Cumartesi, 23 Kasım, 2024
İlk 5 ayda 5 işaret alındığını kaydeden Avdagiç, bunları şöyle özetledi: “İthalat azaldı, dış ticaret açığı düştü. TL mevduatı arttı, KKM ve döviz mevduatı azaldı. Sanayi üretimi yükseldi, ticari kredi büyümesi sürdü. Enerji üretimi arttı.”
Kahramanmaraş merkezli depremi unutmadıklarını belirten Avdagiç, “İTO olarak bölge halkımızın yanındaydık. Normal hayata yeniden dönülmesi için biz de var gücümüzle gayret gösteriyoruz, çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
HABER: ŞEREF KILIÇLI - BARIŞ CABACI - MESUDE DEMİRHAN
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın kasım ayı olağan Meclis Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada; hükümetin mayıs seçimlerinden sonra uygulamaya başladığı yeni ekonomik programla birlikte makro planda yürütülen dengelenme sürecinin sonuçlarının cesaret verici olduğunu belirtti. Şekib Avdagiç, “Seçimlerin ardından geçen 5 aylık dönemde, atılan doğru adımların sonuçlarını görmeye başladık. Uygulanan para politikasının etkisiyle kur atakları sona ererken, ithalatta belirgin bir yavaşlama sürecine girildiğini ve cari dengenin iyileşme yolunda olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
DENGELENME POLİTİKASI
İTO Başkanı Avdagiç, kurlarda belirsizliğin ortadan kalkmasının, bozulan fiyatlama davranışlarının hızla düzelmesine önemli katkı vereceğine inandıklarını belirtti. Dengeleme politikasının uygulandığı ilk 5 ayda ekonominin 5 işaret verdiğini kaydeden Avdagiç, gelişmeleri şöyle özetledi:
FIRSATLARI DEĞERLENDİRMELİYİZ
Avdagiç, dünyadaki gelişmelerin dikkatle takip edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Küresel ekonomi zayıf seyirde ve riskler artıyor. Bu nedenle dış ticaretimize dikkat etmeliyiz, yeni pazarlar bulmalıyız. Türkiye, doğru ekonomi politikaları ve barışçıl yaklaşımıyla istikrar adası olmaya devam ediyor. İş dünyası olarak fırsatları değerlendirmek için tetikte olmalıyız” dedi.
11 KONGRE KAZANDIRDIK
Şekib Avdagiç, geçen hafta gerçekleşen World Travel Market Londra Fuarı hakkında da açıklamalarda bulundu. İTO’nun fuara, İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) çatısı altında katıldığını belirten Avdagiç, fuarın İstanbul turizmi açısından büyük bir fırsat olduğunu vurguladı. Başkan Avdagiç, fuarın dünya çapındaki turizm profesyonellerini bir araya getiren önemli bir platform olduğuna dikkat çekerek, “Her yıl 184 ülkeden 36 bin turizm profesyonelinin katıldığı bu etkinlikte, ICVB, İstanbul markasını tanıttı. Öte yandan, İstanbul Ticaret Odası olarak önümüzdeki dönem için 11 kongreyi İstanbul’a kazandırdık, 3 kongrede de anlaşmaya varmak üzereyiz” dedi.
Avdagiç, İstanbul’un aynı zamanda Avrupa’nın En İyi Performans Gösteren Şehirleri 2022 sıralamasında 3. sırada yer aldığını belirterek, İstanbul’un 2019 yılında yükselen tek şehir olduğuna dikkat çekti. Avdagiç, hedeflerinin İstanbul’u uluslararası kongre listelerinde yeniden ilk 10’a taşımak olduğunun ve bu hedefin 2025 yılına kadar gerçekleşmesi için çalışacaklarının altını çizdi. Avdagiç, turizm verileri hakkında da şu bilgileri paylaştı: “2023’ün ilk 8 aylık verilerine göre, İstanbul’a gelen turist sayısı geçen yıla göre yüzde 13.2 oranında artarak 11.5 milyona ulaştı.”
