Ormanlar ve denizler gibi ekosistemlerin insanlara ve diğer canlılara sunduğu faydalar şeklinde tanımlanan ekosistem hizmetleri, yeryüzünde yaşamın devamlılığı için kritik bir rol oynarken iklim değişikliğiyle mücadelede de önemli bir görev üstleniyor. Bu nedenle ekosistem hizmetlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için dünya genelinde çeşitli eğitimler düzenleniyor.
Bu eğitimlerden biri de Belçika merkezli doğa koruma derneği Natuurpunt koordinatörlüğünde Hollanda'daki Wageningen Üniversitesi ve Araştırma Merkezi'nde düzenlendi. Aralarında Orman Genel Müdürlüğü (OGM) Ekosistem Hizmetleri Daire Başkanlığı ve DKM'den uzmanların da bulunduğu 12 ülkeden 28 katılımcıya 3 günlük eğitim verildi.
Program sonunda ekosistem hizmetlerinin yerel yetkililer ve saha yöneticileri tarafından etkin kullanımına ilişkin 3 modülden oluşan, "Pratikten Teoriye Doğa Hizmetleri" başlığıyla, katılımcılar tarafından bir eğitim seti hazırlanması kararlaştırıldı.
AB Erasmus+ Mesleki Eğitim ve Öğretim Projesi kapsamında hazırlanacak eğitim setinin ilk modülünde, ekosistem hizmetlerinin nasıl ölçülebileceğine dair metodolojiler, mevcut yönergeler ve iyi uygulama örnekleri; çevrim içi gerçekleşecek ikinci modülde AB'deki örnek uygulamalar üzerinden ekosistem hizmetlerinin planlama ve yönetimde nasıl kullanılacağı, ekosistem onarımı planlaması ile bu planı gerçekleştirmek üzere hibe bulmak ve ekosistem hizmetlerini kullanarak ilgi gruplarıyla etkin iletişim kurmak gibi konular ele alınacak. Üçüncü ve son modüldeyse, katılımcılardan hayata geçirilmek üzere eylem planları üzerinde çalışmaları istenecek.
Uzun vadede doğal alanların yönetiminin iyileştirilmesi, bozulan ya da tehlike altındaki ekosistemlerin korunması ve doğal alan yöneticilerinin yanı sıra yerel ve bölgesel yönetimlerin yetkinliklerinin geliştirilmesi yoluyla topluma ekosistem hizmetlerinin tanıtılmasını içeren eğitim seti, Türkçe, İngilizce, Almanca, Hırvatça ve Ukraynaca hazırlanacak.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan DKM Genel Müdür Yardımcısı Yıldıray Lise, eğitim setinin Türkiye'de hayata geçirilmesinden sorumlu olduklarını söyledi.
"KÜRESEL GAYRİSAFİ MİLLİ HASILA HESABININ YÜZDE 55'İ DOĞAYA BAĞIMLI"
2005'te yayımlanan Binyıl Ekosistem Değerlendirme Raporu'nda, ekosistem hizmetlerinin 4 grupta sınıflandırıldığını belirten Lise, "Birincisi tedarik hizmetleri. Gıda, giyecek ve kullandığımız tüm ürünler tedarik zincirine giriyor. İkincisi, düzenleyici hizmetler. Bunlar da ürün olarak değil, bazı doğal süreçler sonucu ele aldığımız faydalar ki en basiti temiz hava. Üçüncüsü kültürel hizmetler. Burada da rekreasyon ve ekoturizm karşımıza çıkıyor çünkü çoğu turizm faaliyetimizi doğada yapıyoruz. Dördüncüsü de destekleyici hizmetler. Bunlar da aslında bizim var olduğunu bildiğimiz ama hissedemediğimiz şeyler mesela bitkilerin fotosentez yaparak temel besin kaynağını oluşturması." dedi.
Elde edilen son verilere göre, küresel gayrisafi milli hasıla hesabının yüzde 55'inin, yani yaklaşık 58 trilyon dolarlık kısmının, orta ve yüksek derecede doğaya bağımlı olduğunun bilindiğini aktaran Lise, dünyanın şu an iklim krizi ve biyolojik çeşitlilik krizi olmak üzere iki büyük krizle karşı karşıya olduğunu dile getirdi.
Biyolojik Çeşitlilik Taraflar Konferansı'nda 2030'a dair konulan hedefleri hatırlatan Lise, şöyle devam etti: "Orada karasal ve denizel ekosistemlerin yüzde 30'unun korunmasına yönelik bir hedef var. Bir de yeni olarak tahribatın had safhada olduğu yerlerde onarım çok önemli olduğu için yüzde 30 onarım hedefi de mevcut. Bütün doğal kaynak kullanıcılarında da sürdürülebilir yönetim yapabilir miyiz diye hedefler var. Son yıllarda konuyla ilgili yapılan küresel ve ulusal çalışmalarda ekosistem hizmetlerinin, doğal kaynakların planlanması süreçlerine nasıl entegre edilebileceğine dair çalışmalar da önem kazandı. Bu çalışmalar sonucunda üretilen bilgi ormancılık, tarım, doğa koruma, balıkçılık, turizm ve diğer sektörlerle ilgili planlama ve karar alma süreçlerinde kullanılmaya başlandı."
Ekosistem hizmetlerinin iklim değişikliğiyle mücadeleye önemli katkılar sunduğuna değinen Lise, özellikle iklim değişikliğine uyum sürecinde ekosistem hizmetlerinin iklim krizinin etkilerini azaltmada rol oynadığına dikkati çekti.
Eğitim boyunca ekosistem hizmetleri üzerine yoğun çalışmalar yaptıklarından bahseden Lise, sözlerini şöyle tamamladı: "Ekosistem hizmetleri ile ilgili biz DKM Vakfı olarak uzun yıllardır çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda hem devlet kurumlarının hem de ilgililerin kapasitelerinin artması için AB'nin Erasmus+ noktasında bir çağrısı vardı. 'Pratikten Teoriye Doğa Hizmetleri' projesinin ortaklarından biri de DKM Vakfı oldu. Bu projenin ana amacı, ekosistem hizmetleri konusunda üç modülden oluşan bir eğitim seti geliştirmek ve bu eğitimi doğal alanların yönetiminden sorumlu yerel yetkililer ve saha yöneticilerine uygulamak. Eğitim, kariyerine devam eden Orman Genel Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü çalışanlarına yönelik hazırlanmakta ve gönüllü katılımcılar için nisan ayında başlayacak."