Otomotiv endüstrisi, 2025 yılının ilk ayında ihracat performansıyla dikkat çekti. Sektör, toplamda 3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek yılın ilk ayında en fazla dış satım yapan sektör olarak öne çıktı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan verilere göre, 2025 yılının ocak ayında Türkiye’nin ihracat performansı dikkat çekici bir tablo ortaya koydu. Sanayi grubu sektörleri, toplam ihracatın yüzde 70,7’sini gerçekleştirerek ekonomiye önemli bir katkı sağladı.
Sanayi grubu sektörleri arasında en yüksek ihracatı gerçekleştiren sektör, 3 milyar dolarlık dış satım ile otomotiv endüstrisi oldu. Otomotivi, 2,5 milyar dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü, ardından 1,4 milyar dolarla hazır giyim ve konfeksiyon sektörü takip etti. Ocak ayında ihracatını en fazla artıran sektör ise yüzde 148,5’lik büyüme ile mücevher sektörü olarak öne çıktı.
Sanayi grubunun toplam ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,8 artarak 15 milyar dolara ulaştı. Tarım grubunda ise yüzde 2,4’lük bir azalış yaşanarak yaklaşık 3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Madencilik grubunda ise yüzde 2,8’lik artışla 457,9 milyon dolarlık dış satım yapıldığı kaydedildi.
EN FAZLA İHRACAT ALMANYA’YA YAPILDI
Ocak ayında Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında Almanya ilk sırada yer aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1,6 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ikinci sırada 1,1 milyar dolarla Birleşik Krallık, üçüncü sırada ise 1 milyar 80 milyon dolarla ABD yer aldı.
KENT BAZINDA EN ÇOK İHRACAT YAPAN İLLER
Kent bazında değerlendirildiğinde ise en fazla ihracat yapan şehirler sırasıyla İstanbul (7,8 milyar dolar), Kocaeli (1,8 milyar dolar) ve Bursa (1,3 milyar dolar) oldu. Bu üç şehir, toplam ihracatın büyük bir kısmını üstlenerek Türkiye ekonomisinin lokomotifi olmayı sürdürdü.
Türkiye’nin ihracat performansı, sanayi sektörlerinin güçlü katkısıyla yılın ilk ayında olumlu bir ivme sergilerken, farklı sektörlerdeki büyüme oranları da dikkat çekti. Özellikle mücevher sektöründeki yüksek artış oranı, sektör çeşitliliğinin ve katma değerli ürünlerin önemini bir kez daha ortaya koydu.
