Yapılan çalışma, Perseverance’ın Jezero’daki kayaçlarından elde edilen X-ışını litokimyası ölçümlerinin, Mars’ta birden fazla zaman dilimine yayılan sıvı su etkisini güçlü biçimde desteklediğini ortaya koydu. Rice Üniversitesi’nde geliştirilen MIST (Stokiyometri ile Mineral Tanımlama) algoritması kullanılarak çözümlenen PIXL verileri, volkanik taban kayalarının farklı sıcaklık, pH ve kimyasal bileşimlerdeki akışkanlarla değişime uğradığını gösterdi. Bulgular, antik yaşam arayışında hedef alanların önceliklendirilmesi açısından kritik kabul ediliyor.
MİNERAL HARİTASI ÇIKTI
Araştırma, Jezero’da 24 mineral türünü saptadı ve bunları üç akışkan rejimiyle ilişkilendirdi.
• Yüksek sıcaklıklı asidik sıvılar: Krater tabanındaki en eski kayalarda görülen yeşilalit, hisingerit ve ferroalüminoseladonit, yerel ve sıcak-asidik koşullara işaret etti. Bu grup, biyolojik yapılara zarar verme potansiyeli nedeniyle yaşama en az elverişli bölüm olarak değerlendirildi; ancak Dünya’daki Yellowstone gibi ekstrem örnekler, olasılığın tümden dışlanamayacağını hatırlatıyor.
• Orta sıcaklıklı nötr sıvılar: Minnesotait ve klinoptilolit, daha düşük sıcaklık ve nötr pH koşullarını yansıtarak daha geniş alanlara yayıldı. Minnesotait hem tabanda hem de üst yelpaze bölgede, klinoptilolit ise tabanla sınırlı bulundu.
• Düşük sıcaklıklı alkali sıvılar: Dünya’da yaygın bir alterasyon minerali olan sepiyolit, ılımlı sıcaklık ve alkali koşulları temsil ederek Perseverance’ın incelediği tüm birimlerde gözlendi. Bu dağılım, krater ve tortullar genelinde geniş kapsamlı bir sıvı su varlığı ve yüksek yaşanabilirlik sinyali verdi.
YAŞANABİLİRLİK PENCERESİ GENİŞLİYOR
Elde edilen tablo, Jezero’nun jeolojik zaman içinde sıcak-asidikten nötr-alkaliye kayan bir akışkan evrimi yaşadığını ve yaşamı destekleme potansiyelinin giderek arttığını gösteriyor. Ekip, kayaların yalnızca belirli laboratuvar duyarlılıklarıyla taranabildiği Mars koşullarını dengelemek için, MIST’e entegre belirsizlik yayılımı geliştirdi. Bu istatistiksel yaklaşım, her mineral tespitine güven düzeyi atayarak haritalamanın sağlamasını güçlendirdi; aynı zamanda olası örnek geri dönüş için Jezero’nun mineralojik bir arşivini oluşturdu.
ÖRNEKLEME STRATEJİSİ KESKİNLEŞİYOR
Perseverance’ın ilk üç yılındaki PIXL verilerinin kapsamlı derlemesi, kraterin bir zamanlar göl barındırdığını doğrulayan karmaşık ve dinamik bir su geçmişini pekiştiriyor. Çalışma, yakın dönemde ayrı bir makalede aktarılan Sapphire Kanyonu örneği gibi potansiyel biyolojik imzaların, Jezero genelindeki bölgesel bağlamla nasıl ilişkilendirileceğine dair kritik bir çerçeve sunuyor. Böylece, hangi kaya ve tortu örneklerinin Dünya’ya geri gönderilmesi gerektiğine ilişkin önceliklendirme daha isabetli yapılabilecek.