TÜRK TÜCCARINA İLHAM VERİYOR
Meclis konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 85. yılında saygı ve rahmetle andıklarını belirten Avdagiç, şunları söyledi: “Milli Mücadelemizin kahraman lideri, 100. yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ölümünün 85. yıl dönümünde minnetle anıyoruz. Milli Mücadele, onun askeri dehası, teşkilatçılığı ve askerlik kadar üstün olan diplomasi yeteneğiyle kazanıldı ve Misak-ı Milli’nin son kalesi Anadolu toprakları düşmanlarımızın boğulduğu yer oldu. Kuşkusuz Atatürk’ün askeri zaferi ekonomik zaferle tamamlama arzusu, bugün de Türk tüccarına ilham veriyor. Onun Odamızın girişinde ve Meclisimizin duvarında asılı olan ‘Tüccar, milletin emeği ve üretimini kıymetlendirmek için eline ve zekasına emniyet edilen ve bu emniyete liyakat göstermesi gereken adamdır’ sözü, iş dünyası için yol göstericidir.”
ACİLEN ATEŞKES TESİS EDİLMELİ
Başkan Avdagiç, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ve hava bombardımanının şiddetlenerek devam ettiğine dikkati çekti. Avdagiç, “Bir aydır insanlığın gözü önünde bir cinayet, bir katliam, bir vahşet sergileniyor. Yüreğimizi yakan İsrail’in bu katliamını durdurmak için gösterilen her çabayı takdirle karşılıyoruz. Gazze’de acilen ateşkesin tesis edilmesini diliyoruz” dedi.
DEPREM BÖLGESİNİ UNUTMADIK
İTO Meclis Toplantısı’na Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necmeddin Zaroğlu konuk oldu. Kahramanmaraş merkezli depremi unutmadıklarını belirten Avdagiç, “Depremin ilk dakikasından itibaren İstanbul Ticaret Odası olarak bölge halkımızın yanındaydık. Odamızın ve üyelerimizin bütün imkanlarını deprem bölgesi için seferber ettik. Onların acılarını hafifletmeyi kendimize vazife kabul ettik. Bugün de bu vazifelerimiz aynen devam ediyor: Kahramanmaraş depremini unutmadık. Hatay’ı unutmadık. Bizim kalbimiz hâlâ bölge halkımız ve Hatay için çarpıyor. Normal hayata yeniden dönülmesi için biz de var gücümüzle gayret gösteriyoruz” diye konuştu.
Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necmeddin Zaroğlu ise 6 Şubat’ı, asrın felaketi olarak tanımlayarak, o dönemde Türk milletinin, İTO ve birçok sivil toplum kuruluşunun yardımını aldıklarını vurguladı. Zaroğlu, “İmalatçılarımıza yol göstererek her türlü yardımı ve desteği sağlayan İTO yönetimine Hataylı imalatçıların selamını getirdim. Bölgedeki kalıcı konut seferberliğindeki İTO’nun çabası, yalnız olmadığımızı bir kez daha hissettirdi. Atatürk’ün yolunda, millet olma arzusuyla hareket ettik ve böyle olmaya devam edecek. Hatay’ı birlikte tekrardan ayağa kaldıracağız” dedi.
Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necmeddin Zaroğlu; İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken ve İTO Başkanı Şekib Avdagiç’e, Hatay’ın birlik ve barış içinde yaşadığını anlatan bir tablo takdim etti.
