Avrupa Birliği’nce (AB) 2021 yılında başlatılan Yeni Sanayi Stratejisi pek çok sektörde kapsamlı dönüşümler yapılmasına zemin hazırladı. Yeni stratejinin en önemli unsurlarından birini ise Döngüsel Ekonomi Eylem Planı oluşturuyor. Eylem Planı’na göre ‘satın al-kullan- at’ modelinden, ‘yeniden kullan-tamir et- geri dönüştür’ modeline geçilecek. AB, 2030 yılından itibaren ihraç edeceği tüm tekstil ürünlerinde geri dönüştürülebilir olma şartı arayacak. AB’nin en büyük tekstil tedarikçilerinden biri olan Türkiye’yi yakından ilgilendiren yeni düzenleme için tekstil sektörü de yol haritasını belirledi.
KENEVİR ÇÖZÜM OLABİLİR
Bir tekstil ürününün oluşturduğu karbon etkisinin yüzde 80’i hammadde seçimi ve tasarım aşamasına verilen kararlarla oluşuyor. Türk tekstil üreticileri yeşil dönüşümde ilk adımı imalatta organik hammadde kullanımıyla atacak. Organik sertifikalı yün, keten, bambu veya kullanılan elyaflara alternatif olabilecek soya, ısırgan, ananas kabuğu, portakal kabuğu gibi malzemelerin tekstil ürünlerinde kullanımı yaygınlaşıyor. Sektöre göre kenevir de yeşil dönüşümde önemli bir çözüm ortağı olabilir.
FIRSAT PENCERESİ
Türkiye hazır giyim ihracatının yüzde 60’ını, tekstil ihracatınınsa yüzde 37’sini AB ülkelerine yapıyor. Sektör temsilcileri; AB’nin hazır giyimde üçüncü, tekstilde ikinci büyük tedarikçisi olan Türkiye’nin bu sürece uyum sağlayabilirse önemli bir fırsat yakalayabileceğini hatırlatıyor. Türkiye’nin bu süreçte rekabet avantajı elde edebileceği düşünülürken, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği'ne göre, Türk tekstil sektörünün doğru politikalarla sıfır atığa ulaşması mümkün. Yüzde 95 geri dönüştürülerek yeniden üretime kazandırılabilecek potansiyele sahip olan tekstil ürünlerinin iç piyasadaki pamuk ihtiyacını da azaltması öngörülüyor.
ENDÜSTRİYEL ATIK SU
Tam uyumun 2030 yılında sağlanması gerekirken 2030 yılına kadar çeşitli düzenlemeler de kademe kademe devreye girecek. Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve tekstil birliklerince sektörün uyum sağlaması için çeşitli çalışmalar yapılırken, sektör endüstriyel atık su geri kazanım projeleri ile de üretim sürecinde oluşan atığı en aza indirme çalışmalarına ağırlık verecek. Ayrıca endüstriyel atık suyun arıtılmasından sonra ortaya çıkan suyun sıfır deşarjı için de destek mekanizmaları geliştirilecek.
HIZLI MODA BİTTİ
Avrupa Birliği’nde başlayan yeni süreçle birlikte hızlı moda devri de kapanmış olacak. Yeni süreçte zararlı hammadde içermeyen, sosyal haklara ve çevreye saygılı ürünler tekstil pazarında yerini alabilecek. Ayrıca dijital ürün pasaportu olmayan ürünlerin de pazara girişi engellenecek. Dijital ürün pasaportunda bir ürünün tasarımından nihai tüketim aşamasına kadar tüm süreçlerinin yer alması beklenecek. Ticaret Bakanlığı’nın tekstil sektöründe yeşil dönüşümü ele aldığı sunumdan alınan bilgilere göre dijital ürün pasaportu için beklenen en erken tarih ise 2027 yılı.
BAKANLIK DESTEKLERİ
Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu da bir süre önce konuyla ilgili olarak “Bu düzenlemenin Türkiye kadar önemli olduğu bir ülke yok. Bakanlık olarak bu konu üzerine yoğun mesai harcıyoruz” bilgisini paylaşmıştı. Ticaret Bakanlığı’nın Türk tekstil sektörünün sürece uyum sağlayabilmesi için çeşitli çalışmaları bulunuyor. Ticaret Bakanlığı’nca geçen yıl Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği (Responsible) uygulanmaya başlanmıştı. Mayıs ayı sonunda güncellenerek yeniden yayınlanan proje ile firmaların sürdürülebilirlik yol haritası danışmanlık giderleri desteklenmeye başladı.
CARİ AÇIK AZALABİLİR
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı (İTHİB) Ahmet Öksüz: İTHİB olarak tekstil sektörünün uyumu için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Sıfır atık genel olarak Al- Kullan- At dediğimiz modelden çıkıp yeniden dönüşümü esas alan üretim modellerini benimsiyor. Tekstil sektörü olarak bu sürece daha kapsamlı bakarak tasarımlarımızı ve üretimlerimizi bu doğrultuda şekillendirir ve teknolojimizi bu doğrultuda ilerletirsek sıfır atığa ulaşmamız mümkün olur. Kullanılmış giyim eşyası ve kullanılmış diğer eşya ürünleri de yeniden dönüştürülerek üretimde kullanılabiliyor. Bu çerçevede söz konusu ürünlerin ithalatına, iç piyasada yeniden kullanıma engel olacak şekilde ilgili Gümrük Müdürlüklerinin denetimde ihraç edilmek üzere izin verilmesi, Türkiye’nin pamuk tüketimini orta vadede yüzde 20 azaltacak bir potansiyele sahip. Geri dönüştürülerek tekrar üretime kazandırılan tekstil ürünleri, pamuk ithalatının azalmasıyla cari açığın azaltılmasına katkı sağlayacakken aynı zamanda geleceğe daha temiz bir çevre bırakmış olacak.
REKABETÇİLİĞİMİZLE ÖNE ÇIKACAĞIZ
Merter Sanayici ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gürbüz Oruç: Bu değişim, sektörümüz için bir zorluk gibi görünse de aslında büyük bir fırsat. Türkiye olarak tekstil ve hazır giyimde güçlü bir altyapıya sahibiz. Hızlı üretim kabiliyetimiz, kaliteli iş gücümüz ve esnek tedarik zincirimizle zaten öne çıkıyoruz. Şimdi, bu avantajlarımızı sürdürülebilirlik ve yeşil üretim anlayışıyla birleştirerek daha rekabetçi bir konuma gelme zamanı. Gerekli yatırımları yaparak, Ar-Ge’ye önem vererek ve sektör paydaşlarıyla el birliğiyle çalışarak Avrupa pazarında güçlü bir konum elde edeceğimize inanıyorum. Daha sürdürülebilir, daha çevre dostu ve daha rekabetçi bir Türkiye hazır giyim sektörü için hep birlikte çalışmaya devam etmeliyiz.