Kiralardaki yapışkanlığı giderecek formül

Konut ve kira piyasasında yeni bir dönem başlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın detaylarını açıklayacağı ‘Yüzyılın Konut Projesi’ kapsamında, TOKİ’ye ilk kez kiralık konut üretme ve işletme yetkisi veriliyor. Böylece devlet, doğrudan konut kiraya veren konumuna geçerek kira artışlarını frenleyecek yeni bir model hayata geçiriyor.

Giriş: 24.10.2025 - 10:05
Güncelleme: 24.10.2025 - 10:25
Kiralardaki yapışkanlığı giderecek formül

Yeni uygulamadan emekliler, engelliler, şehit ve gazi yakınları, üç çocuklu aileler ve yeni evlenecek gençler öncelikli olarak faydalanacak. Bu adım, hem dar gelirli vatandaşların uygun koşullarda barınmasını sağlayacak hem de büyükşehirlerdeki konut arzını artırarak, yüksek kiraların enflasyon üzerindeki yapışkan etkisinin kırılmasına yardımcı olacak.

 

TOKİ’nin geliştirdiği kiralık sosyal konut modeli, hem dar gelirli vatandaşların uygun fiyatla barınmasını sağlayacak hem de büyükşehirlerdeki fahiş kira artışlarını dengeleyecek. Bu model ilk olarak İstanbul’da 10 bini aşkın kiralık konutla uygulanacak, ardından diğer büyükşehirlere yayılacak.

 

İSTANBUL ÖNCÜ OLACAK

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen proje kapsamında, TOKİ’nin yetki alanını genişletecek bir yasal altyapı hazırlanıyor. Mevcut düzenlemelere göre TOKİ yalnızca konut yapıp satabiliyor, kiraya verme yetkisi bulunmuyordu. Yeni düzenleme bu engeli kaldıracak.

 

Planlanan sistemde, TOKİ tarafından inşa edilen her sosyal konut projesinde kiralık konutlar için özel kontenjan ayrılacak. Bu daireler satışa çıkarılmayacak; mülkiyeti devlette kalacak. Böylece uzun vadede sabit kira politikasıyla yönetilen kalıcı bir sosyal konut stoku oluşturulacak.

 

Projenin ilk olarak İstanbul’da 10 bini aşkın kiralık konutla hayata geçirilmesi bekleniyor. Kiracılar, kura yöntemiyle belirlenecek. Uygulamada; emekliler, engelliler, şehit ve gazi yakınları, üç çocuklu aileler ve yeni evlenecek gençler öncelikli olacak. Bu yeni sistem, hem barınma hakkını güçlendiren sosyal bir politika hem de konut piyasasına düzen getirici ekonomik bir adım olarak görülüyor.


KİRA PLANLAMASI DEVLETTEN 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son konuşmasında kira artışlarına ilişkin yeni planlamayı şu sözlerle duyurdu: “Vatandaşın yüksek kiralarla sömürülmesine izin vermeyeceğiz. Bundan böyle kira konusunda planlamayı devlet yapacak. Devlet bu sosyal konutları kendisi kiralayacak ve ucuz kiralama sürecini başlatacağız.”

Erdoğan, devlet eliyle yürütülecek yeni sistemin yalnızca sosyal konut değil, aynı zamanda ekonomik istikrar politikası olduğunu belirterek, “Bu proje, hem vatandaşın barınma sorununu çözecek hem de enflasyonla mücadelede elimizi güçlendirecek” dedi.

Yeni uygulamada hedef, 81 ilde 500 bin yeni sosyal konut inşa etmek. Bu konutların bir kısmı satışa, bir kısmı ise kiralamaya ayrılacak. Böylece Türkiye’de ilk kez ‘konut kiraya veren devlet sistemi’ devreye girmiş olacak.


81 İLDE KONUT SEFERBERLİĞİ

Yeni model, Türkiye tarihinin en büyük konut hamlesi olan 500 Bin Sosyal Konut Projesi içinde uygulanacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda yürütülecek proje, hem afet riskine karşı güvenli yerleşimler oluşturmayı hem de konut erişimini kolaylaştırmayı hedefliyor.