MECLİS’TEN YANSIMALAR
ZORA DÜŞENE EL UZATMAK KÜLTÜRÜMÜZÜN BİR GEREĞİ
İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, Oda’nın kasım ayı Meclis Toplantısı’nda, Gazze’de binlerce çocuğun öldürüldüğü bombardımana dikkat çekti. “İsrail’in tarihte eşine rastlanmayacak barbarlığını ve mazlum Filistin halkını hedef alan saldırılarını telin eden deklarasyonumuzu geçen haftalarda paylaştık” diyen Dr. Erken, şöyle konuştu: “Türk milleti olarak uluslararası toplumdan bir an önce İsrail güçlerini durdurmasını ve insani yardımların bölgeye sürekli bir şekilde ulaştırılması için etkin müdahalede bulunmasını bekliyoruz. Kalıcı barış için Türkiye’nin attığı tüm adımları desteklediğimizi de bu vesileyle ifade etmek istiyorum.” Kasım ayının tarihte çok önemli olayların cereyan ettiği bir ay olduğunu hatırlatan Dr. Erken, o olayların bazılarının günümüzle çok ilgili olduğuna dikkat çekti.
GÖNÜL COĞRAFYAMIZ
Dr. Erken, şunları söyledi: “Bizim verdiğimiz mücadele bir Hakk mücadelesidir. Gönül coğrafyamızdaki mücadelemiz de bu anlamda devam edecektir. Tıpkı 90’lardaki Bosna Savaşı’nda olduğu gibi. Şunu çok iyi biliyoruz ki, bizim gönül coğrafyamızda yaşanan her belayı defedecek yine aziz Türk milletidir. Yıkılanı kaldıracak, çökeni imar edecek, düşenin elinden tutacak yine biziz. Yani coğrafyamıza sahip çıkmak, bizim için en öncelikli vazifelerimizden biridir.”
“Bugün aramızda serhat şehrimiz Hatay’ın Reyhanlı ilçesi Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve yönetimi var” diyen Dr. Erken, şöyle devam etti: “Tarihi olayların içinde Hatay’ın ana vatana yeniden bağlanması da var. Hatay, Lozan Antlaşması ile çizilen Suriye sınırlarımız içinde değildi. Ancak orası Fransız Büyükelçisi ile olan bir konuşmasında ‘Hatay benim şahsi davamdır. Şakaya gelmeyeceğini bilmelisiniz’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün diplomatik zaferi neticesinde Türkiye’nin sınırları içine girmiştir. Hatay’ın ülkemize tekrar kazandırılmasında örnek bir mücadele veren Mustafa Kemal Atatürk’ü 10 Kasım ölüm yıl dönümünde bir kez daha saygıyla anıyoruz.”
EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞTIK
Şubat ayındaki depremlerde en büyük can ve mal kaybının yaşandığı şehirlerin başında Hatay’ın geldiğini ifade eden Dr. Erken, “Bir insanın zora düşmesi karşısında insan olmanın gereği hemen yardıma koşmaktır. Bizler de bu sebepten depremzede kardeşlerimiz, vatandaş-larımız ile daha ilk anlardan itibaren elimizden geldiği kadar ilgilenmeye koyulduk. Yönetimimiz, başkanımız, meclis üyelerimiz, gönüllü kuruluşlarımız ve vazifeli arkadaşlarımız ciddi gayret sarf ettiler. Yardım organizasyonunda İstanbul için belirlenen ilk kardeş şehir Hatay idi. Yaralar tam sarılabildi mi?
Ne mümkün? Ama yine de hem devletimiz hem de milletimiz yapılabilecek olanın en iyisini yapma gayreti içinde oldu. İş hayatının yeniden ayağa kalkması için özel çalışma ve organizasyonlar yapılmalı kanaatindeyiz. O noktada her türlü desteğe açığız.”
