Burdur; gölleri, mağaraları, tabiat parkları ve yaylalarının yanı sıra antik kentler, höyükler, kervansaraylar, konaklar ve camiler gibi kültürel mirasıyla özel bir konumda bulunuyor. Bölge, doğa ve tarih turizmini bir arada sunarak ziyaretçilerine farklı deneyimler yaşatıyor.
Aksu Çayı üzerinde kurulu Karacaören Baraj Gölü, doğada dinlenmek isteyenler için önemli bir adres olarak öne çıkıyor. Çevresindeki tesisler ve mesire alanlarıyla göl, piknik ve aile etkinlikleri için de tercih edilen noktalar arasında yer alıyor.
Türkiye’de turistik ziyarete açılan ilk mağara olma özelliğini taşıyan İnsuyu Mağarası ise Burdur’un simgelerinden biri. Yaklaşık 600 metre uzunluğundaki yürüyüş rotası, sarkıt ve dikitleriyle dikkat çeken mağara, ziyaretçilerine eşsiz bir doğa keşfi sunuyor.
Doğal zenginlikleri ve kültürel birikimiyle Burdur, Teke yöresinin ruhunu yansıtan ve her mevsim farklı bir güzellik sunan şehirler arasında öne çıkıyor.
Ağlasun ilçesinde yer alan ve 2009'da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine dahil edilen Sagalassos Antik Kenti, Roma Dönemi'ne tarihleniyor.
Dünyanın en yüksek rakımlı 9 bin kişilik antik tiyatrosuna sahip olan antik kentte antik dönem heykeltıraşlığının en güzel örnekleri sergileniyor.
Sagalassos Antik Kenti'nde görülebilecek yapılar arasında Antoninler Çeşmesi'nin yanı sıra Roma Hamamı, kütüphane, konutlar, tapınak ve Heroon gibi bölümler bulunuyor.
Burdur Gölü kıyısında kurulan Lisinia Doğa Parkı, Türkiye'nin ilk yaban hayatı rehabilitasyon merkezlerinden biri olarak öne çıkan doğa odaklı bir proje olarak tanınıyor.
Kanser farkındalığı, organik tarım ve su kaynaklarının korunması gibi dokuz farklı alt proje kapsamında gönüllülerle birlikte çalışılan projenin yürütücülüğünü, veteriner hekim Öztürk Sarıca üstleniyor.
Sarıca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2005'ten bu yana Lisinia Doğa olarak çeşitli projeler yaptıklarını belirterek şunları kaydetti:
"Bizim ilk hedefimiz insanların kanserden uzak yaşamasını sağlamak ve kansere yakalanmalarını engellemek için bilinçlendirme projeleri yapmak. Geldiğimiz noktada pek çok projeyi başarmış durumdayız. Özellikle susuz tarım ve tıbbi aromatik bitkilerle ilgili projelerimize şu anda devam ediyoruz. Ulusal ve uluslararası bazda susuz tarımın önemini herkese anlatmaya çalışıyoruz. Anadolu tıbbi aromatik bitkiler konusunda cennet. Bu cennetin farkına varılması lazım. Özellikle kekik, adaçayı, gül ve lavanta hem susuz yetiştirilebiliyor hem de dünya ihtiyacının büyük bir kısmını sağlayabiliyor. Anadolu topraklarının hafızasının sakladığı pek çok bilgiyi biz tıbbi aromatik bitkilerimizle yoğurup insanlara şifa kaynağı olarak sunabiliyoruz."
Burdur Müzesi Hacılar, Kuruçay, Höyücek Höyükleri ve Boubon, Sagalassos, Kibyra ve Kremna'dan buluntuların yer aldığı 66 binden fazla esere ev sahipliği yapıyor.
Kuruluşu 1969 yılına dayanan müze, 2008'de Avrupa Müze Forumu'ndan "Gezilip Görülmeye Değer Müze" ödülüne layık görüldü.
Mehmet Akif Ersoy Kültür Evi, İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un TBMM'de Burdur milletvekili olduğu dönemde ikamet ettiği tarihi Çelikbaşlar Konağı'nda yer alıyor.
Erken Cumhuriyet döneminden kalma iki katlı yapı, taş temele sahip olup üst katı ahşap-kagir mimarisi ve ikinci kattaki cumbasıyla sade bir geleneksel Türk evi örneği olarak öne çıkıyor.
Ziyaretçiler, Ersoy'un yaşamını eserlerini ve Milli Mücadele dönemini, şiirlerini dokunmatik ekranlardan dinleyebilirken ayrıca hologram sunumu, Akif Kitaplığı, özel mektuplar ve TBMM belgeleri gibi tarihi objeler de burada sergileniyor.
Bembeyaz kumları ve turkuaz rengi sularıyla dünyaya ismini duyuran Salda Gölü, Türkiye'nin en can alıcı güzellikteki yerlerinin başında geliyor.
Kuş gözlemciliği gibi aktiviteler için uygun olan göl, magnezyum, soda ve kil bulundurmasından ötürü sağlık turizmi için de tercih ediliyor.
Göl kıyısında yer alan Salda Gölü Tabiat Parkı, tanıtım merkezi, lokanta ve rekreasyon alanlarıyla ziyaretçilere unutulmayacak anlar yaşatıyor.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne 2016'da alınan Kibyra Ören Yeri, Lidya ve Roma uygarlıklarının önemli şehirlerinden biri olarak biliniyor.
Dünyadaki en büyük odeon olan 3 bin kişilik yapının da yer aldığı antik kentte, 2006'dan bu yana devam eden kazılarda ortaya çıkarılan agora, hamam, bazilika, su kanalları ve anıt mezarlıklar, ziyaretçilerin kent yaşamını geçmişten bugüne bütüncül biçimde kavramasını sağlıyor.
Her yaş grubundan insanların bir araya geldiği yaren gecesi, sadece bir eğlence etkinliği değil, örf ve adetleri, oturup kalkmasını, büyüklerin küçüklere saygısını öğretildiği bir gelenek olarak öne çıkıyor.
Yöre halkının müzik, halk oyunları, oyunlar, sohbetler ile eğlendikleri bir kültür paylaşımı olan yaren gecelerinde boğaz havası, teke zortlatması, Serenler, Avşar zeybeği, hegit/egit veya kabak kemane, üç telli (cura), sipsi, kaval veya çam düdüğü gibi enstrümanlarla icra ediliyor.
Burdur ayrıca keçi ve sığırın kaburgasından hazırlanan coğrafi işaret tescilli Burdur şiş, ceviz ezmesi, Gölhisar kavurması ve Burdur mutfağına has çeşitli lezzetleriyle ziyaretçilerine farklı tatlar sunuyor.