. Petrol talebindeki yükselişte, Kızıldeniz’deki riskten kaçınmak için gemilerin Ümit Burnu’na yönlendirilmesinin yakıt tüketimini artırmasının da etkili olduğu belirtildi.

 

IRAK’TAKİ YATIRIM

 

Nakliyelerin Ümit Burnu’ndan bugün yaklaşık 45 günde, Kızıldeniz’den 35 günde yapılması, yeni rota oluşturulması projelerini de güçlendiriyor. Türkiye ile Irak arasındaki Kalkınma Yolu Projesi gerçekleştirilirse bu süre 25 güne inecek. Projenin Irak tarafında, Basra Körfezi’ndeki Büyük Fav Limanı, 1200 kilometrelik demiryolu ve otoyolla Ovaköy üzerinden Türkiye’ye bağlanacak. Orta Doğu’nun en büyük limanı olması hedeflenen ve 2025’te tamamlanması planlanan Büyük Fav Limanı’nı Türkiye sınırına bağlayacak 1200 kilometre uzunluğundaki demiryolu ve otoyolların 17 milyar dolara mal olması öngörülüyor. Büyük Fav Limanı’ndan Türkiye sınırına ulaşacak Kalkınma Yolu Projesi, Çin’in İpek Yolu doğrudan Irak’tan geçmediği için muhtemel çatışma ve savaş durumlarında yine alternatif güzergâhlardan biri. Ayrıca, Eylül 2023’teki G20 zirvesinde gündeme getirilen Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) projesine göre daha fizibıl olduğu da kaydediliyor.

 

DİPLOMASİ TRAFİĞİ ARTIYOR

 

Kalkınma Yolu Projesi’ndeki son durum hakkında Irak Ulaştırma Bakanı Rezzak Muheybes es-Sadavi, Türkiye ziyaretinde şu açıklamayı yapmıştı: “Kalkınma Yolu Projesi’nde Büyük Fav Limanı yüzde 85, demiryolları yüzde 55, otoyollar ise yüzde 35 tamamlanmış durumda. Mali ve ekonomik konular devam ediyor. Etüt çalışmalarımız da sürüyor. İki ülkenin bu projeyle ilgili ofisler açması noktasında anlaştık. Ayrıca, demiryolu ve limanlar konusunda Türk firmalarıyla görüşeceğiz, firmaların tecrübelerinden yararlanmak isteriz.” Sadavi’nin Türkiye ziyaretinin ardından bir başka önemli gelişme de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın terörle mücadelede işbirliği görüşmeleri için 14 Mart’ta Irak’a gitmesiyle yaşandı. Terör tehdidine karşı iki ülkenin yapabileceği çalışmalar istişare edildi. Nisan ayında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak’a gideceği duyuruldu. Öncelikli gündem maddeleri arasında Kalkınma Yolu da var.

 

TÜRKİYE’NİN İHRACATINDA ÜÇÜNCÜ

 

Irak, aynı zamanda Türkiye’nin dış ticaretinde önemli bir ihracat pazarı. Nitekim geçtiğimiz yıl Türkiye, 255 milyar 777 milyon dolar değerinde mal ihracatı gerçekleştirirken, Irak ilk beş ülke arasında yer aldı. Dış ticaret verilerine göre, ilk sırada 21 milyar 92 milyon dolarla Almanya bulunuyor. Almanya’yı, 14 milyar 826 milyon dolarla ABD, 12 milyar 786 milyon dolarla Irak, 12 milyar 468 milyon dolarla Birleşik Krallık ve 12 milyar 381 milyon dolarla İtalya izledi. Irak’ın Türkiye ihracatından aldığı pay ise 2023’te yüzde 5 seviyesinde gerçekleşti. Irak’a ihracatın 2004 yılındaki 1.8 milyar dolar seviyesinden 12.7 milyar dolar seviyesine gelmesinin ilerisi için de anlam taşıdığı kaydediliyor. Irak, sadece mal ihracatçıları için değil, hizmet ihracatçıları için de önemli bir pazar. 

 

Türk müteahhitlik firmaları tarafından Irak’ta bugüne kadar 34 milyar dolar değerinde 1100 proje üstlenildi. Bu rakam Irak’ı, Türk firmaları tarafından dünyada en fazla proje üstlenilen 3. ülke konumuna getirdi.

