İslami finansla sıçrama fırsatı

İslami finansın başkenti olma yolunda ilerleyen Türkiye’nin helal ekonomide büyük sıçrama yapabilecek potansiyele sahip olduğu belirtildi. 5.3 trilyon dolarlık İslami finansın, küresel finans içindeki payının yüzde 5’lere çıkması durumunda Türkiye’nin yeni yüzyılın alternatif finansman ve yatırım sahası olabileceği ifade edildi.

Giriş: 15.08.2025 - 10:26
Güncelleme: 15.08.2025 - 10:35
İslami finansla sıçrama fırsatı

Geleneksel bankacılık sisteminin finansman ve yatırım ürünlerine alternatif olarak hızla gelişen küresel İslami finans piyasası 5.3 trilyon dolar büyüklüğe ulaştı. Türkiye ise İslami finansın başkenti olma yolunda ilerliyor. Küresel ticaret politikalarında belirsizliklerin adeta kaotik bir ortam oluşturduğu bugünlerde finansman ve yatırımda alternatif enstrümanlara ihtiyaç artıyor. Bu noktada Türkiye parlayan potansiyeliyle daha fazla dikkat çekiyor.


136 ÜLKE İÇİNDE 10. SIRADA

Türkiye, İslami finans gelişme endeksinde 136 ülke içerisinde 10. gelişmiş piyasa olarak kayıtlara geçti. Uluslararası zirvelerde de Türkiye’nin katılım bankacılığı ve İslami finansman araçlarıyla ilgili hedefleri vurgulanıyor. Bu zirvelerde kurumların en yetkili isimleri, Türkiye’nin alternatif finansman araçları ve doğrudan yatırımlar açısından potansiyeline dikkat çekti.


İslami finansla sıçrama fırsatı

PAYIMIZI KATLAYABİLİRİZ

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Londra’daki Uluslararası Finans Zirvesi’nde uluslararası kuruluşların yetkililerine hitap etti. Bakan Şimşek, “İslami finansın büyüme hızı dikkat çekici. Bu sektör daha önce neredeyse görünmezken bugün küresel finansal varlıkların yaklaşık yüzde 1’ini temsil eder hale geldi. Bu noktayı bir sıçrama tahtası olarak görmeliyiz. Doğru adımları atarak ve güçlü işbirlikleri kurarak bu payı çok daha kısa sürede yüzde 2’ye, hatta yüzde 5’e çıkarabiliriz” dedi. Bakan Şimşek’in dile getirdiği ‘sıçrama’ potansiyeli, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’nin yayınladığı Katılım Finans Strateji Belgesi’nde de vurgulanıyor. Belgeye göre ‘helal ekonomi’nin finansmanında katılım finans kuruluşlarının mevcut potansiyelinin altında bir paya sahip olduğu gözleniyor. Belgede “Türkiye’de helal ekonomi ekosisteminin finansal ayağını oluşturması gereken katılım finans sektörlerinin helal değer zincirinde hak ettiği yeri alması durumunda büyük bir sıçrama yapabileceği öngörülmektedir” denildi. Bakan Şimşek’in de dikkat çektiği bu sıçrama fırsatı, değer ve piyasa payında çok hızlı büyümeyle kendini belli ediyor. Şimşek bu konuda, “Küresel finansal varlıklar içinde İslami finansın payı halen yüzde 1’in biraz üzerinde. Bu payın ne kadar küçük olduğu da ortada. Bu yapının gelişmesi için mutlaka yatırım yapmamız gerekiyor” diye konuştu.


KATILIM VE KAPSAYICILIK

Küresel büyümenin yüzde 3’ün altında kalacağını hatırlatan Bakan Şimşek, “Böylesi bir ortamda büyümenin ve refahın daha adil paylaşılmasını sağlayacak yollar arıyoruz. İşte tam bu noktada İslami finans, umut verici bir alternatif olarak öne çıkıyor” dedi. İslami finanstaki katılım esaslı finansman olanakları açısından katılım bankaları öne çıkıyor. Türkiye’de halen 9 katılım bankası bulunuyor. Şimşek, bu konuda da şunları söyledi: “Katılım bankalarının bankacılık sistemi içindeki payı potansiyelin oldukça gerisinde. Daha geniş ölçekli bir büyümeye ihtiyaç duyuyoruz.”


İSLAMİ FİNANSMAN KANUNU GELİYOR

Diğer taraftan konuyla ilgili idari ve yasal hazırlıklar da yapılıyor. Finansın katılım tarafını güçlendirmek üzere Merkez Bankası (TCMB) bünyesinde 2021 yılında ‘Katılım Finans Dairesi Başkanlığı’ kuruldu. Şimdi sıra bu alanın kendi yasasını çıkarmaya geldi. Bakan Şimşek, katılım esaslı piyasaların gelişmesine verdikleri önemin bir göstergesi olarak İslami Finansman Kanunu üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Bakan Şimşek, “Şu an üzerinde çalıştığımız konulardan biri, İslami Finansman Kanunu’nu oluşturmak ve Meclis’ten geçirmek. Taslak metin üzerinde çalışıyoruz” bilgisini verdi.


