Katma değerli üretimle tarımda ihracat katlanacak

Türkiye ekonomisi için stratejik bir konumda olan tarımda, küresel iklim krizine karşı modern teknoloji kullanımı yaygınlaşıyor. Bu sayede mandalina, kavun, karpuz, portakal, elma, ananas ve cennet hurması gibi ürünlerde katma değer artışı sağlandı.

Giriş: 17.10.2025 - 09:25
Güncelleme: 17.10.2025 - 10:12
Katma değerli üretimle tarımda ihracat katlanacak

Türkiye, tarımsal üretimde verimlilik ve katma değeri artırarak, hem iç pazar talebini karşılamak hem de ihracatını geliştirmek için yeni adımlar atıyor. Bu adımların başında coğrafi işaret alan ürünlerin dönüştürülerek, dikkat çekici ambalaj ve inovatif yaklaşımla katma değerini artırmak geliyor. Ayrıca iklim krizine karşı kullanılmaya başlanan modern teknolojiyle birim alanda verimi artıracak çalışmalar yapılıyor. Bu adımlarla üreticiler; mandalina, kavun, karpuz, portakal, elma, ananas ve cennet hurması gibi meyvelerin kurutularak satılmasıyla 25-30 kat katma değer artışı sağlandığını söylüyorlar.


KARPUZ PEKMEZE DÖNÜŞÜNCE
Coğrafi işaretli ürünler de dönüştürülerek katma değeri artırılıyor. Son dönemde tarlada kilogram fiyatı 1 liraya kadar gerileyen Osmaneli karpuzuna değer kazandırmak için çalışma başlatıldı. Yapılan Ar-Ge çalışmalarının ardından Osmaneli Belediyesi bünyesindeki Ayva Lokumu ve Yöresel Ürün Üretim Tesisinde karpuz pekmezi de üretilmesi kararlaştırıldı. Tesiste, karpuzun suyu posasından ayrılıp sıkıldıktan sonra süzeklerden geçirilerek 7-10 saat arasında kazanlarda kaynatılıyor. Kadınlar tarafından işlenen günlük 200 ton karpuz, pekmeze dönüştürülüyor. Ortalama 10 kilogram karpuzdan elde edilen 1 litrelik pekmez, 250 liradan alıcı buluyor. Pekmezle katma değerli ürüne dönüşen karpuz, tarla fiyatına göre 25 kat daha fazla kazanç sağlıyor. 


Katma değerli üretimle tarımda ihracat katlanacak


SIRA MARKALAŞMADA
Tarımda atılan son adımları değerlendiren Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, tarımda asıl hedefin yalnızca rekolte artışı değil, kaliteli üretim olduğunu vurguladı. Türkiye topraklarında yetişen hububat ve bakliyatın dünya pazarında yüksek talep gördüğünü belirten Reis, “Bu ürünlerimiz, dünya fiyatlarının üzerinde alıcı bulabiliyor. Ancak markalaşma konusunda yeterli değiliz. Gıdada Türk markası sayısı az. Oysa ürünlerimizin doğası gereği yüksek katma değeri var” diye konuştu. Reis, son yıllarda sektörün 5–7 milyar dolar arasında dış ticaret fazlası verdiğini hatırlatarak, tarımın toplam ihracat içinde payının yüzde 16 olduğuna dikkat çekti.

Katma değerli üretimle tarımda ihracat katlanacak


YEŞİL MUTABAKAT HAZIRLIĞI 
Tarımda atılan yeni adımlar, Avrupa Birliği’nin Şubat 2025’te devreye alacağı ‘Tarım ve Gıda Vizyonu’ kararına uyum açısından da önem taşıyor. Mehmet Reis, “Avrupa artık güvenilir gıda tedarik zinciri oluşturmak istiyor” diyerek, Türkiye’nin de bu dönüşüme uyum sağlayacak stratejiler geliştirmesi gerektiğini söyledi. Reis, Türkiye’nin ihracatını artırması için kalite, hijyen ve gıda güvenliği standartlarında eksikliklerin giderilmesi gerektiğini belirterek, “Aflatoksin, pestisit kalıntısı gibi sorunları ortadan kaldırmadan Avrupa pazarında kalıcı olamayız. Ürünlerimizin AB standartlarına uygun hale getirilmesi, markalaşmanın temel şartı” dedi.


