İstanbul Ticaret Odası, üyelerini güncel teşvikler ve destekler hakkında bilgilendirmek için ‘Sanayi Teşvikleri ve Destekleri Semineri’ düzenlendi. Seminere, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, meclis ve komite üyelerinin yanı sıra sektör temsilcileri katıldı.
GÜÇLÜ TÜRKİYE’YE GİDECEK YAPI TAŞI
Teşviklerin, sektörlerin ilerlemesi ve dönüşümü için önemli olduğunu vurgulayan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: “Medeniyet tarihi araştırmacılarının şöyle bir tespiti var. İnsanlığın yeni üretim unsurları yani zanaatları geliştirmeye başlaması, devlet yapısını kurmalarıyla mümkün oluyor. Onlara göre o tarihten beri en büyük işveren de devlettir. Gerçekten de devlet, tarihin her döneminde ilerlemenin lokomotifi, üretimin gelişiminin değişmeyen teşvik ve destekçisidir. Elbette bu teşvik ve destekler bugünkü yöntemlerle yapılmıyordu. En mühim teşvik aracı, vergilerin artırılması/azaltılması ve üretilen ürünleri devletin satın almasıydı. Zanaatlar böylece doğdu, sanayi bu şekilde gelişti. Üretim merkezleri bu sebepten yer değiştirdi. Böylelikle teşvik bir devletin ekonomik gidişatını, büyümesini, müteşebbis gücünün azlığını ya da çokluğunu, rekabetçiliğini belirleyen en büyük vasıta oldu. Bugün de böyledir. Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesini sağlamak, üretim kapasitesini artırmak, teknoloji tabanlı dönüşümü hızlandırmak ve işletmelerin rekabet gücünü geliştirmek ancak teşvik ile mümkündür. Devletimiz adına teşvikleri geliştirip uygulayan birim ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızdır. Bakanlığımız müteaddit alanlarda çok sayıda teşvik ve destek mekanizmasını devreye alıp, güçlü Türkiye’ye gidecek yolun yapı taşlarını döşüyor.”
OPTİMİZASYON TALEP EDİYORUZ
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Türkiye’de teşvikleri geliştiren ve uygulayan ana yapı olduğunu hatırlatan Avdagiç, “Teori ne kadar mükemmel olursa olsun, pratiğe dönüşmedikçe tozlu raflarda kalmaya mahkûmdur. Bu nedenle doğru teşviklerin üretilmesi kadar doğru firmalara hızla ve zamanında ulaştırılması da kritik önemdedir. Gelişmeler dalga hızıyla geliyor; dijitalleşme ve yeşil dönüşümün altında kalmadan üzerinde ‘sörf’ yapabilmek, yatırımlar için finansmanın temini ve doğru bilgiye erişim ile mümkündür” dedi. Avdagiç, teşvik tarihindeki önemli kilometre taşlarına değinerek, şöyle devam etti: “Bu sistemde devletin görevleri olduğu kadar firmalarımızın da sorumlulukları var. En mühim sorumluluk, işletmelerimizin teşviklere ilişkin güncel gelişmeleri takip edip yatırım vizyonlarını teknoloji–çevre–finansman ekseninde bütüncül bir plana oturtmalarıdır. Bunu başaran firmalar küresel değer üretme potansiyelini de koruyacaktır.”
Sektörlerin birçok süreçte birçok kurum ve kuruluşa başvurması gerektiğini söyleyen Başkan Avdagiç, “Bu süreç herkesi yoruyor. Bu kapsamda, bu durumun optimize edilmesi önümüzü açacaktır” dedi.
ADIMLAR PLANLI VE ÖLÇÜLEBİLİR OLMALI
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez ise dijital ve yeşil dönüşümün Türkiye’nin kalkınma rotasındaki önemini vurgulayarak şu bilgiyi verdi: “Bakanlığımız, Türkiye’de yatırım teşviklerinin tamamından sorumlu ana bakanlık konumunda. Benim de kardeşim sanayici; sektörde yatırım planlarken birçok mekanizma ile karşılaşıyor, bürokratik süreçlerin hızlandırılması ihtiyacını her fırsatta dile getiriyor. Çünkü bürokrasiyi hafiflettiğimiz ve süreçleri hızlandırdığımız ölçüde, Türkiye’nin ekonomik iklimi de iyileşecek.”
Dönmez, teşvik mekanizmalarına erişimde sürekliliğin önemine dikkat çekerek, “Yatırımcılarımız bazı durumlarda doğrudan yetkili birimlere ulaşabiliyor. Ancak amacımız, teşvik ve destek talep eden her işletmenin devlet temsilcilerine 7/24 erişebilir olması. Çünkü ‘bir şey istiyorsanız hepsini birden isteyin’ yaklaşımıyla değil, planlı, ölçülebilir ve sürdürülebilir adımlarla ilerlememiz gerekiyor” önerisinde bulundu.
AB İÇİN DEĞİL GELECEK İÇİN
Dönmez, TÜBİTAK üzerinden mentorluk ve mentor finansman desteği sağladıklarını hatırlatarak, bu alanlara yönelik finansman desteğinin 24–50 milyon TL bandında sürdüğünü vurguladı. Yeşil dönüşümün yalnızca ihracat baskısı nedeniyle değil, gelecek nesiller için zorunluluk olduğunu söyleyen Dönmez, “Yeşil sanayi dönüşümü, sadece Avrupa Birliği pazarına daha fazla mal satmak için değil; çocuklarımızın geleceğini güvence altına alacak bir medeniyet sorumluluğu olduğu için gereklidir. Bu nedenle ‘AB istiyor’ diye değil, Türkiye’nin sürdürülebilir geleceği için bu adımları atıyoruz. Bu mesajı her platformda, her mecrada tekrarlıyoruz” diye konuştu.
YATIRIM TAAHHÜTLÜ AVANSTAN YARARLANIN
Yeşil organize sanayi bölgelerindeki gelişmelere de değinen Dr. Çetin Ali Dönmez, şu bilgiyi verdi: “12. Kalkınma Planı içinde ikiz dönüşüm programlarıyla dijital ve yeşil dönüşüm net şekilde yer alıyor. Bu programı özel sektörle birlikte tasarladık; her satırında emeğimiz var. Türkiye’nin yükselişi; Ar-Ge, teknoloji ve yeşil sanayi dönüşümünden geçiyor. Dünya Bankası ile 600–700 milyon Euro bandında finansman desteği sağlayacak görüşmelerimiz sürüyor. Yeni nesil yeşil OSB’lerin artışıyla 150 milyon Euro yatırım hacmine ulaşan bölgeler oluşuyor. Yeşil OSB’lerde faaliyet gösteren firmaların görünürlüğü ve finansmana erişim gücü artıyor; bu da ihracat ve destek sistemine katılımı doğrudan güçlendiriyor. Firmalarımız dijital ortamda daha hızlı yol almalı; her şey dijitalleşiyor, biz de devlet olarak dijitalleşmeye devam ediyoruz. Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi gibi araçlar, işletmelerimiz için büyümeyi hızlandıran önemli destekler sunuyor.”
