Ne işte ne okulda sorununa sosyal kooperatif çözümü

Türkiye'de yaklaşık 4 milyon ev genci bulunuyor. Ekonomiye katkı sunmakta zorlanan gençler için kooperatif modeli ile alternatif çözüm geliyor. Bunun için Ticaret Bakanlığı'nın 2025-2029 'Kooperatifçilik Eylem Planı'nda gençlere özel başlık açıldı.

Giriş: 26.09.2025 - 09:33
Güncelleme: 26.09.2025 - 09:56
Ne işte ne okulda sorununa sosyal kooperatif çözümü

Uluslararası Kooperatifler Birliği verilerine göre, dünya nüfusunun yüzde 12’si en az bir kooperatifin üyesi. Çalışan nüfusun yaklaşık yüzde 10’una istihdam sağlayan kooperatifler, Türkiye’de henüz gençleri geniş ölçekte kapsamıyor. İstihdama katkı sunmayarak sosyal doku üzerinde baskı oluşturan genç işgücünün kooperatifçilik vesilesiyle katma değer üretmesi için yeni bir adım atıldı. 


Ticaret Bakanlığınca geçen hafta yayınlanan 2025-2029 Kooperatifçilik Eylem Planı’na göre, çocuklara ve gençlere kooperatifçilik bilincinin aşılanması için çeşitli eğitim faaliyetleri düzenlenecek. Ayrıca 18-24 yaş arası gençleri kooperatifler aracılığıyla istihdama kazandırmak üzere sosyal kooperatif anlayışının hayata geçirilmesi için kanuni düzenleme yapılacak.


SOSYAL KOOPERATİF AVRUPA’DA YAYGIN

Gençleri ve toplumda dezavantajlı durumda olan bireyleri kooperatif çatısı altında istihdam eden sosyal kooperatif anlayışı, Avrupa’da yaygın olarak uygulanıyor. Avrupa’da 1991 yılında İtalya’nın yasal düzenlemesiyle başlayan sosyal kooperatifçilik; İspanya’da 1993, Portekiz’de 1996, Fransa’da 2001, Portekiz’de 2006 yılından bu yana uygulanıyor. 


Sosyal kooperatifçilik kamu yararı öncelikli olması, kâr amacı gütmemesi, toplumsal hedefleri bulunması bakımından klasik kooperatiflerden ayrılıyor. Yeni eylem planında öngörülen sosyal kooperatif anlayışıyla Türkiye’de de kanun düzenlemesiyle gençlerin ve sosyal dezavantajlı kesimlerin ekonomiye daha kolay katkı sağlamasının önü açılacak.


Ne işte ne okulda sorununa sosyal kooperatif çözümü

YEREL ÜRÜNLER DESTEKLENECEK

Türkiye’de özellikle gıda tüketiminin yüzde 70’i zincir marketler aracılığıyla gerçekleşiyor. Zincir marketlerin raflarında bulunan ürünler tüketici nezdinde görünür olurken, geleneksel ürünler ve yerel tatlar tüketiciye ulaşma kanallarındaki tıkanıklık nedeniyle kayboluyor. 


Ticaret Bakanlığı daha önce de harekete geçmiş, büyük mağaza ve zincir marketlerde yöresel ürünlere en az yüzde 2’lik raf oranı ayırılmasını zorunlu tutmuştu. Ancak yeni eylem planıyla yöresel ürünlerin pazarda görünürlüğünü artırmak için kooperatiflerden daha çok faydalanılacak; tedarik ve dağıtım alanında faaliyet gösteren kooperatiflerin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yapılacak.


KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLER

Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Niksarlı, daha önce İstanbul Ticaret’e yaptığı bir değerlendirmesinde, Türkiye’de kooperatiflerin sayısının ve üyelik oranının tatmin edici oranda olduğunu belirtmişti. Ancak verimlilik, ölçek ekonomisi, dijitalleşme ve ihracat performansı açısından gelişime açık olduğunu ifade etmişti. 


Eylem planına göre kooperatiflerin bu yönü de güçlendirilecek. Özellikle kooperatiflerin katma değerli ürün üretmesi ve güçlü bir pazarlama ağına sahip olması amacıyla rekabet edebilirlik seviyelerinin artırılmasına, üretici ve tüketici talebinin pazara aktarılmasına yönelik çalışmalar yapılacak.


Ne işte ne okulda sorununa sosyal kooperatif çözümü

YEŞİL DÖNÜŞÜM AVANTAJI

Türkiye’nin pek çok sektörde Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın getirdiği zorunluluklara uyması gerekiyor. Kooperatifler de üretim biçimleri ve var oluş amaçlarıyla Yeşil Mutabakat yolculuğunda Türkiye’ye kolaylık sağlıyor. Ancak yeni eylem planında bu alana daha büyük öncelik verilerek Türkiye’nin yeşil dönüşüm uyum sürecinde kooperatiflerin varlığı itici güç olarak konumlandırılacak. 