ŞİRKET ORTAKLARININ BAĞ-KUR SORUNUNA ÇÖZÜM BULUNMALI
Bayram Bilgin-İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi: Şirket ortaklarının Bağ-Kur’dan emekli olmasıyla ilgili sorun daha önce de dile getirildi. Ancak çözüm için SGK’ya yapılan başvurular maalesef karşılık bulmadı. Bu sorun sebebiyle 100 bin civarı şirket ortağı mağdur oldu. 2011 yılındaki bir düzenlemeyle önceki uygulama kaldırıldı, ‘Şirket ortakları 4/A’lı bildirilemez’ denildi. 2013’te başka düzenleme yapıldı. 2019 yılında ise topyekun kaldırıldı. Şirket ortakları, 2008 öncesi haklarını kaybetti. Şu ana kadar 50 bine yakın dava açılmış. Bilirkişi raporlarında da mağduriyet tespit edilmiş. 2019 yılındaki genelgenin yol açtığı mağduriyetlerin giderilmesini talep ediyoruz. Enflasyon düzeltmesi uygulamasının önemli sonuçları olacak. Maliye Bakanlığı taslağı internet sitesinde yayınladı. Bu konu aslında tüm sektörleri ilgilendiriyor. Enflasyon düzeltmesi, paranın satın alma gücünün düşmesi sebebiyle gerçek durumu göstermek amacıyla yapılacak bir uygulama. 2023 yılının bilançosunda enflasyon düzeltmesi uygulanacak. Enflasyon düzeltmesinin etkisi 2024 yılının mayıs ayında görülecek. Bazı işletmelerde vergi maliyeti üç katına çıkabilir. Özkaynağı güçlü işletmeler açısından da zarar durumu olabilir. Ancak krediyle dönen işletmeler ciddi vergilerle karşılaşabilir. 2024 yılında sıkı para politikası daha yoğun uygulanacak. Bu durumun da getireceği maliyetler var. Özkaynaktan daha çok borçlanarak finansmanını sağlayan işletmeler, planlarını iyi yapmalı. Vergi ve SGK yargılamaları konusunda Adalet Bakanlığı yeni bir düzenleme için çalışma yapıyor. Daha kapsamlı savunma hakkı verilmeli.
GERİ DÖNÜŞÜMÜN MESLEK KOMİTESİ OLMALI
Coşkun Çetintaş-Mimarlık ve Mühendislik Meslek Komitesi: Geri dönüşüm sektörünün göz ardı edildiğini düşünüyoruz. Bizim sektörümüze ait bir meslek komitesi olmalı. Geri dönüşüm sektörünü temsil eden tek meclis üyesi olarak sektörümüze pozitif ayrımcılık yapılmasını talep ediyorum.
ARA MAMULLERDEKİ VERGİ SORUNU ÇÖZÜLMELİ
Hikmet Tanrıverdi-Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meslek Komitesi: Ekonomideki olumsuzluklar hazır giyimde daha hızlı hissediliyor. Ekim ayında yüzde 12, yıl bazında yüzde 8 kayıp yaşadık. Şu anda sektör baş aşağıya gidiyor. Konfeksiyon sektöründe ara mamul kullanıyoruz. Bunlardan en önemlisi kumaş. O kadar çok çeşit var ki, hepsi Türkiye’de üretilemiyor. İthalatına yüzde 30 ek vergi geldi. Zaten maliyetlerimiz yüksekti. Son alınan kararlarla Laleli, Merter, Osmanbey gibi merkezler büyük zarar görecek. Pandemiden çıkış sürecinde yakın ülkeden tedarik avantajını değerlendirdik. İyi bir sirkülasyon oldu. Ancak Çin tekrar açılınca müşteriler yeniden oraya yönelmeye başladı. İthalatı engelleyelim derken işin dozu kaçtı. Ara mamullerde ithalatın kötü olmadığını anlatmalıyız. Sektörler ara mamul işleyip üretim ve ihracat yapıyor. Ara mamullerle ilgili sorun çözülmezse yatırımlarda ülkemizden taşınma da olabilir. Tüm ürünlerde ek vergiler var. Referans fiyatlar var. Bu şartlarda ithalat yapıp üretim yapmak zorlaşacak. Bu aynı zamanda enflasyonu artıracak. İthalatın yaklaşık yüzde 12’si tüketim malı. Geri kalanı hammadde ve ara mamul. Yapılan vergi artışları ara malın maliyetini artırırken ihracata da zarar veriyor. Çin haricinde dış ticaret fazlası veren ülke az. Önemli olan hem ihracatı hem ithalatı sürdürebilmek. Şu anda dövizle çek verilemiyor. Aradaki vade farkı çok fazla. Üreticiler için tekrar dövizle ödeme imkanı getirilmeli. Enflasyon yüzde 14.5’ten yüzde 70’lere geldi ve şimdi düşürmeye çalışıyoruz. Ancak enflasyonu buralara çıkartan iş adamları değil. Tüm yükü iş adamları mı çekecek? Ticarette 100 liranın en az 50 lirası devlete gidiyor. Devletten de fedakarlık isteyelim. Türkiye’nin ekonomik dengeleri bozuldu. Toparlanma iki-üç yılı bulur. İşgücü ihtiyacı var fakat aynı zamanda genç nüfusta yüzde 25 işsizlik var. Bu durum eğitim sisteminin sorunlu ve planlamanın yanlış olduğunu gösteriyor.
