SR-71 Blackbird, Amerikan havacılık tarihinde uzun yıllar boyunca erişilmez hız ve irtifa rekorlarıyla öne çıkarken, günümüz hipersonik uçak projeleri bu efsaneyi daha da ileriye taşımayı amaçlıyor. Yeni nesil hipersonik jetlerin merkezinde ise hidrojenle çalışan scramjet motorları bulunuyor.
HİPERSONİK YARIŞTA YENİ YAKIT
Hipersonix Launch Systems, hidrojen yakıtlı scramjet motorları üzerinde çalışan önde gelen girişimler arasında yer alıyor. Şirket, ABD Savunma İnovasyon Birimi ve NASA ile iş birliği içinde, Mach 5 ve üzeri hızlarda sürekli uçuş gerçekleştirebilen gösterici uçaklar geliştiriyor. Spartan scramjet motorlu DART AE aracı, NASA’nın Wallops Uçuş Tesisi’nden test uçuşuna çıkmaya hazırlanıyor.
TEKNOLOJİK ENGELLER VE YENİLİKLER
Scramjet motorlar, uçak hızlandıkça verimliliği artan, yakıtı ateşlemeden önce havayı süpersonik hızda sıkıştıran özel motorlardır. Hidrojen ise temiz yanması ve yüksek enerji yoğunluğuyla hipersonik uçuş için öne çıkıyor. Hypersonix’in 3 boyutlu yazıcıyla üretilen Spartan motoru, Mach 5 ile Mach 12 arasında çalışacak şekilde tasarlandı. Ancak hidrojenin taşınması ve depolanması kriyojenik sistemler gerektirdiğinden, altyapı ve malzeme mühendisliği zorlukları sürüyor.
KÜRESEL REKABET VE YENİ PROJELER
Çin, Rusya ve Avrupa’da hipersonik tahrik sistemleri için yatırımlar hızla artıyor. Fransız Destinus Aerospace ve ABD’li Hyperion Aerospace, hidrojenli hipersonik platformlar geliştirirken; Avrupa Uzay Ajansı’nın Invictus programı hem askeri hem ticari kullanımlar için yeni teknolojiler araştırıyor. Boom Supersonic, Spike Aerospace ve COMAC ise süpersonik hızda yolcu taşımacılığı projelerine odaklanıyor.
GELECEKTEKİ KULLANIM ALANLARI
Hypersonix’in DART AE aracı, Mach 7’ye ulaşacak tek kullanımlık bir gösterici olarak öne çıkarken, şirketin geliştirdiği VISR platformu ise yeniden kullanılabilir, çok amaçlı bir hipersonik uçak olacak. Delta Velos konsepti ise küçük uydu fırlatma görevleri için tamamen yeniden kullanılabilir scramjet motorlu bir taşıyıcı olarak planlanıyor. Malzeme bilimi ve hibrit tahrik sistemlerindeki ilerlemeler, hipersonik uçuşun savunma, uzay ve gelecekte ticari alanlarda yaygınlaşmasını hedefliyor.
Yolcu taşımacılığında hipersonik hızlara ulaşmak, yeni nesil malzemeler, ısı kalkanları ve emniyet protokollerinin geliştirilmesini gerektiriyor. İlk uygulamalar ise keşif uçakları, hipersonik silahlar ve uzaya fırlatma araçları olacak. Pentagon, hidrojenle çalışan hipersonik platformların savunma yeteneklerini artırmasını bekliyor.
‘Blackbird’ün Oğlu’ olarak nitelendirilen yeni hipersonik jetler, öncelikle insansız görevlerde kullanılması öngörülüyor. Hidrojenli scramjetlerin başarısı, havacılıkta Mach 10’u aşan hızların standartlaşmasının önünü açabilir. Hypersonix gibi şirketlerin hidrojen tahrikinde attığı adımlar, yeni bir havacılık çağının habercisi olarak görülüyor.