Orta Asya’da yeni rotalar Türkiye’ye çıkıyor

Rusya-Ukrayna savaşı, Süveyş’teki güvenlik krizleriyle artan lojistik sorunlar, yeni Hindistan-Pakistan gerilimiyle ticari güvenliği etkiliyecek boyuta geldi. Bu gelişmeler, Asya ve Avrupa’yı da yeni ticaret yolları aramaya itti. Bu süreçte Türkiye ise Türk Devletleri Teşkilatı’yla birlikte lojistik ve ulaştırmadaki yeni işbirlikleriyle Orta Asya’nın batıya açılan güvenli kapısı haline geldi.

Giriş: 16.05.2025 - 09:31
Güncelleme: 16.05.2025 - 09:31
Orta Asya’da yeni rotalar Türkiye’ye çıkıyor

Küresel ticaretin gerçekleştiği koridorlar sadece lojistik bakımından değil, bölgesel kalkınma için de önemli. Bu sebeple ticaret koridorlarında yer almak, ülkelerin jeopolitik öncelikleri arasında yer alıyor. Hindistan ve Pakistan arasındaki gerginlik, lojistik yolların önemini bir kez daha gösterdi. Daha önce Rusya-Ukrayna savaşı akabinde Moskova’ya uygulanan yaptırımlar, geleneksel ticaret yollarında büyük aksamalar yaratmıştı. Bu nedenle Avrupa ülkeleri, Rusya’yı bypass eden yeni ticaret rotaları arayışına girdi.


LOJİSTİĞİ DOĞRUDAN ETKİLİYOR
Bölgedeki gelişmeler, Orta Asya ve Kafkasya ülkelerinin küresel ticarette hayati transit merkezler olarak konumlanmasına neden oldu. Kuzey Koridoru olarak bilinen Rusya üzerinden geçen demiryolu hattının kullanımı savaş sonrası yaklaşık yüzde 50 düştü. Aynı dönemde Kızıldeniz’deki güvenlik riskleri ve Süveyş Kanalı’na alternatif arayışları da gündeme gelince, tarihi İpek Yolu güzergahını canlandıran Orta Asya rotaları değerli alternatifler olarak öne çıkmaya başladı


Orta Asya ülkeleri, tek bir güzergaha veya ülkeye bağımlı kalmamak için ulaştırma koridorlarını çeşitlendirme yoluna gidiyor. Temmuz ayında Özbekistan’da ve Kazakistan’da çeşitli güzergah ihaleleri başlayacak. Öte yandan, ülkeler yeni yatırımlarla alternatif lojistik rotaları da oluşturmaya başladı. Bugün Çin’den Avrupa’ya giden yüklerin yüzde 85’i Kazakistan’dan geçiyor. Kazakistan’ın coğrafi avantajı, Trans-Hazar Doğu-Batı Orta Koridoru (TITR) ile daha da güçlendi. Nitekim geçen yıl Orta Koridor boyunca taşınan yük miktarı yüzde 20 artışla 3 milyon tonu aştı.


KOMŞULAR DA ROTA ARAYIŞINDA
Türkmenistan da uzun süren tarafsızlık ve izolasyon politikalarını esneterek uluslararası koridorlara katılıyor. Aşkabat yönetimi, AB yetkilileriyle Orta Koridor’un yeni bir kolunun Türkmenistan üzerinden oluşturulmasını dahi görüştü. Aynı zamanda Azerbaycan–Gürcistan–Romanya arasında bir Hazar-Karadeniz ulaşım hattı kurulmasına yönelik anlaşma taslakları hazırlanıyor. Türkmenistan, Afganistan’dan başlayıp Hazar üzerinden Türkiye’ye uzanan Lapis Lazuli Koridoru’nu da yeniden canlandırma çabasında. Bunun için geçen yıl konu bakanlar seviyesinde Türkiye’de ele alındı.

TEMMUZDA TAMAMLANIYOR
Özbekistan da benzer şekilde çok yönlü koridor stratejisi izliyor. Tıpkı komşuları gibi Orta Koridor güzergahına güvenen Özbekistan, Çin-Kırgızistan-Özbekistan Demiryolu projesini aktif biçimde destekliyor. Temmuz ayında inşasına başlanması beklenen bu hat tamamlandığında, Orta Koridor’un Türkmenistan üzerinden geçen koluna bağlanarak Kazakistan’a uğramadan Çin’den yük taşınmasını sağlayacak. Ayrıca Özbekistan, Rusya’ya bağımlılığını azaltmak için üç ayrı yönü hedefleyen rotaları da gündemine aldı. Azerbaycan-Gürcistan üzerinden doğrudan Avrupa’ya, İran üzerinden Türkiye’ye ve Afganistan-Pakistan üzerinden Hindistan’a ulaşmak. Ancak Hindistan ve Pakistan gerilimi bu süreci olumsuz etkileyebilir.