SEKTÖR UZMANLARINI BULUŞTURDUK
Barış Avşar-Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi: Geçen hafta İstanbul Ticaret Odası 47’nci Meslek Komitesi olarak çok önemli bir organizasyon yaptık. Bu organizasyonda sektörümüzdeki işletme sahiplerini ve konunun uzmanlarını buluşturduk. Yönetim kurulumuzu temsilen bir yöneticimiz de katıldı. Programa katılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi bürokratlarına teşekkür ediyorum.
İHRACATTA REKABET GÜCÜMÜZ ZAYIFLIYOR
Mehmet Musa Evin-Deri, Kürk ve Saraciye Meslek Komitesi: Yıl başında asgari ücret yükselecek. Maliyetler de artacak. İşverenleri, ‘Bize ne kadar yük gelecek, neler yapacağız?’ diye korku aldı. Zaten işlerimiz aşağı iniyor. Bundan sonrası bizim için daha ağır yük olacak. İhracatımız her ne kadar yükselse de kendi sektörümde sıkıntılarımız büyük. ‘Faizler yükseliyor, enflasyon düşüyor’ deniliyor. Biz işverenler neler yapacağımızı, nasıl yapacağımızı anlayamıyoruz. Giderlerimiz dolarla, bir de kur farkı var. Yurt dışından getirilen değerli kürklerde; ithal izin belgesi, ithal uygunluk belgesi ve sonra ihraç uygunluk belgesi gibi bazı uzun süreçler var. Ürün girdiğinde bu belgeyi zaten alıyoruz. İkinci kez gidiyoruz, bir daha alıyoruz. Hem zaman hem de para kaybına neden oluyor. İhracatta sıkıntı yaşıyoruz. İhracatçı cezalandırılıyor. Özellikle bizim sektörde değerli kürk zaten ithal geliyor. Enflasyonun üzerinde zamlar geliyor. Üç tane ceketi ihraç etmek için beş yerden hammadde aldıysak, hepsi için ayrı belge ücreti ödüyoruz. Her sene vekalet yenilememiz isteniyor. Vekaletin her sene noterde yenilenmesi doğru mu? Kuş gribinden dolayı Finlandiya’dan değerli kürk ithal edemiyoruz. Ancak aynı değerli kürkü Avrupa’nın bütün ülkeleri ithal ediyor. Bununla alakalı yasağın düzenlenmesi gerekiyor. Hammaddesi Türkiye’de yok. Türkiye’de olmayan ürünü başka bir yerden ithal etmek zorundayız. Deri ürünlerindeki KDV sorunlarına çözüm talep ediyoruz.
