Optik iletişimde tarihi gelişme: Yeni fiber interneti yüzde 45 hızlandırabilir

Southampton Üniversitesi ve Microsoft araştırmacıları, 40 yıldır aşılamayan optik kayıp sınırını geçti. Yeni içi boş çekirdekli fiber, yüzde 45 daha hızlı iletim ve daha uzun mesafelerde düşük kayıp sağlıyor.

Giriş: 04.09.2025 - 09:04
Güncelleme: 04.09.2025 - 09:04
Optik iletişimde tarihi gelişme: Yeni fiber interneti yüzde 45 hızlandırabilir

Dijital çağın temel direği olan optik fiber iletişimi, yaklaşık kırk yıldır minimum zayıflama oranında kayda değer bir gelişme görmemişti. Mevcut silika bazlı fiberler kilometre başına 0,14 dB kayıp oranıyla sınırlıyken, bu durum daha uzun mesafelerde veri iletiminin önünde engel oluşturuyordu.

 

HAVA ÇEKİRDEKLİ YENİ TASARIM

Southampton Üniversitesi ve Microsoft’tan araştırmacılar, Nature Photonics dergisinde yayımladıkları çalışmada, iç içe geçmiş antirezonans düğümsüz içi boş çekirdekli fiber (DNANF) tasarımıyla 1550 nm’de 0,091 dB/km kayıp oranına ulaştıklarını açıkladılar. Bu değer, bugüne kadar geliştirilen en düşük oran olarak kayda geçti.

 

Yeni fiber, yalnızca belirli bir dalga boyunda değil, 66 THz bant genişliği boyunca yaklaşık 0,2 dB/km kayıpları koruyor. Bu da optik iletim hızında yüzde 45 artış anlamına geliyor.

 Optik iletişimde tarihi gelişme: Yeni fiber interneti yüzde 45 hızlandırabilir


UZUN MESAFE İÇİN ÇIĞIR

Araştırmacılar, 15 kilometreye kadar test edilen fiberlerde üç ana kayıp mekanizmasını (sızıntı, yüzey saçılması ve mikro bükülme) en aza indirdiklerini belirtti. Elde edilen sonuçlar, su altı ve karasal iletişim kablolarında, ayrıca yüksek güçlü lazer iletiminde kullanılabilecek yeni bir dönem açıyor.

 

GELECEK POTANSİYELİ

Ekip, daha ileri çalışmalarla kayıpların 0,01 dB/km’ye kadar indirilebileceğine dikkat çekiyor. Bu da yalnızca mevcut iletişim teknolojilerini değil, bugüne kadar erişilemeyen dalga boylarında da düşük kayıplı iletim imkânı doğuracak.

 

Araştırma ekibine göre, üretim hacimleri ve geometrik tutarlılıktaki ilerlemelerle birlikte DNANF fiberleri, geleceğin ağlarında ‘kritik dalga yönlendirme teknolojisi’ haline gelebilir.