İslami finansla sıçrama fırsatı

TALEP VE REKABET ARTIYOR

TCMB Başkanı Fatih Karahan da İstanbul’daki İslami Finans Zirvesi’nde katılım finansın büyüme hızına, rekabet gücünün gelişimine değindi. Karahan, yaptığı konuşmada, “Küresel İslami finans sektörünün büyüme hızı son 10 yılda ortalama yüzde 8.4. Bu tempo ülkemizde sektöre artan talebi gösteriyor. Katılım finans sektörünün, finansman imkanlarını da ağırlıklı olarak KOBİ’ler kullanıyor” dedi. Karahan, “Türkiye, küresel İslami bankacılık varlıklarında yaklaşık yüzde 3’lük bir paya sahipken, kamu ve özel sektör sukuk ihraç payları sırasıyla yüzde 41, yüzde 22.5. Bu rakamlar, Türkiye’de de katılım finansın büyüme potansiyelinin yüksek olmaya devam ettiğinin işareti” diye konuştu.


BÜYÜME FIRSATLARI

Karahan, katılım finans sektörünün önünde birçok fırsat olduğunu belirtti. Karahan, yeşil dönüşüm ve çevreye duyarlılığın katılım finans sektörü açısından önemli olduğunu kaydetti. Karahan, sektördeki fırsatlar için şu açıklamayı yaptı: “Gelişmekte olan ülkelerin yeşil dönüşüm için finansman ihtiyacı bu piyasanın büyümeye devam edeceğine işaret ediyor. Katılım finans sektörü küresel ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim) trendlerine entegre olma potansi- yeline sahip görünüyor ve bu alanda sektör için önemli bir büyüme fırsatı bulunuyor.”


İslami finansla sıçrama fırsatı

KOBİ’LERE 894 MİLYON TL

Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Genel Sekreter Yardımcısı Fatma Çınar ise katılım bankacılığı sektörünün finansal performansını değerlendirirken şunları söyledi: “Nisan 2025 itibarıyla sektördeki toplam aktif büyüklük 3 trilyon 148 milyar TL’ye ulaştı. Bu hacim, Türkiye bankacılık sektörünün yüzde 8.4’ünü oluşturuyor. KOBİ finansmanında ise katılım bankaları 894 milyar TL’nin kullanılmasını sağladı. Böylece sektörün pazar payı yüzde 12’ye yükseldi.” Çınar’ın Islamic Finance News’taki yazısına göre Türkiye’de katılım bankaları, yılın ilk çeyreğinde bin 490 şube ve 21 bin 869 çalışanıyla hizmet sunarak toplam 17 milyon 186 bin müşteriye ulaştı.


İş yapmak için en doğru yer İFM

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, finansal sistemin derinleşmesinin ve sermaye piyasalarının güçlendirilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı. Şimşek, bu doğrultuda İstanbul’un küresel bir finans merkezi haline getirilmesinin, kritik bir hedef olduğunu belirtti. Bakan Şimşek, bu kapsamda İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM), nitelikli insan kaynağına yatırım yapan stratejik bir merkez olduğunu söyledi. 


“Eğer Türkiye’de iş yapmak istiyorsanız en doğru yer burası” diyen Şimşek, “Güçlü teşvikler hem yatırımcılar hem de şirketler için büyük bir cazibe oluşturuyor ve rekabet gücünü artırıyor. Ayrıca küresel profesyonellerin İstanbul’a çekilmesi için elverişli bir ortam oluşturuyor. İslami finansın ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağı açısından da İFM’nin bu boşluğu doldurabilecek güçlü bir platform olması bekleniyor” diye konuştu.


Straktejik adımlar atılıyor

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Katılım Finans Strateji Belgesi’ne göre ekosistemin genişletilmesi için birçok stratejik aksiyon gerçekleştiriliyor. Belgeye göre ürün çeşitliliğini artıracak aksiyonlardan bazıları şunlar:


Katılım bankacılığı pazarını genişletmek için alternatif ürün çeşitlerinin oluşturulması


Dış ticaret alanında ihtiyaç duyulan yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılması


Katılım bankaları ile birlikte ikincil piyasalardaki mevcut ürünlerin derinliğini artıracak eylemler gerçekleştirilmesi


Katılım bankacılığında mevcutta ürünlerin kullanımını kolaylaştıracak mevzuat altyapısının iyileştirilmesi


Sermaye piyasası alanında mevcutta bulunmayan katılım finans ürünlerine ilişkin mevzuat önerileri hazırlanması


Bu planlar dahilinde TKBB yöneten/sorumlu, katılım bankaları sorumlu, BİST sorumlu ve danışılan, Eximbank danışılan, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası, BDD ve SPK sorumlu kurumlar olarak kaydedildi.