6 Şubat depremlerinin ardından bölgede tamamlanan 304 bin konutun teslimiyle edinilen inşa tecrübesi, ülke genelinde bu yeni seferberliğe temel oluşturacak. TOKİ, bugüne kadar 1 milyon 740 bin sosyal konut inşa etti ve 280 bin konutun yapımı ise devam ediyor.

Yeni dönemde devlet, bu tecrübeyi ‘kiralık sosyal konut stoku’na dönüştürerek, hem afet sonrası dayanıklı konut üretimini sürdürmeyi hem de dar gelirli vatandaşların barınma hakkını güvenceye almayı amaçlıyor.


KURA SİSTEMİ UYGULANACAK

Yeni modelin temelini ‘sürekli dönüşen sosyal konut döngüsü’ oluşturacak. TOKİ tarafından inşa edilen konutlar, belirlenen kriterlere uygun vatandaşlara piyasa değerinin oldukça altında bedellerle kiralanacak.

Kira süresi boyunca düzenli ödemelerin yapılması ve evlerin durumu TOKİ tarafından periyodik olarak denetlenecek. Süre sonunda, gerekli bakım ve onarımlar tamamlandıktan sonra konutlar yeniden kura yöntemiyle başka hak sahiplerine tahsis edilecek.

 

Bu yöntemle, hem kamu kaynaklarının verimli kullanımı sağlanacak hem de konut stoku sürekli yenilenen bir yapıya kavuşacak. Böylece sistem, yalnızca bir defalık bir sosyal yardım değil, döngüsel bir barınma modeli haline gelecek.

 

Kiralık sosyal konut modeliyle birlikte, konutun yalnızca bir yatırım aracı değil, temel bir yaşam hakkı olarak ele alınması hedefleniyor. Devletin doğrudan kiraya veren rolünü üstlenmesiyle piyasanın üzerinde oluşan baskı hafifleyecek, barınma hakkı daha geniş kesimlere yayılacak.


Kiralardaki yapışkanlığı giderecek formül


PİYASA DENGESİ SAĞLANACAK 

Gayrimenkul sektör temsilcileri de devlet eliyle kiralık konut modelinin hem sosyal hem ekonomik denge açısından önemli olduğunu vurguluyor. RookZ Türkiye ve TÜGEM Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan, sistemin özellikle düşük gelirli vatandaşlar için büyük önem taşıdığını belirterek, şunları söyledi: “Her vatandaş ev sahibi olmak istemeyebilir veya buna imkânı olmayabilir. Uygun fiyatlı kiralık sosyal konutlar, dar gelirli vatandaşlarımız için nefes olacak. Bu model büyük şehirlerde kira artışlarını yavaşlatır, piyasada referans oluşturur.”

Akdoğan, TOKİ’nin özel sektörle rekabet etmeyeceğini de belirterek, “TOKİ’nin yaptığı konutlar sosyal niteliklidir, özel sektörün hedef kitlesi farklıdır. Bu nedenle bu sistem özel sektörü yavaşlatmaz, aksine piyasada istikrar sağlar. TOKİ’nin kiralık konutları sosyal adaleti güçlendirir” diye konuştu. 


Kiralardaki yapışkanlığı giderecek formül


SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALI 

TÜGEM Başkan Yardımcısı Mustafa Hakan Özelmacıklı ise konut arzının özellikle yüksek faiz döneminde devlet eliyle desteklenmesinin çok kıymetli olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Bu kiralık konutlar, kira sertifikalarıyla fonlanarak uzun vadede sürdürülebilir hale getirilebilir. Böylece yapılan yatırımlar, sigorta fonları veya emeklilik fonları aracılığıyla da desteklenebilir. Gelir seviyesi artan vatandaşların yerine yeni ihtiyaç sahiplerinin alınmasıyla sistem dinamik kalır.”

Özelmacıklı, yurt dışında benzer uygulamaların ‘belediye evleri’ adıyla yıllardır sürdürüldüğünü hatırlatarak, “Türkiye’nin bu modeli kendi dinamiklerine uygun şekilde hayata geçirmesi, barınma krizine kalıcı çözüm olabilir” değerlendirmesini yaptı.