Hubble Uzay Teleskobu’nun ‘Haftanın Fotoğrafı’ olarak seçilen kare, Balina takımyıldızında bulunan NGC 45 galaksisini tüm ihtişamıyla gösterdi. Dünya’dan yaklaşık 22 milyon ışık yılı uzaklıktaki bu sarmal galaksi, parlaklıktan çok yapısıyla dikkat çekiyor.
Görüntü, Hubble’ın morötesinden yakın kızılötesine kadar geniş bir spektrumda ışığı yakalayan gözlemleriyle oluşturuldu. İki ayrı araştırma programının verileri bir araya getirilerek, hem genel galaksi yapısı hem de yıldız oluşum bölgeleri ayrıntılı şekilde ortaya çıkarıldı.
YILDIZ OLUŞUMUNUN İZİNDE
Birinci programda 50 yakın gökada incelenerek bu sistemlerdeki yıldız doğum süreçleri araştırıldı. İkinci program ise H-alfa adı verilen belirli bir kırmızı dalga boyuna odaklandı. Bu ışık, yıldız oluşumunun en yoğun yaşandığı bulutsular tarafından yayılıyor.
NGC 45’in görüntüsünde, bu bölgeler parlak pembe-kırmızı tonlarda net biçimde görülüyor. Araştırmacılar, bu tür gözlemlerin farklı boyut, yapı ve izolasyon düzeylerindeki galaksilerde yıldız oluşumunu anlamada kritik öneme sahip olduğunu belirtiyor.
DÜŞÜK YÜZEY PARLAKLIĞI
Her ne kadar ilk bakışta sıradan bir sarmal galaksi gibi görünse de, NGC 45 “düşük yüzey parlaklığına sahip galaksi” sınıfına giriyor. Bu tür galaksiler, gece gökyüzünden daha sönük göründükleri için tespit edilmeleri oldukça güç.
Beklenmedik biçimde az sayıda yıldıza sahip olmalarına karşın, gaz ve karanlık madde bakımından oldukça zenginler. İlk kez 1986’da tesadüfen keşfedilen bu galaksi türünün, evrendeki tüm galaksilerin %30-60’ını oluşturabileceği tahmin ediliyor.
GÖZDEN KAÇAN EVREN
Düşük yüzey parlaklığına sahip galaksiler, galaksi oluşumu ve evrimine dair kritik bilgiler barındırıyor. Ancak sönük yapıları, yalnızca Hubble gibi yüksek hassasiyetli teleskoplarla ayrıntılı biçimde incelenmelerine olanak tanıyor.
Astronomlar, NGC 45 gibi galaksilerin gizemlerini çözmenin, evrenin madde dağılımını ve karanlık maddenin etkilerini daha iyi anlamaya katkı sağlayacağını vurguluyor.