Dünya’nın manyetik alanı, klasik yaklaşıma göre dış çekirdekteki sıvı demir-nikel alaşımının konvektif hareketleri ve gezegenin dönüşüyle tetiklenen elektrik akımlarından doğuyor. Ancak iç çekirdeğin kristalleşmesinden önce (yaklaşık 1 milyar yıl önce) çekirdeğin tamamen sıvı olduğu dönemde dinamonun istikrarlı çalışıp çalışmadığı belirsizdi. Yeni çalışma, o çağda da alanın üretilebildiğini sayısal olarak göstererek bu açığı kapatıyor.
VİSKOZİTE ETKİSİ YOK
ETH Zürih ve Çin’deki SUSTech’ten üç araştırmacı, Lugano’daki CSCS merkezinin Piz Daint süper bilgisayarını da kullanarak, Dünya’nın çekirdeğinde doğru fiziksel rejimde dinamo simülasyonları yürüttü. Ekip, çekirdek viskozitesinin dinamo verimi üzerindeki etkisini model içinde ihmal edilebilir seviyeye indirgemeyi başaran ilk grup oldu. Başyazar Yufeng Lin, bugüne dek kimsenin bu koşullarda hesaplama yapamadığını, dolayısıyla erken Dünya’da alan üretiminin bugünküne benzer şekilde gerçekleştiğinin netleştiğini belirtiyor. Ortak yazar Andy Jackson ise sonucun, jeolojik kayıtlardaki manyetik izleri yorumlamada sağlam bir temel sunduğunu vurguluyor.
SÜREKLİ KORUYUCU KALKAN
Bulgular, yaşamın filizlendiği dönemlerde Dünya’nın, kozmik ışınlar ve Güneş rüzgârlarına karşı süregelen bir manyetik kalkan taşıdığını düşündürüyor. Böylece erken biyosferin gelişimine imkân tanıyan radyasyon ortamı daha iklimli hale geliyor. Çalışma, Güneş’in yanı sıra Jüpiter ve Satürn gibi dev gezegenlerin ve ötegezegenlerin manyetik alanlarının kökenini incelemek için de genişletilebilir bir çerçeve sunuyor.
GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
Manyetik alan, tarih boyunca binlerce kez kutuplarını ters çevirdi ve günümüzde manyetik kuzeyin coğrafi kuzeye doğru hızlı kayışı sürüyor. Araştırmacılar, alanın nasıl üretildiğini ve zamanla nasıl değiştiğini anlamanın, uydu iletişimi dahil modern altyapının güvenliği için kritik olduğunu hatırlatıyor. Dinamo süreçlerinin daha iyi modellenmesi, alanın gelecekteki evrimine dair öngörüleri de güçlendirecek.