Çin merkezli yapay zeka uygulaması DeepSeek, kısa sürede dünya çapında popüler hale gelse de, bazı ülkelerde veri gizliliği ve ulusal güvenlik endişeleri nedeniyle yasaklarla karşı karşıya. Hükümetler, DeepSeek’in kullanıcı verilerini nasıl topladığı ve işlediği konusunda şeffaf olmadığı gerekçesiyle bu yapay zeka platformuna karşı önlemler alıyor. Peki, hangi ülkeler DeepSeek’i yasakladı ve bu kararların ardında hangi gerekçeler var?
Hollanda: Avrupa’da DeepSeek’i yasaklayan ilk ülkelerden biri olan Hollanda, uygulamanın casusluk eğilimli olduğunu ve kamu güvenliğini riske attığını belirterek devlet kurumlarında kullanımını yasakladı.
Tayvan: Tayvan Dijital İşler Bakanlığı, DeepSeek’in Çin menşeli olması nedeniyle sınır ötesi veri aktarımı riski taşıdığını belirterek, kamu kurumlarında erişimi engelledi. Yetkililer, bu durumun ulusal güvenliği tehdit ettiğini vurguladı.
ABD: ABD genelinde resmi bir yasak bulunmasa da, Teksas eyaleti DeepSeek’in devlet kurumlarında kullanımını yasaklayan ilk eyalet oldu. Ayrıca, ABD donanması, güvenlik ve etik kaygılar nedeniyle uygulamayı kullanmama kararı aldı.
İtalya: Kişisel verilerin işlenmesi konusundaki şeffaflık eksikliği nedeniyle DeepSeek’i yasaklayan ilk Avrupa ülkesi İtalya oldu. İtalyan veri koruma otoritesi, platformun kullanıcı bilgilerini nasıl işlediğine dair yeterli bilgi sunmadığını belirterek yasak kararını duyurdu.
Güney Kore: Veri güvenliği ve ulusal çıkarları koruma amacıyla, DeepSeek’e yönelik kısıtlamalar getiren ülkeler arasına Güney Kore de katıldı.
Avustralya: Ulusal güvenliği koruma amacıyla DeepSeek’in devlet kurumlarında kullanılmasını yasaklayan bir diğer ülke de Avustralya oldu.
DeepSeek NEDEN YASAKLANIYOR? GÜVENLİK Mİ, REKABET Mİ?
DeepSeek’in yasaklanmasının arkasında, veri güvenliği ve ulusal güvenlik endişeleri yatıyor. Pek çok ülke, DeepSeek’in kullanıcı verilerini nasıl topladığı, işlediği ve sakladığı konusunda belirsizlikler olduğunu öne sürüyor. Platformun kişisel bilgileri, sohbet geçmişlerini ve cihaz verilerini topladığı ve bunları belirli üçüncü taraflarla paylaştığı iddia ediliyor.
Bunun yanı sıra, bazı siber güvenlik uzmanları, DeepSeek’in yazılımında kullanıcı verilerini Çin hükümetine iletebilecek mekanizmalar olabileceğini öne sürüyor. Bu iddialar, Çin menşeli teknoloji şirketlerine karşı artan küresel güvensizlikle birleştiğinde, DeepSeek’i bir potansiyel tehdit olarak gören ülkelerin sayısının artmasına neden oluyor.
DeepSeek’e getirilen yasaklar, yapay zeka teknolojilerinin küresel çapta nasıl düzenleneceğine dair önemli tartışmaları da beraberinde getiriyor. Ülkeler, siber güvenlik politikalarını güçlendirerek benzer uygulamalara yönelik yeni düzenlemeler getirmeye hazırlanıyor.
Gelecekte, yapay zeka ve veri gizliliği konusunda daha sıkı düzenlemeler görebiliriz. DeepSeek gibi uygulamaların karşılaştığı engeller, teknoloji dünyasında yeni bir dönemin habercisi olabilir.
