Batılı ülkelerin uyguladığı kapsamlı yaptırımlar Rusya'daki çeşitli sektörleri olumsuz, savunma sanayisi gibi sektörleri ise olumlu etkiledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in şubatta yaptığı açıklamaya göre, ülkedeki savunma sanayisinde, savaşın başlamasından bu yana ilave 520 bin kişi istihdam edildi.
Rusya Başbakan Yardımcısı Denis Manturov da yaptığı açıklamada, savunma sanayisindeki maaşların son 2 yılda yüzde 30 ila 60 arttığını söylemişti.
Ülkedeki savunma sanayisinin tepe ismi, Rostec Başkanı Sergey Çemezov, şirketindeki bazı işletmelerde askeri ürünlerin üretiminde 50 kattan fazla artış yaşandığını aktarmıştı.
Ukrayna savaşının başlamasının ardından ülkenin savunma sanayisinde başta tank, füze, insansız hava aracı, hava savunma sistemleri ve diğer füze sistemleri üretiminde artış görülmüştü.
Öte yandan, Ukrayna savaşı ve ardından bir süre uygulanan seferberlik döneminde Rusya'yı çok sayıda kalifiye personelin terk ettiği belirtiliyor. Yaklaşık 600 ila 800 bin kişinin yaklaşık 1 ay süren seferberlik nedeniyle ülkeyi terk ettiği tahmin edilirken, aradan geçen zamanda söz konusu kişilerin bir kısmının Rusya'ya döndüğüne işaret ediliyor.
Ülkenin yabancı ülkelerden kalifiye işçi çekmekte de zorlanması, yaşanan terör saldırıları nedeniyle katılaşan göçmen politikaları da işsizliği rekor seviyeye gerileten önemli etkenler arasında yer alıyor.
Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, Kasım 2023'te yaptığı açıklamada, ülke ekonomisindeki ana sorunun personel açığı olduğunu söylemişti.
Ülkede işsizlik oranı ise mayıs ayı verilerine göre yüzde 2,6 ile rekor seviyede gerçekleşti.
İNSAN SERMAYESİ EN KIT KAYNAK HALİNE GELDİ
Rusya Bilimler Akademisi Ekonomi Enstitüsünün yayımladığı rapora göre, ülkede 4,8 milyon kişilik iş gücü açığı bulunuyor.
Raporda, iş gücü açığının 2022 ve 2023'te hızlı şekilde arttığına işaret edilirken, bunun ekonomik büyümeyi engelleyen bir etken olduğu belirtildi.
Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı Maksim Reşetnikov da ülkedeki iş gücü açığına ilişkin Eylül 2023'te yaptığı değerlendirmelerde şu ifadeleri kullanmıştı: "İnsan sermayesinin, yani insan kaynağının ekonomideki en kıt kaynak haline geldiği gerçeğine itiraz etmek zor. Yatırımlar, finans, teknoloji bile değil, bunların hepsi zor konular. Ancak temel sorun insan kaynağıdır. Bu aynı zamanda son derece düşük işsizlik oranına da yansıyor. Yüzde 3 oranı bizim için anormal bir durum."
Reşetnikov, göçmenlerin ekonomiye daha etkin şekilde katılmalarının sağlanması, iş gücü verimliliğinin artırılması ve üretim süreçlerine yapay zekanın daha fazla entegre edilmesi sayesinde iş gücü sorununun çözülebileceğini söyledi.
PUTİN'DEN "İŞ GÜCÜ SORUNU YILLARCA SÜREBİLİR" UYARISI
Rusya merkezli Girişimciliği ve Ekonomiyi Geliştirme Enstitüsünün nisanda yayımladığı bir başka raporda, ülkedeki şirketlerin yüzde 90'ından fazlasında iş gücü açığı yaşandığı ifade edildi.
Neredeyse tüm sektörlerde sorun yaşandığına işaret edilen raporda, maaş artışları ve maddi destek gibi bazı tedbirlerin de sınırlı etkiye sahip olduğu kaydedildi.
Devletle özel sektör arasında göçmen iş gücüne yönelik farklı bir yaklaşım sergilendiği değerlendirmesine yer verilen raporda, iş dünyasının göçmenleri önemli bir insan kaynağı olarak gördüğü ancak devletin göçmenlere yönelik daha muhafazakar yaklaştığı belirtildi.
Putin, 4 Nisan'da konuya ilişkin yaptığı bir başka değerlendirmede, iş gücü açığının uzun bir süre devam edebileceğini dile getirerek, "Önümüzdeki yıllardaki demografik zorluklar göz önüne alındığında, Rus ekonomisinin personel ihtiyacı ve hatta sıkıntısı yaşayacağı kesinlikle doğru, bunu anlamalıyız." demişti.
Uzmanlar, hükümetin iş gücü açığına yönelik sorunların çözümü için aldığı tedbirlerin yetersiz olduğunu, uzmanlık eğitimleri ve iş gücü piyasasına yönelik yenilikçi yaklaşımların gerektiğine işaret ediyor.