 

PAZAR GENİŞLEYECEK

 

Kalkınma Yolu Projesi’nin Türkiye’ye önemli bir artısı da ters rota olarak kullanma imkânı olacak. Yani Türkiye’nin Körfez ülkeleri ile birlikte Basra Körfezi’nin karşı kıyısındaki ülkelere de ihracatı kolaylaşacak. Projeye; Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar ve Suudi Arabistan’ın da destek vermesi yine önemli bir avantaj. Rota’yı güçlendirecek bir başka adım da Suudi Arabistan’daki Arar Sınır Kapısı’nın aktifleştirilmesi olacak. Bu kapsamda Türkiye ile Suudi Arabistan arasında görüşmeler yapıldığı kaydedildi. Türkiye, 

2023 yılında Birleşik Arap Emirlikleri’ne 8 milyar 593 milyon dolar, Suudi Arabistan’a 2 milyar 620 milyon dolar, Katar’a 791 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi. Kalkınma Yolu Projesi, diğer Körfez ülkeleri; Kuveyt, Umman, Bahreyn de dahil edildiğinde Türkiye’nin bölgeye yıllık yaklaşık 26 milyar dolarlık mevcut ihracatının artmasını sağlayacak. Ayrıca Türkiye’nin yaklaşık 800 milyar dolarlık Körfez pazarına ihracatını da hızlandıracak.

 

GÜVENLİK TİCARETİ DE SAĞLAYACAK

 

Irak’tan sonra Kalkınma Yolu Projesi’nden en çok istifade edecek ülkenin Türkiye olduğunu belirten Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Karataş, İstanbul Ticaret’e şu değerlendirmelerde bulundu: “Kalkınma Yolu’na Türkiye’nin de projesi diyebiliriz. Avrupa ile Uzak Doğu ülkeleri arasında alternatif transit güzergah olmasının birçok faydası var. Ancak ters rota yani Türkiye’den Körfez’e düşünüldüğünde, Irak ve diğer Körfez ülkelerine daha çok ihracat yapabilme ve mallarını daha hızlı taşıyabilme imkanını sağlayacak. Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) projesi, Kalkınma Yolu gibi pratik bir rota değil. Bu sebeple, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de Kalkınma Yolu’ndan istifade edecektir. Burada İran faktörü de dikkate alınmalı. Terör engelinin kaldırılması konusu da proje için önemli. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Irak ziyaretine bu yönüyle bakmak gerekiyor. Çünkü ticaret güvenliği, güvenlik de ticareti temin edecek. Irak yönetimi de PKK’nın Irak’tan çıkarılmasının Kalkınma Yolu için gerekli olduğunun farkında diyebiliriz.” 

 

İLERİDE GÜMRÜK BİRLİĞİ MÜMKÜN MÜ?

 

Bölgesel istikrarın sağlanmasının ekonomi için de önemli olduğunu belirten Doç. Dr. İbrahim Karataş, “Mesela Rusya-Ukrayna savaşından sonra bir istikrarsızlık oluştu. Avrupa ekonomisinin lokomotifi Almanya, 2023’te yüzde 0.3 küçüldü. Irak, petrol rezervlerinde dünyanın ilk beş ülkesi arasında. Ancak bölgede yaşanılan istikrarsızlık sebebiyle bu zenginliğinden diğer Körfez ülkeleri gibi faydalanamadı. Irak, Kalkınma Yolu Projesi ile bir iradeyi ortaya koyuyor. Devam edilirse, hem istikrarı sağlayacak hem de Irak’ı bir şekilde terörle mücadeleye sevk edecek. Süreç başarı ile neticelenirse elbette ki bunun ekonomik meyvelerini toplayacak. Olumlu netice, daha büyük neticelere de vesile olabilir. İleride, Kalkınma Yolu’nun katılımcıları arasında gümrük birliği gibi bir işbirliği neden olmasın?” diye konuştu. Türkiye’nin ulaştırma altyapısının da bu süreçte avantaj sağladığına dikkat çeken Doç. Dr. İbrahim Karataş, “Körfez ülkelerinin Türkiye dışında Avrupa ile karasal bir bağlantısı yok. Ulaşım altyapısının daha ileriye gitmesi için atılan her adım önemli. Bu noktada dikkat çekmek istediğim bir husus var. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün demiryolu bağlantısının ivedilikle gerçekleştirilmesi ve yük trenlerine bekleme olmadan geçişin sağlanması gerekiyor” dedi. 

 

ULAŞTIRMA BAKANLIKLARI KARŞILIKLI OFİS AÇIYOR

 

Türkiye ile Irak arasında ulaştırma alanındaki işbirliğini daha ileri seviyeye taşımak ve Kalkınma Yolu Projesi’nin takibi için iki ülke arasında karşılıklı ofis açılacak. Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Kalkınma Yolu Projesi kapsamında yürüttüğü çalışmalarla ülkeden geçen 2 bin 88 kilometrelik demiryolu bağlantısı için 615 kilometrelik yeni hat, 1912 kilometrelik karayolu koridoru için ise 320 kilometrelik yeni otoyol yatırımı planladı. Planlanan demiryolu ağları Gaziantep-Ovaköy arasında bulunuyor. 

