ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), üretken yapay zekanın ordu nezdinde kullanımını test etmek amacıyla San Francisco merkezli OpenAI ile 200 milyon dolarlık bir prototip geliştirme sözleşmesi imzaladı. Bakanlık tarafından yayımlanan açıklamada, anlaşmanın savaş ve kurumsal alanlarda “kritik ulusal güvenlik sorunlarına çözüm” getirmeyi hedeflediği belirtildi.
İLK RESMİ ORTAKLIK
OpenAI, bu projeyi kamu sektörüne yönelik ilk kapsamlı yapay zeka ortaklığı olarak tanımlıyor. Şirket, gelişmiş yapay zeka sistemlerinin askerlerin sağlık hizmetlerinden siber güvenliğe kadar çeşitli idari alanlarda büyük fayda sağlayabileceğini vurguluyor. Savunma Bakanlığı’nın yürüttüğü bu girişim, üretken yapay zekanın kamu hizmetlerinde kullanımına dair potansiyeli ortaya koymayı amaçlıyor.
KURALLARA UYUMLU KULLANIM
Şirket yetkilileri, yapay zekanın askeri amaçlı kullanımının, OpenAI’nin etik kullanım kılavuzlarıyla tamamen uyumlu olacağını açıkladı. Bu kapsamda geliştirilecek prototiplerin, insan yaşamına yönelik riskleri azaltmayı ve demokratik değerleri desteklemeyi hedeflediği vurgulandı.
BÜYÜK TEKNOLOJİLER ORDUNUN HİZMETİNDE
Son dönemde ABD ordusuyla iş birliği yapan teknoloji şirketlerinin sayısı artıyor. Meta, OpenAI ve Palantir gibi firmalar, yapay zeka destekli savunma teknolojilerini ordunun hizmetine sunuyor. Bu gelişmeler, yapay zekanın sadece ticari değil aynı zamanda jeopolitik ve stratejik bir unsur haline geldiğini gösteriyor.
GÜVENLİK ODAKLI İŞ BİRLİĞİ
Geçtiğimiz yıl, OpenAI ile savunma teknolojisi firması Anduril Industries arasında bir iş birliği başlatılmıştı. Ortaklık, yapay zekanın savunma görevlerinde kullanılmasını hedeflerken; özellikle dron ve insansız hava sistemlerine karşı etkili bir savunma hattı kurmayı amaçlıyor. Anduril’in askeri platformları ile OpenAI modelleri bu doğrultuda entegre ediliyor.
Bu kapsamlı sözleşme, yapay zekanın kamu sektöründe ne derece stratejik bir unsur haline geldiğini ve ABD’nin teknolojik üstünlüğünü koruma konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Geliştirilecek sistemlerin, sadece savunma değil, aynı zamanda etik, güvenlik ve insan hakları standartlarına uygun şekilde geliştirilmesi bekleniyor.