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, kooperatif üst kuruluşları ve uluslararası işbirlikleriyle kooperatiflerin yeşil ve döngüsel ekonomiye geçişine ve emisyon azaltımına katkıda bulunacak finansman kaynaklarının tespit edilmesi için çalışmalar yapılacak. Ayrıca 2026 yılında faaliyet alanları itibarıyla inşaat yapımı işindeki koopera-tifler için ‘Binalar ve Yerleşmeler İçin Yeşil Sertifika (YeS-TR)’ uygulamaları başlayacak.


TÜRKİYE'DE KAÇ KOOPERATİF VAR?

Türkiye’de hali hazırda 62 bin kooperatif faaliyet gösteriyor. Bu kooperatifler de 6.5 milyon vatandaşın üyeliği bulunuyor. Bu rakam kooperatif sayısı bakımından Avrupa Birliği ülkelerinin tamamında 250 bini, üyelik sayısı bakımından da 165 milyonu buluyor.


DESTEK ALMADA BEKLEME SÜRESİ AZALDI

Kooperatiflere destek için 2020 yılında Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı KOOP-DES uygulamaya geçti. Bu minvalde 772 kooperatifin 826 projesine toplam 110.5 milyon liralık hibe desteği verildi. Ancak bu destekten bir kez yararlanan 5 yıl geçmeden ikinci kez ararlanamıyordu. Geçtiğimiz hafta yapılan açıklamaya göre, bu destekten faydalanmada bekleme süresi 4 yıla indirildi.


Kitle fonlama desteği

Türkiye’de kooperatiflerin en büyük sorunlarından birinin finans kaynaklarına erişmek olduğu biliniyor. Özellikle tarım satış kooperatifleri ürün alımlarını finanse etmek için her yıl yüksek faizlerle kredi çekmek durumunda kalıyor. Kooperatiflerin bu sorunu da yeni eylem planında öncelikli alan olarak ele alınacak. Kooperatiflerin finansman ihtiyacının sürdürülebilir şekilde karşılanması amacıyla kitle fonlamasına yönelik araştırma yapılacağı da duyuruldu. Söz konusu plana göre, 2026 yılında kitle fonlaması sisteminden kooperatiflerin yararlanabilmesine yönelik araştırma raporu hazırlanacak. 2027 yılında tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin ürün alımlarını desteklemek ve takibini yapmak, bu kurumların kullandığı kredilere destek sağlamak amacıyla bir uygulama yönetmeliği de yayınlanacak.


Ne işte ne okulda sorununa sosyal kooperatif çözümü

Sosyal kooperatifçilik hem avantajlı hem kapsayıcı

Erdem Ak-Kooperatifçilik Ekonomisi Uzmanı: Yeni düzenlemeyle sosyal kooperatifler için yasal zeminin kurulacak olması sevindirici bir gelişme. Sosyal kooperatif, dünyada sıklıkla kullanılan bir kavram. Bu tür kooperatifler yasal düzenlemelerle birtakım vergi muafiyetlerinden faydalanabiliyor. Ülkemizde hali hazırda faaliyet gösteren kooperatifler faaliyet amaçları neticesinde sosyal olarak görülebiliyor, ancak onlar da mevcut koşullarda bir işletmenin yükümlülüğüne sahip. 


Yasal düzenleme neticesinde özel bir hükme kavuşacak olan sosyal kooperatifler hem ekonomik hem de sosyal faaliyetleri tek vergi numarası altında yerine getirebilir. Bu da hem iş yükünü hem de yasal uygulamalar yükünü azaltır. Kaynakların daha verimli kullanılması sağlanabilir. Kooperatif modelinin çeşitli düzenlemelerle yaygınlaşması, eğitim ve iş hayatında olmayan gençler için de önemli fırsatlar sunabilir. 


Kooperatif çatısı altında bir genç enerjisini, bilgi, birikim ve yeteneğini belli bir faaliyete yönelterek mahalle/bölge/ülke ekonomisine ve kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca benzer koşulları taşıyan kişilerle birlikte birtakım ekonomik işletme faaliyetleri içinde bulunacaktır. Kadın-erkek eşitsizliği, istihdam imkanı, barınma, gelir elde etme gibi pek çok nedenle kooperatifler başta kadınlar ve gençler olmak üzere insanlara önemli imkanlar ve fırsatlar sunuyor.