 

Bu demiryolu için 5.8 milyar dolarlık yatırım yapılacak. Şanlıurfa-Ovaköy arasında planlanan otoyolun yatırım tutarı ise 2 milyar dolar olarak öngörülüyor.

25 Mart 2024 Pazartesi

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye ile ABD arasında 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefini gerçekleştirmeye kararlı ve ticari ilişkileri ilerletmek amacıyla ortak çalışmalar yapmaya hazır olduklarını söyledi.


 

Bakan Bolat, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyinin (TAİK) ABD Ticaret Odası ve American Turkish Business Roundtable (ATBR) işbirliğinde düzenlediği 39. Amerikan-Türk Konferansı'na katıldı.

 

Türkiye ile ABD'nin 70 yılı aşkın süredir müttefik olduklarını vurgulayan Bolat, ABD ile ortaklığa değer verdiklerini dile getirdi.

 

Bolat, "İkili ilişkilerimizi mümkün olan her alanda ilerletme konusunda ortak çıkarımız olduğuna kuvvetle inanıyoruz." dedi.

 

Dünyanın yeni bir sanayi çağının eşiğinde olduğuna işaret eden Bolat, pandeminin ardından jeopolitik çalkantılar ile kritik sektörlerdeki arz krizlerinin geleneksel üretim ve dağıtım stratejilerinin doğasını değiştirdiğini söyledi.

 

Bolat, Gazze'de yaşanan trajediye dikkati çekerek, Türkiye'nin Gazze halkına en büyük katkıyı sağladığını, ateşkesin kalıcı hale gelmesinin yolunu bulmaya çalıştığını ve bu belirsizlik ortamında bölgede ihtiyaç duyulan barışın yeniden tesisi için diplomatik girişimlere öncülük ettiğini anlattı.

 

"ÜLKELERİMİZ VE İŞ TOPLULUKLARIMIZ ARASINDAKİ DİYALOĞU İLERLETMEMİZ GEREKİYOR"

 

Küresel doğrudan uluslararası yatırımların da düşüşte bulunduğunu, yatırımcı çekme rekabetinin her zamankinden daha yüksek olduğunu belirten Bolat, "Zorlukların üstesinden gelmek için ABD ve Türkiye'nin her zamankinden daha yakın işbirliği yapması gerekiyor." diye konuştu.

 

Bolat, potansiyelinin gerisinde olsa da mevcut işbirliğinin olumlu eğilimi yansıttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Ticari ilişkilerimiz son yıllarda giderek artıyor. Tıpkı ticaret gibi yatırımlar da ekonomik ilişkilerin önemli bir boyutunu oluşturuyor. Her iki yönde ve farklı sektörlerde yatırım akışlarının arttığını gözlemliyoruz. Son birkaç yıldır dikkate değer bir ticaret ve yatırım hacmi gözlemliyor olsak da devlet başkanlarımızın belirlediği 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefimize ulaşmamız için hala uzun bir yolumuz var. Türkiye, bu hedefi gerçekleştirmeye kararlıdır ve ticari ilişkilerimizi ilerletmek için ortak çalışmalar yapmaya hazırız. İddialı hedefimize ulaşmak için özellikle belirsizliklerle her zamankinden daha fazla karşı karşıya olduğumuz bir dünyada ülkelerimiz ve iş topluluklarımız arasındaki diyaloğu her düzeyde ilerletmemiz gerekiyor."

 

Son olarak Ticaret ve Yatırım Çerçeve Anlaşması (TIFA) kapsamında iki ülkeden yetkililerin bir araya geldiğini ifade eden Bolat, iki ülkenin iş dünyası için önemli konuların ele alındığını aktardı.

 

Bolat, ABD'deki temasları kapsamında ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo ile de görüşeceklerini belirterek, haftaya İstanbul'da ABD'nin önemli ticari etkinliklerinden "Trade Winds"in gerçekleştirileceğini kaydetti.

 

"Ülkemizi yatırımlar için cazibe merkezi haline getirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz"

Bolat, Türkiye'nin son dönemdeki ekonomik performansının ülkenin gücünün göstergesi olduğuna işaret ederek, ekonominin son 21 yılda dikkati çekici büyüme kaydettiğini söyledi.

 

Mal ve hizmet artışının da bu dönemde ülkenin ekonomik büyümesinin itici güçlerinden olduğunu vurgulayan Bolat, Türkiye'nin 2003-2023 yıllarındaki ortalama ekonomik büyümesinin ihracatın da etkisiyle yıllık yüzde 5,4 olduğunu bildirdi.