Katma değerli üretimle tarımda ihracat katlanacak


 POTANSİYEL ÜRÜNLEREMİZ VAR 
Dünyada gıda trendlerinin hızla değiştiğini hatırlatan Reis, Türkiye’nin sarımsak, fındık, üzüm ve incir gibi ürünlerde güçlü üretim potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Reis, bu ürünleri şöyle anlattı: “Sarımsağı sadece baş olarak satıyoruz. Oysa dünyada yağı, tableti, püresi üretiliyor. Fındığı işleyip çikolataya dönüştüren ülkeler 10 kat daha fazla kazanç sağlıyor. Coğrafi işaretli ürünler de korunmalı. Taşköprü sarımsağı, Finike portakalı gibi ürünler kendi yöresine özgü özellikleriyle korunmalı.” 


FİRMALARA ALTYAPI DESTEĞİ
Tarımda faaliyet gösteren firmalar için büyük kolaylık sağlayan kurumlardan biri de TÜGİP. TÜBİTAK Türkiye Gıda İnovasyon Platformu Gıda Teknolojileri Araştırma Grubu Lideri Doç. Dr. İbrahim Sani Özdemir, gıda sektöründe katma değerli üretim ve ihracat kapasitesini artırmak amacıyla güçlü bir altyapı sunduğunu söyledi. Özdemir, şu bilgiyi verdi: “Gebze’de TÜBİTAK MAM Yerleşkesinde kurulu Gıda İnovasyon Merkezi, 5 bin 800 metrekarelik alanı, dokuz pilot üretim hattı ve 200’ün üzerinde gıda proses ve ambalajlama ekipmanıyla firmalara araştırmadan ürün prototipi oluşturmaya kadar tüm aşamalarda altyapı desteği sunuyor. Deniz ürünlerinden süt ürünlerine, fermente gıdalar, bitkisel ekstraktlar, starter kültür, minimal işlem görmüş gıdalar, kuruyemiş ve hazır yemeklere uzanan geniş bir yelpazede pilot üretim imkanı mevcut. Merkezdeki gelişmiş laboratuvarlar, ürünlerin kalite kontrolü, mevzuata uygunluk, raf ömrü ve duyusal analiz süreçlerini destekliyor.”


GIDA TEMALI KULUÇKA MERKEZİ
İbrahim Sani Özdemir, firmaların bu altyapıyı kendi ürün geliştirme fikirleri için doğrudan kiralayarak kullanabildikleri gibi TÜBİTAK MAM Gıda Teknolojileri Araştırma Grubu’nun bilimsel katkısından da yararlanabildiğini anlattı. Özdemir, “Merkezimizdeki tek gıda temalı kuluçka merkezi, girişimcilerin yaratıcı fikirlerini hayata geçirmelerine imkân tanıyor. Ayrıca, gıda ekosisteminde yer alan tüm paydaşların üye olabildiği TÜGİP platformu, farklı büyüklükteki ve alt sektörlerdeki firmalar arasında işbirliğini artırmak, sorunlara bütüncül çözümler üretmek ve sektördeki yeni trendleri birlikte yakalamak için önemli bir zemin oluşturuyor. TÜGİP, sadece yeni nesil gıdalar için değil, geleneksel ürünlerin uluslararası pazarlara taşınması için de çalışmalar yürütüyor” dedi.


Katma değerli üretimle tarımda ihracat katlanacak


TEKNOLOJİ DAHA FAZLA KULLANILMALI
Sektör temsilcileri, verimlilik ve katma değeri artırmak için teknolojinin daha çok kullanıldığı dijital tarım uygulamalarını önererek, şu başlıklara dikkat çekiyor

-Akıllı tarım sistemleri

- Sulama

 -Gübreleme

 -İlaçlama 

-Ar-Ge ve inovasyon 

- Yerli tohum geliştirme

 - Biyoteknoloji uygulamaları 

- Sürdürülebilir ve iklime dayanıklı ürünler

- Üniversite-sanayi işbirlikleri

- Katma değerli üretim ve marka oluşturma

- Coğrafi işaretli ürünlerin doğrudan işlenmiş versiyonlarının (örneğin; reçel, kurutma, ekstrakt ve özel tarifli ürünler) ihracatı, ambalaj tasarımı, markalaşma, sertifikasyon, tedarik zinciri entegrasyonu, paketleme ve lojistik iyileştirme.