“Kut’ül Amare: Masaldan Gerçeğe” belgeselinin yönetmenliğini ve senaristliğini Koray Demir üstlenirken, yapımcılığı Doludizgin Creative Films’ten Yasemin Demir ve Aynel Hayat Demir tarafından yürütüldü. Uzun yıllara yayılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan belgesel, daha gösterime girmeden uluslararası arenada büyük başarı elde etti. Floransa Film Festivali’nde ‘En İyi Film’, İspanya’daki Saraqusta Tarih Filmleri Festivali’nde ise ‘Jüri Özel Ödülü’ kazanan yapım, şimdiye kadar 14 farklı ülkede ‘En İyi Belgesel’ ve ‘En İyi Yönetmen’ gibi birçok ödüle layık görüldü.
7 ÜLKEDE ÇEKİLDİ
Belgeselin çekimleri Türkiye, Irak, Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD olmak üzere 7 ülkede gerçekleştirildi. Toplamda 3 yılı aşkın sürede tamamlanan yapımda, dönemin aşiret liderlerinin torunlarıyla ve farklı ülkelerden alanında uzman tarihçilerle yapılan görüşmeler de yer aldı. Görüntü yönetmenliğini Gökhan Tiryaki, müziklerini Yücel Arzen, kurgusunu Eray Demir, aksiyon koreografisini ise Raiim Muradov üstlendi. Savaş sahneleri için farklı ülkelerden 40’ın üzerinde oyuncuyla çalışıldı, gerçek bir savaş atmosferi yaratmak için ileri seviye kamera teknolojileri kullanıldı. Bolt ultra slow-motion robotik kameralar ile hazırlanan sahneler, dönemin gerçekliğine olabildiğince sadık kalınarak tasarlandı.
Dünya prömiyeri 1 Mayıs’ta İspanya Zaragoza’da yapılan belgesel, eylülde İtalya, ekimde ABD, kasımda ise Doha’da izleyiciyle buluşacak. Belgeselin galası ise İstanbul Atlas 1948 Sineması’nda yapıldı. Galaya İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Keskin, TRT 2 Koordinatörü Zeki Şahin katılırken, proje danışmanı Prof. Dr. Zekeriya Türkmen ile savaş gazilerinin torunlarına da plaket takdim edildi.
İNGİLİZ ORDUSUNUN EN BÜYÜK YENİLGİSİYDİ
Yönetmen Koray Demir, İstanbul’daki gala gecesinde belgeselin merkezine sadece zaferi değil, zaferin ardındaki tarihsel gerçekliği koyduklarını vurguladı. Uzun yıllardır Orta Doğu ve Balkanlar üzerine saha çalışmaları yürüten Demir, mevcut anlatıların çoğunun eksik ya da yüzeysel olduğunu da konuşmasında belirtti: “Kut’ül Amare’de bir masalın değil, gerçeğe daha yakın bir hikâyenin peşine düştüm,” dedi. Demir’e göre bu zafer, Çanakkale gibi bir savunma değil, İngiliz kara ordusunun 200 yılda gördüğü en büyük yenilgilerden biri olarak, stratejik bir saha zaferiydi. Ancak buna rağmen savaşın seyri değişmemişti. İşte bu çelişki, belgeselin çıkış noktasını oluşturdu.