Orta Asya’da yeni rotalar Türkiye’ye çıkıyor


Öte yandan, Kırgızistan ve Tacikistan, Çin’den çıkacak ticaretin kendi topraklarından geçmesi için rekabet halinde. Kırgızistan, Çin-Kırgızistan-Özbekistan Demiryolu ile Kazakistan’ı bypass ederek transit gelirini artırmayı hedeflerken, büyük ölçüde Rusya’ya bağımlı ekonomisini çeşitlendirmek istiyor. Tacikistan ise güneyde Afganistan bağlantısını kullanarak Basra Körfezi’ne çıkmayı planlıyor.

HEDEF HAZAR’A ULAŞMAK
Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde yürütülen Orta Koridor Girişimi de 6 bin 500 kilometrelik Doğu-Batı hattının etkinliğini artırmaya odaklanıyor. Özellikle 2023-2027 Ulaştırma Bağlantıları Ortak Eylem Planı’yla transit süreçlerin iyileştirilmesi için eylem planı belirlendi. Bu adımlar arasında üye ülkeler arasında teknik ve idari standartların uyumlaştırılması, Hazar Denizi geçişlerinin hızlandırılması ve sınır kapılarındaki prosedürlerin kolaylaştırılması gibi konular yer alıyor. Diğer ülkelerin de hedefi, Hazar Denizi’ne ürünlerini getirmek.


COĞRAFİ KONUMU
Türkiye ise coğrafi konumunun sağladığı avantajla uzun süredir Avrupa ile Asya arasındaki köprü konumunu güçlendiriyor. 2017’de hizmete giren Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu, Orta Koridor’un en kritik ayaklarından biri olarak Çin’den Avrupa’ya uzanan kesintisiz demiryolu bağlantısını mümkün kıldı. Marmaray tüp geçidi ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi boğaz geçiş projeleri, Asya-Avrupa arasındaki demiryolu ve karayolu geçişlerini kesintisiz hale getirerek Türkiye’nin transit kapasitesini artırdı. Bölgesel ölçekte, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Türkiye’nin köprü rolünü kolektif bir girişime dönüştürdü.


LOJİSTİK MERKEZ BİRLİĞİ
Bu gelişmeler, Türkiye’nin Orta Asya ve Körfez Bölgesi’ndeki lojistik entegrasyonunu önemli ölçüde kolaylaştırdığını gösteriyor. TDT çatısı altında oluşturulan Türk Devletleri Lojistik Merkezleri Birliği girişimi de üye ülkelerdeki önemli lojistik merkezleri ve limanları tek ağda birleştirmeyi amaçlıyor. Böylelikle, İstanbul’dan Almatı’ya uzanan hatta depo, terminal ve gümrük süreçlerinin uyumlu işlemesi için ortak bir çaba yürütülüyor. Bu çerçevede, gümrük idareleri arasında e-TIR ve dijital yük takip sistemlerinin entegrasyonu da gündemde.


ALTYAPIDA DA ÖNCÜ 
Türkiye, inşaat ve altyapıda dünyada akla ilk gelen ülkelerden biri konumunda. Türk Cumhuriyetleri’nde de ihalesi yapılan birçok proje yap-işlet-devret modeliyle gerçekleşiyor. Bu model kapsamında Türkiye, Kamu-Özel İşbirliği projeleri bilgisini diğer ülkelere de aktarmış oluyor. Burada tüneller başta olmak üzere özellikle konteyner taşımacılığını sağlayacak otoyol projeleri yürütülüyor.


SURİYE’YLE YENİ GÜZERGAH  
Suriye’de de Katar ve Körfez ülkeleri AB pazarına ulaşmak için belirli rotaları tekrar kullanmak istiyor. Bu rotaların başında da Katar’dan çıkan ve bölge ülkelerine uğrayarak Türkiye üzerinden AB’ye ulaşan ticaret yolunun tekrar devreye alınması geliyor.