Fransa’da insan hakları örgütü Ligue des droits de l’Homme tarafından yapılan şikayet üzerine, Paris Savcılığı Apple hakkında siber suç ön incelemesini başlattı ve dosyayı Siber Suçlarla Mücadele Ofisine sevk etti. Başvuruda, Siri üzerinden toplanan kullanıcı seslerinin yüklenicilerce kalite denetimi amacıyla dinlendiği; bu kayıtlar arasında hassas içeriklerin de bulunabildiği vurgulandı.
2019’DAN KALAN İDDİALAR
Süreç, 2019’da The Guardian’ın haberleriyle görünür olmuştu. Haberde, Apple’ın görevlendirdiği üçüncü taraf personelin, Siri etkileşimlerinden alınan kesitleri hizmet kalitesi değerlendirmesi için dinlediği; bu süreçte özel tıbbi verilerden mahrem sohbetlere kadar hassas içeriklerle karşılaşılabildiği aktarılmıştı. İddiaların kamuoyuna taşınmasında, İrlanda’da Apple için çalışan eski bir alt yüklenici Thomas Le Bonniec’in beyanları etkili olmuştu.
APPLE’IN YANITI VE ADIMLAR
Şirket, iddiaların ardından söz konusu ‘derecelendirme’ uygulamasını askıya aldı; önce kullanıcıya abonelikten çıkma (opt-out) seçeneği sundu, ardından sadece açık katılım (opt-in) ile değerlendirme yapılacağı bir modele geçti. Bu dönem, Apple’a karşı açılan toplu davalarda tazminat ödemelerini kabul eden uzlaşılarla da sonuçlandı. Buna karşın Fransa’daki yeni şikayet, özellikle kanser hastaları gibi kırılgan gruplara ait kayıtların işlendiği iddiasını yeniden gündeme taşıdı.
FRANSA’DA HUKUKİ SÜREÇ
Savcılık, şikayetin siber suç boyutunu incelemek üzere teknik birimlere yönlendirirken, sürecin Apple’ın gizlilik taahhütleri ile fiili uygulamaları arasındaki ayrışmayı aydınlatmayı hedeflediği belirtiliyor. Şikayetin, olayların üzerinden yıllar geçtikten sonra yapılmış olmasının nedeni netleşmiş değil; ancak başvuru, gizlilik ve rıza ilkesinin dijital asistan çağındaki sınırlarını yeniden tartışmaya açıyor.
NEDEN ŞİMDİ GÜNDEMDE
Siri’nin yetenekleri mesajlaşmadan yol yardımına, acil durum iletiminden aile-arkadaş iletişimine kadar genişlerken; ses verilerinin kalite artırımı amacıyla insan incelemesine tabi tutulması, veri koruma ve etik denetim açısından Avrupa’da yüksek hassasiyet oluşturuyor. Fransa’daki soruşturma, benzer uygulamaların şeffaflık, minimizasyon ve açık rıza ilkeleriyle ne ölçüde uyumlu yürütüldüğüne ilişkin emsal niteliği taşıyabilir.