ABD, hızla büyüyen veri merkezlerinin artan enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla gelişmiş nükleer enerjiye yöneliyor. Enerji Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, yaklaşık 1800 megavat (MW) kapasiteli nükleer enerji altyapısının devreye alınması hedefleniyor. Bu hamle, özellikle yapay zeka ve veri merkezlerinin sürekli ve güvenilir enerji ihtiyacını karşılamak üzere planlanıyor.
GOOGLE'DAN NÜKLEER DESTEK
Teknoloji devi Google, büyük ölçekli veri merkezleri için üç farklı ABD sahasında her biri en az 600 MW kapasiteye sahip nükleer enerji altyapıları geliştirmek üzere enerji şirketi Elementl Power ile stratejik bir iş birliğine gitti. Bu iş birliği kapsamında, nükleer enerji ile kesintisiz ve sürdürülebilir elektrik sağlanması planlanıyor. Google, bu tesislerin geliştirilmesi için erken aşama finansmanı sağlayarak, veri merkezleri ve yapay zeka uygulamaları için hayati önem taşıyan enerji arzının sürekliliğine verdiği önemi ortaya koyuyor.
YER SEÇİMİ İÇİN YENİLİKÇİ YAKLAŞIM
Söz konusu iş birliği, ABD Enerji Bakanlığı’nın GAIN (Nükleerde Hızlandırılmış Yenilik Kapısı) programı kapsamında sağladığı destekle şekillendi. Elementl Power, Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı (ORNL) ile birlikte çalışarak, gelişmiş nükleer reaktör projeleri için en uygun sahaları belirlemek amacıyla veri temelli bir yaklaşım geliştiriyor. Bu süreçte, ORNL'nin OR-SAGE adlı yerleştirme aracı ile güçlendirilmiş çok kriterli yer seçimi çerçevesi kullanılarak, geleneksel olarak karmaşık ve uzun süren saha belirleme sürecinin daha hızlı ve düşük riskle tamamlanması hedefleniyor.
VERİ ODAKLI YÖNTEM
Elementl'in kurucu ortağı ve Baş Ticaret Sorumlusu David Faherty, GAIN desteği sayesinde normal şartlarda yıllar alacak ön geliştirme çalışmalarını hızlandırabildiklerini belirtti. ORNL'nin OR-SAGE platformunun, bölgesel seçeneklerin taranmasında veri odaklı bir temel sunduğunu ve bu sayede proje özelindeki kriterlerin daha hızlı ve güvenle sürece entegre edilebildiğini ifade etti.
YAPAY ZEKA VE ENERJİ
ABD Enerji Bakanlığı, yapay zeka ve veri merkezlerinden kaynaklanan enerji talebinin hızla arttığını, bu nedenle nükleer enerjinin 7/24 güvenilir elektrik sağlaması sayesinde cazip bir çözüm sunduğunu vurguladı. Bu kapsamda, Google’ın üç sahaya erken sermaye desteği sağlaması, teknoloji devinin enerji tedarik güvenliğini garanti altına alma stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
GELECEK İÇİN NÜKLEER ADIM
Elementl, seçilecek teknoloji, mühendislik süreçleri, tedarik ve inşaat faaliyetlerini değerlendirmeye devam ederken, nihai teknoloji kararı ve saha onayı daha ileri aşamalarda verilecek. Google ise nihai yatırım kararının ardından ticari satın alma opsiyonuna sahip olacak.
UZUN VADELİ PLANLAR
Bu girişim, Google’ın enerji stratejisinin yalnızca bir parçası. Şirketin ayrıca Kairos Power ile 2035 yılına kadar 500 MW kapasiteli nükleer altyapı kurmak üzere yaptığı ayrı bir anlaşma bulunuyor. Kairos Power, ABD Enerji Bakanlığı’nın desteğiyle Hermes adlı reaktör projesinde inşa çalışmalarına başlamış durumda. Bu gelişme, 2030’ların başında florürlü tuz soğutmalı yüksek sıcaklık reaktörünün ticari devreye alınmasının önünü açacak.
NÜKLEER YENİLİKLERE KAPI
Basın bülteninde, GAIN programının, Elementl gibi yeni geliştiricileri ulusal laboratuvarların kaynakları ve uzmanlığıyla buluşturarak nükleer enerji alanındaki yenilikleri ticarileştirme sürecinde kritik rol oynadığı belirtildi. Enerji Bakanlığı’nın Nükleer Enerji Ofisi tarafından kurulan GAIN, sektöre teknik, düzenleyici ve finansal destek sağlayarak nükleer teknolojilerin ilerlemesine katkıda bulunuyor.
Bu ortaklık, dijital çağın enerji ihtiyaçlarını karşılamak için sürdürülebilir ve güvenilir bir çözüm olarak nükleer enerjinin stratejik önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.