istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

Siber güvenlik dijital çağın temeli oldu

Dijital dönüşüm, kurumların işleyişini yeniden şekillendirirken siber güvenlik artık bir tercih değil, varoluşsal bir zorunluluk haline geldi. iCredible Technology Üst Yöneticisi (CEO) Mustafa el Aliwat, “Şirketler, dijital dönüşümle birlikte siber güvenliğe yatırım yapmazsa bu, tek başına bir şirketi batırabilir.” dedi.

Giriş: 07.12.2025 - 12:33
Güncelleme: 07.12.2025 - 12:33
Siber güvenlik dijital çağın temeli oldu

Aliwat, dijitalleşme hızının siber güvenlik ve mahremiyet alanlarında yeni riskleri beraberinde getirdiğini belirterek, “Artık şirketlerin her birinin kendine özgü dijital bir parmak izi var. Yapay zekâ bu dönüşümü daha karmaşık hale getiriyor. Ürettiği şey genellikle olgunlaşmamış bir ürün oluyor, bu yüzden onu yönlendirecek tecrübeli insanlara hâlâ ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı.


YAPAY ZEKÂ DÖNÜŞÜMÜ YÖNETİYOR AMA HATALARI DA ÜRETİYOR

Aliwat, dijital dönüşümün yalnızca otomasyon değil, aynı zamanda yapay zekâyla birlikte “öğrenen sistemler” dönemine geçiş anlamına geldiğini söyledi. “Bugün yapay zekânın ortasında hâlâ insan var çünkü hataları düzeltmemiz gerekiyor. Ancak kendi kodunu ve verisini değiştirebilen sistemler devreye girdiğinde insana ihtiyaç kalmayacak.” değerlendirmesinde bulundu.


Yapay zekânın bugünkü konumunun internetin ilk yıllarına benzediğini dile getiren Aliwat, “Henüz potansiyelini tam anlamış değiliz. Nasıl ki internet ilk çıktığında e-posta ve alışveriş hayal bile edilemiyordu, yapay zekâ da aynı noktada. Henüz o 1-2 turu dönemedik.” dedi.


DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE YENİ CEPHE: SİBER GÜVENLİK VE MAHREMİYET

Aliwat, yapay zekânın gelişmesiyle birlikte güvenlik cephelerinin çoğaldığını, ancak mevcut yasal düzenlemelerin bu hıza yetişemediğini vurguladı:

“KVKK bireysel veriyi koruyor ama şirket verileri ya da ülke için stratejik veriler nasıl işlenecek, nasıl saklanacak, tanımlı değil. Siz bir cepheyi tutmuşken diğeri açılıyor. Bu yüzden siber güvenliğe yatırım yapmamak bir şirket için yıkıcı sonuçlar doğurabilir.”


Yapay zekâ çağında etik ve mahremiyet konularının öncelik kazandığını belirten Aliwat, “Artık birinin görüntüsünü alıp ona istediğinizi söyletebiliyorsunuz. Bunu nasıl kanıtlayabilirsiniz? Ülkeler önce etik ve mahremiyet düzenlemelerine, sonra siber güvenliğe odaklanıyor çünkü kişisel haklara dokunan ilk katman artık bunlar.” diye konuştu.


Siber güvenlik dijital çağın temeli oldu

“YAPAY ZEKÂYLA DOĞRU İLİŞKİ KURMAYI ÖĞRENMELİYİZ”

Aliwat, sadece kurumların değil bireysel kullanıcıların da yapay zekâyla doğru ilişki kurmayı öğrenmesi gerektiğini belirterek, “Prompt engineering (komut tasarımı) artık bir beceri haline geldi. Yapay zekâyı nasıl yönlendireceğini bilmeyen düşük verim alıyor. Direksiyonun tepkisini bilmeden araç kullanmak gibi.” ifadelerini kullandı.


Dijital dönüşümün yalnızca teknolojik değil aynı zamanda sorumluluk temelli bir çağ başlattığını söyleyen Aliwat, “Yapay zekâ çağında en büyük tehdit artık teknoloji değil, kontrolsüzlük. Kim, neye erişiyor, hangi veri nerede işleniyor, bunları bilmeden dönüşüm olmaz. Siber güvenlik, artık sadece dijitalleşmenin değil, varlığın temelidir.” dedi.