 

Bolat, "İhracatımızın kapsamını ve hacmini genişletmek, ülkemizi yatırımlar için cazibe merkezi haline getirmek hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz." dedi.

 

Dünyanın pandemi, iklim değişikliği ve jeopolitik gerginlikler gibi önemli zorluklarla karşı karşıya kaldığına işaret eden Bolat, tedarik zincirlerinin güvenilirliği önemli hale geldikçe Türkiye'nin yatırımcılar için daha cazip olacağını vurguladı.

 

"Türkiye'nin güçlü üretim altyapısının ABD'li yatırımcılar için oldukça cazip olduğuna inanıyoruz"

Bolat, Amerikalı firmaların Türkiye'nin üretimine, istihdamına hem de ihracatına katkı sağladığını ve sayılarının her geçen gün arttığını büyük bir memnuniyetle gördüklerini dile getirdi.

 

Bakan Bolat, "Türkiye'nin, güçlü üretim altyapısını, üretim üslerini ve tedarik zincirlerini çeşitlendirmeyi düşünebilecek ABD'li yatırımcılar için oldukça cazip olduğuna inanıyoruz." dedi.

 

ABD ile ticari ilişkilerdeki zorlukların ve bekleyen sorunların farkında olduklarına dikkati çeken Bolat, Türkiye'den ABD'ye çelik ve alüminyum ihracatına yönelik koruyucu önlemlerin iki ülkenin ekonomik ve ticari ilişkilerini engellemeye devam ettiğinin altını çizdi.

09 Mayıs 2024 Perşembe

İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey, "Haziran ayındaki toplantımızdan önce iki kez enflasyon ve bir de iş gücü piyasası verisini değerlendireceğiz. Açık olayım, haziranda politika faizinde bir değişiklik ne ihtimal dışında ne de planlı" dedi.


 

Bailey, Para Politikası Kurulunun (PPK) politika faizini yüzde 5,25'te sabit bırakma kararı sonrası düzenlenen basın toplantısında, enflasyonda artışa yol açan "küresel büyük şokların" etkisinin azalmaya başladığını söyledi.

 

İngiltere'de yıllık enflasyonun yüzde 3 seviyesine yaklaştığını ve gelecek aylarda BoE'nin hedefi olan yüzde 2'ye gerilemesini beklediklerini dile getiren Bailey, "Tüm bu gelişmeler cesaret verici ancak henüz banka faizini düşürebileceğimiz bir noktada değiliz. Önümüzdeki dönemde gelecek ekonomik verilere göre karar vereceğiz. Bununla birlikte verilerde artık daha az sürpriz yaşadığımızı söyleyebilirim. Bu da normal ekonomik dönemlere döndüğümüzün bir işareti. Haziran ayındaki toplantımızdan önce iki kez enflasyon ve bir de iş gücü piyasası verisini değerlendireceğiz. Açık olayım, haziranda politika faizinde bir değişiklik ne ihtimal dışında ne de planlı." diye konuştu.

 

Bailey, ülkede yüksek ücret artışlarına yol açan baskıların da hafiflemeye başladığını ifade etti.

 

Enflasyonun yüzde 2 hedefine gerilemesi konusunda oldukça iyi ilerleme kaydettiklerini belirten Bailey, şunları söyledi: "Muhtemelen gelecek çeyreklik dönemlerde politika faizinde indirime gitmemiz ve para politikasını biraz daha az kısıtlayıcı hale getirmemiz gerekecek. Muhtemelen şu anda piyasada fiyatlanandan daha hızlı faiz indirimine gidebiliriz ancak tamamen verilere odaklıyız ve enflasyon görünümüne ilişkin işaretlere çok dikkatli bakıyoruz. Veriler tahminlerle tamamen uyumlu olsa bile Bankanın bunun enflasyonun sürdürülebilir şekilde yüzde 2 hedefine gerilemesine ilişkin risklerin azaldığı anlamına gelip gelmediğine karar vermesi gerekiyor. Bu yüzden her toplantı bizim için yeni bir karar."

 

Bailey, İngiltere'de ekonomi ve enflasyon dinamiklerinin ABD'den farklı olduğunu ve son dönemde piyasa beklentilerinde bir miktar ayrışma görüldüğünü ifade ederek, "ABD Merkez Bankasının (faiz indiriminde) önce hareket etmesi gerektiğini ve biz de dahil diğerlerinin daha sonra harekete geçmesini söyleyen bir kanun yok." dedi.

 

BoE Başkanı Andrew Bailey, İngiltere'de enflasyonla ilgili bir görev ve hedefleri olduğunu belirterek, "Politika faizinde küçük bir indirime giderek de para politikasının hala kısıtlayıcı olabileceğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

09 Mayıs 2024 Perşembe