BM en derin mali krizini yaşıyor: 2026 en kötü yıl olabilir

Uzmanlar, üye ülkelerin insani yardımları kısmaları, ödemeleri geciktirmeleri ve küresel önceliklerin değişmesi nedeniyle Birleşmiş Milletler’in 80 yıllık tarihindeki en derin mali krizle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıyor.

Giriş: 01.11.2025 - 16:55
Güncelleme: 01.11.2025 - 16:55
BM en derin mali krizini yaşıyor: 2026 en kötü yıl olabilir

Dünyanın en büyük çok uluslu kurumu olan BM, faaliyetlerini sürdürmekte zorlanırken ekonomik sıkıntıların yakında barış gücü operasyonlarından mülteci yardımlarına kadar birçok kritik alanı felce uğratabileceği belirtiliyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 17 Ekim’de yaptığı açıklamada, üyelerin ödemelerini eksiksiz ve zamanında yapmamaları halinde kuruluşun “iflasa doğru bir yarış” içinde olacağı uyarısını yapmıştı.


Guterres, 2026 bütçesi için kurumun olağan bütçesinin yüzde 15 azaltılarak 3,2 milyar dolara düşürülmesini ve personel sayısının yüzde 19 azaltılarak 13 bin 809’dan 11 bin 594’e indirilmesini önerdi.


KRİZİN MERKEZİNDE ABD’NİN ÖDEMELERİ DURDURMASI VAR

BM’nin mali darboğazının merkezinde, kuruluşun en büyük bağışçısı olan ABD’nin düzenli bütçe katkılarını durdurma kararı bulunuyor. ABD, BM’nin olağan bütçesinin yaklaşık yüzde 22’sini karşılıyordu. Pew Araştırma Merkezi verilerine göre bu yıl BM’nin 3,5 milyar dolarlık olağan bütçesinde ABD’nin payı 820,4 milyon dolardı; bu tutarın büyük kısmı ertelendi ya da hiç ödenmedi.


ABD yönetimi ayrıca Kongre’nin ayırdığı 5 milyar dolarlık dış yardım fonunu da keserek barış gücü operasyonları dahil birçok programı finansman dışı bıraktı. ABD’nin Dünya Sağlık Örgütü ve İnsan Hakları Konseyi’nden çekilmesiyle sarsılan güven, son ödememe kararıyla daha da zedelendi.


Barış gücü misyonları, Dünya Gıda Programı ve BMMYK gibi ABD fonlarına büyük ölçüde bağımlı programlar en çok etkilenen yapılar arasında.


DOMİNO ETKİSİ: AVRUPA DA KESİYOR, ÇİN VE RUSYA GECİKTİRİYOR

Uzmanlara göre ABD’nin ardından Almanya, İngiltere ve Hollanda gibi büyük bağışçılar da kendi iç mali baskıları nedeniyle yardımları azaltıyor. Çin ve Rusya ise ödemelerini geciktiriyor veya eksik yapıyor. BM finansmanı uzmanı Ronny Patz, mevcut durumun kurum tarihindeki en büyük kriz olduğunu belirterek şunları söyledi:


“Eskiden ABD geri çekildiğinde diğer hükümetler devreye girerdi. Ancak bu yıl onlar da kesintiye gidiyor. Sistemin tamamı etkilenmiş durumda.”


BM’nin bütçe kuralları gereği harcanamayan tutarların iki yıl sonra üye ülkelere geri ödenmesi gerektiğini söyleyen Patz, bunun finansal etkiyi büyüttüğünü ifade etti.


BM en derin mali krizini yaşıyor: 2026 en kötü yıl olabilir

2026 “EN KÖTÜ YIL” OLABİLİR

Kurallar gereği BM, gelecek yıl 2024’te harcanamayan kaynaklar nedeniyle 300 milyon dolar kaybedecek. Bütçe kesintileri de hesaba katıldığında, BM’nin 2025-2026 döneminde bütçesinin yalnızca yüzde 60’ıyla faaliyet göstermek zorunda kalabileceği belirtiliyor.


Patz, acil bir destek fonuna ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “2026 krizin gerçek boyutunu göreceğimiz yıl olacak. Tahminim, 2026’nın en kötü yıl olacağı yönünde.” dedi.


MALİ KRİZ İNSANİ YARDIMLARI VURUYOR

Küresel kesintiler en ağır şekilde insani yardım programlarını etkiliyor. BMMYK, bu yıl mali destek ve acil yardımları yaklaşık yüzde 60 oranında azaltmak zorunda kaldı.


Bu daralma nedeniyle:

Sudan’da cinsiyet temelli şiddet mağdurları için güvenli alanlar kapandı, 80 bin kadın ve kız çocuğu destekten mahrum kaldı.


Afganistan’da 450 sağlık merkezi kapandı.


Ukrayna’da 1 milyon kişi nakit yardımını kaybetme riskiyle karşı karşıya.


Bangladeş’te yarım milyon Arakanlı çocuk okula gidemeyecek.


BMMYK Sözcüsü Matthew Saltmarsh, “ABD bizim en büyük bağışçımızdı. Fonlarımızın yüzde 40’ını onlar sağlıyordu ama artık sadece ABD değil; Avrupa ve Doğu Asya ülkeleri de daha az katkı yapıyor.” dedi.


Saltmarsh, insani yardımlardan savunma ve güvenliğe para kaydırılması nedeniyle küresel risklerin büyüdüğünü belirterek şu uyarıda bulundu:


“Riskleri görmezden gelmek küresel istikrarsızlık yaratır. Kırılgan bölgeler çöktüğünde bu tüm dünyaya yayılır. Bu yaşanmadan önce harekete geçmek her ülkenin faydasınadır.”


Uzmanlar, BM sisteminin acil destek olmadan yeniden ayağa kalkmasının çok zor olacağını vurguluyor.