COP30'da iklim finansmanına ihtiyaç gündeme geldi

İklim finansmanına duyulan ihtiyaç COP30'da gündeme getirildi.

Giriş: 12.11.2025 - 09:01
Güncelleme: 12.11.2025 - 09:01
COP30'da iklim finansmanına ihtiyaç gündeme geldi

Brezilya’nın Belem kentinde devam eden BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında, Enerji, Çevre ve Su Konseyi (CEEW) tarafından düzenlenen toplantıda iklim krizinin neden olduğu felaketlerle mücadelede iklim finansmanına olan ihtiyaçın ne kadar elzem olduğu gündeme getirildi. Toplantıya Hindistan merkezli düşünce kuruluşu CEEW'in kurucu ortağı Dr. Arunabha Ghosh, Doğal Kaynaklar Savunma Konseyi adlı çevre koruma örgütünün uluslararası çalışmalardan sorumlu kıdemli başkan yardımcısı Yamide Dagnet ve Brookings Enstitüsü Küresel Ekonomi ve Kalkınma Programı kıdemli üyesi Amar Bhattacharya katıldı.


COP30’un, ülkelerin iklim konusundaki ortak taahhütlerinin ne kadar samimi ve güvenilir olduğunu gösterecek bir sınav olacağını kaydeden Ghosh, "Dünyanın bu çatı altında ilk kez bir araya gelmesinin üzerinden otuz yıl geçti. Artık soru, harekete geçip geçmeyeceğimiz değil birlikte harekete geçip geçmeyeceğimizdir." dedi.


Küresel iklim finansmanında ilk doldurulması gereken boşluğun dayanışma olduğunu belirten Ghosh, iklim krizinden sorumlu en büyük 25 ekonominin kayıp ve zarar finansmanında liderlik yapmasının hem ahlaki hem de rasyonel bir ekonomik sorumluluk olduğunu söyledi.


Paris Anlaşması'ndan 10 yıl sonra küresel ölçekte işbirliğinin yetersiz kaldığı ve başlatılan uluslararası ortaklıkların çoğunun hedeflerine ulaşamadığının altını çizen Ghosh, iklim krizinin yalnızca çevresel değil toplumsal ve ekonomik bir acil durum olduğunu ifade etti.


NET BİR YOL HARİTASI

Daha sonra söz alan Dagnet, COP30’un asıl amacının uyum ve kayıp-zarar finansmanı konusunda hem verilen hem de ihtiyaç duyulan desteğin takip edilebileceği net göstergeler ve bir yol haritası belirlenmesi olduğunu dile getirdi.


Finansman konusunda birçok belirsizlik olduğundan bahseden Dagnet, "Uyum finansmanı konusunda 2025 sonrası için net bir plan yok. Aslında bu plan COP29'un yapıldığı Bakü'den, Belem'deki bu zirveye kadar geçen sürede tartışılmalıydı ama tartışılmadı." eleştirisinde bulundu.


Bu noktada Glasgow İklim Paktı’nın gerekliliklerini hatırlatan Dagnet, şunları söyledi:

"Glasgow’da gelişmiş ülkeler uyum finansmanını iki katına çıkarmayı taahhüt etti ama Az Gelişmiş Ülkeler ve Afrika Grubu bunun üç katına çıkarılmasını istiyor. Bu, yılda yaklaşık 120 milyar dolar demek, yine de gerekli 350 milyar doların çok gerisinde. İhtiyacımız olan, hem sağlanabilir bir hedef hem de açığı kapatacak net bir yol haritasıdır. Bu noktada Kayıp ve Zarar Fonu'nun da yetersiz olduğuna değinmek istiyorum. Kayıp ve Zarar Fonu'nun büyüklüğü yaklaşık 800 milyon dolar, oysa örneğin Melissa Kasırgası Jamaika’ya 8 milyar dolara mal oldu ve 1 milyon kişiyi yerinden etti. Fung-wong Tayfunu Filipinler’de 1 milyondan fazla insanı yerinden etti. Yani fonun mevcut büyüklüğü, gerçek ihtiyacı karşılamaya yetmiyor."


TEMİZ ENERJİ İÇİN GEREKİYOR

Bhattacharya ise iklim kriziyle mücadelede pek çok farklı noktada iklim finansmanına ihtiyaç duyulduğuna dikkati çekerek, "İklim finansmanında asıl büyük para, temiz enerji geçişi için gerekiyor. Bizim değerlendirmemize göre, 2030'a kadar yıllık 3,2 trilyon dolarlık yatırım ihtiyacının 2 trilyon dolarından fazlası temiz enerji geçişine ayrılmalı. Uyum, dayanıklılık ve kayıp-zarar için yaklaşık 750–850 milyar dolar harcamamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.


Kayıp ve zarar için uygun ve düşük maliyetli finansman bulunmadığını, oysa uyum ve dayanıklılık yatırımlarının her 1 dolara karşılık 10 dolardan fazla fayda sağladığını vurgulayan Bhattacharya ayrıca, doğanın, özellikle ormanlar, biyoçeşitlilik ve bozulmuş arazilerin restorasyonu gibi alanların yatırım öncelikleri arasında yer alması gerektiğini dile getirdi.


Küresel politikalarda yaşanan değişimlerin iklim kriziyle mücadele sürecini etkilediğini belirten Bhattacharya, sözlerini şöyle tamamladı:

"Amerika Birleşik Devletleri'nin iklim finansmanından çekilmesi finansmanı azalttı. Şu anda çok büyük miktarda ikili finansman elde edebilmek pek olası değil. Bu nedenle şu anda düşük maliyetli ve geniş ölçekte uygulanabilecek diğer finansman kaynaklarına odaklanıyoruz ancak bunun için güçlü bir liderlik gerekiyor. Karbon piyasaları, ölçeği büyütme konusunda en büyük potansiyeli gördüğümüz alan."