‘ENERJİ VATANDAŞLIĞI’ KARŞIMIZA ÇOK ÇIKACAK
Bülent Şen-Enerji Meslek Komitesi: Türkiye, büyük ölçüde enerjiden kaynaklı 100 milyar dolara yakın dış ticaret açığı veriyor. Enerji verimliliği belirleyici bir konu. Türkiye’deki bir binada, Almanya’daki aynı metrekaredeki binadan 9 kat fazla enerji tüketiliyor. En pahalı enerji, olmayan enerji. Bu kış söylenen rakamlar gerçekleşirse zor bir kış olacak. Avrupa Birliği, konfor sıcaklığını 22 dereceden 20 dereceye indirmeye çalışıyor. Bunun yapılması, 20 milyar metreküp tasarruf sağlayacak. Avrupa Birliği bu sene ayrıca doğalgaz tüketimini yüzde 15 düşürecek. Elektrikte bu rakam yüzde 10’a yakın. Almanya’da kamu binalarında konfor sıcaklığını 19 derecenin altına düşürüyorlar. Türkiye’de evlerde kombiyi bir derece düşürebilirsek tüketimde yüzde 7 ila 10 arasında tasarruf etkisi var. Ukrayna Savaşı’ndan sonra enerjide krizler fırsatları da ortaya çıkardı. Türk toplumunda bilinç var fakat davranış farklılığı da var. ‘Enerji vatandaşlığı’ kavramı gelecekte çok karşımıza çıkacak. Enerji tüketen kişi aynı zamanda üreten olacak. Bu seviyeye geçmek zorundayız. Çünkü deprem, sel gibi birçok doğal afet tehlikesi var. Üretim noktalarında enerji vatandaşlığı anlayışını yaymalıyız. 2050 yılına kadar fosil yakıtlar da olacak fakat yenilenebilir enerji hızla yükselecek. Dünya enerjide çok farklı noktalara gidiyor.
YERLİ VE MİLLİ GÜMRÜK KANUNU YAPILMALI
Serdar Keskin-Gümrük Müşavirliği Meslek Komitesi: Gümrük Kanunu’na göre kurulmuş beş dernek var fakat mevzuat düzenlemesi öncesinde sektörden görüş alınmıyor. Görüşler, doğrudan Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne iletilmeli. Liman giriş kartlarıyla ilgili sorun devam ediyor. Limanlar bizim için gümrüklü saha. Ticaret Bakanlığı’nın verdiği gümrük müşavirliği kartı var. Aynen adliyelerdeki avukat gibiyiz. Yani gümrük müşaviri ve gümrük müşavir yardımcısı izin belgesi olanlar limana girebilmeli. Sorunun kaynağında 2012 yılında İçişleri Bakanlığı’nın çıkardığı bir yönetmelik var. Yönetmeliğe eklenecek bir istisna maddesiyle çözüm sağlanabilir. Bir mülki idare amirden alınacak liman giriş kartı ortak olmalı. Yani giriş kartı her limanda geçerli kabul edilmeli veya çipli kart olmalı. Türkiye, 1996 yılında Gümrük Birliği’ne girdi. 1999 yılında Gümrük Kanunu kabul edildi. Gümrük Birliği’nde olup Avrupa Birliği’ne giremeyen tek ülkeyiz. Bu durumun neler getirip neler götürdüğünü tartışmalıyız. Yerli ve milli bir gümrük kanunu yapılmalı. Yeni bir gümrük kanununa ihtiyacımız var. Her sene 30 ve 31 Aralık’ta ithalat tebliğleri yayımlanıyor. Bir tebliğde olan yanlışlık ancak tebliğ ile düzeltilir. Genelgeyle düzeltilemez. Önerimiz, tebliğler 1 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayımlansın ve 1 Ocak’ta yürürlüğe gireceği belirtilsin. Yani yanlış varsa yürürlüğe girmeden düzeltilmesi için süre olsun. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 85. yılında rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Açtığı aydınlık yolda kararlılıkla ilerliyoruz. Ne mutlu Türk’üm diyene. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.
13 Kasım 2023 Pazartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi