 
NASA'nın 10 milyar dolarlık James Webb Uzay Teleskobu, Avustralya'dan gelen bir yazılım çözümü sayesinde tam gücüne ulaştı. Sidney Üniversitesi'nden iki doktora öğrencisi tarafından geliştirilen ustaca bir algoritma, teleskobun uzak ötegezegenleri ve kozmik olayları ortaya çıkaracak tam gücünü geri kazandırdı. Bu, insanlığın en güçlü gözlemevinin vizyonunu, yeryüzünden hiç ayrılmadan keskinleştiren dikkat çekici bir başarı oldu.
Şu anda Hollanda'daki Leiden Üniversitesi'nde doktora sonrası araştırmacı olan Louis Desdoigts ve meslektaşı Max Charles, başarılarından ilham alarak onarımına yardım ettikleri teleskop aletinin dövmesini bile yaptırdılar.
Sidney Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, Webb teleskobu tarafından çekilen görüntülerdeki bulanıklığı gideren çığır açan bir yazılım çözümü geliştirdiler. Çalışmaları, teleskobun en önemli araçlarından birinin net performansını geri kazandırarak, uzayda herhangi bir fiziksel onarım veya göreve gerek kalmamasını sağladı.
HUBBLE BENZERİ SORUN
Bu çığır açan buluş, Webb teleskobunun Avustralya yapımı tek bileşeni olan Diyafram Maskeleme İnterferometresi'ne (AMI) dayanıyor. AMI, gökbilimcilerin yıldızların ve ötegezegenlerin son derece ayrıntılı görüntülerini yakalamalarına olanak tanıyor.

James Webb Teleskobu faaliyete geçtiğinde, bilim insanları AMI'nin performansının kızılötesi kamera dedektöründeki küçük elektronik bozulmalardan etkilendiğini fark ettiler. Bu bozulmalar, teleskobun görüntülerinde, fırlatıldıktan sonra Hubble Uzay Teleskobu'nun yaşadığı meşhur ‘bulanık görüş’ sorununa benzer hafif bulanıklıklara neden oluyordu. Bu kusurun, Hubble'da olduğu gibi, astronot liderliğindeki bir uzay onarımı ile düzeltilmesi bekleniyordu.
YAZILIMLA ÇÖZÜLEN KUSUR
Yeni bir donanım tasarlamak veya pahalı bir kurtarma görevine kalkışmak yerine, doktora öğrencileri Desdoigts ve Charles, Prof. Peter Tuthill ve Doç. Ben Pope ile birlikte çalışarak, sorunu Dünya'dan çözen tamamen yazılım tabanlı bir kalibrasyon yöntemi geliştirdiler.
AMIGO (Aperture Masking Interferometry Generative Observations) adlı araçları, gelişmiş simülasyonlar ve sinir ağları kullanarak teleskobun optik ve elektronik aksamlarının uzayda nasıl davrandığını taklit ediyor. Ekip, elektrik yükünün komşu piksellere sızdığı belirli bir kusuru tespit ederek, bozulmayı gideren ve AMI cihazını en yüksek hassasiyete geri döndüren algoritmalar geliştirdi.
Profesör Tuthill, astronotları yeni parçalar takmaya göndermek yerine, sorunları kodla çözmeyi başardıklarını belirterek, bunun Avustralya inovasyonunun küresel bir etki yaratabileceğinin harika bir örneği olduğunu söyledi.
KESKİN GÖRÜNTÜLER
Bu tespit, olağanüstü sonuçlar verdi. AMIGO ile James Webb Uzay Teleskobu, sönük gök cisimlerinin her zamankinden daha keskin tespitlerini başardı. Bu başarılar arasında, Dünya'dan yaklaşık 133 ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızın yörüngesinde dönen sönük bir ötegezegenin ve kırmızı-kahverengi bir cücenin doğrudan görüntülenmesi de yer alıyor.

Doktora öğrencisi Max Charles liderliğindeki bir çalışma, Jüpiter'in uydularından birinin (Io) volkanik yüzeyinin, kara delik jetinin ve tozlu yıldız rüzgarlarının yüksek çözünürlüklü görüntülerini yakalayarak, AMI'nin yenilenen odağını gösterdi.
Dr. Desdoigts, bu çalışmanın Webb teleskobunun vizyonunu daha da netleştirdiğini ve bir yazılım çözümünün teleskobun bilimsel kapsamını genişlettiğini görmenin inanılmaz derecede ödüllendirici olduğunu ifade etti. Araştırma ekibi, yeni kodu mümkün olan en kısa sürede Webb teleskobu araştırmacılarının eline ulaştırmak istiyor.