Salı, 05 Kasım, 2024
HABER: FEDAİ YILDIRIM
İstanbulTicaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, gündemdeki konuları değerlendirmek üzere gazetecilerle biraraya geldi. Türkiye’nin dünya ticaretindeki payını artırması gerektiği üzerinde duran Çağlar, Türkiye’nin son yıllarda yüksek büyüme oranlarını yakaladığını söyledi.
BİNDE 12’DE SIKINTI KALMAZ
Türkiye’nin 22 trilyon dolarlık dünya ihracat hacmindeki payının binde 8 seviyesinde olduğunu kaydeden Çağlar, bu oranın yükseltilmesi gerektiğin vurgulayarak, “Mesela payımızı binde 10’a yükseltebilirsek rahatlarız. Binde 12’ye yükseltebilirsek inanın hiçbir sıkıntımız kalmaz” dedi.
ÇİN, ‘MAL SATIN’ DİYOR
Çağlar, şöyle devam etti: “Çin ihracatta çok büyüdü, iç piyasası yok. Çin’de daralma başladı. Çin’e gittik ‘bize mal satar mısınız?’ dediler. İthalat fuarı düzenliyorlar. ‘Firmalarınız gelsin masraflarını karşılayacağız, bize mal satsınlar’ dediler. İç piyasalarını canlandırmak mecburiyetindeler. Bizim çok canlı bir iç piyasamız var, dış piyasamızı güçlendirmemiz gerekiyor.”
KAYIPLAR TELAFİ EDİLDİ
Çevre ülkelerde yaşanan olayların da ihracat performansını etkilediğini dile getiren Çağlar, ancak ihracatta, kaybedilen pazarlar kadar düşüş yaşanmadığını söyledi. Çağlar, hızla yeni pazarlara yönelerek kayıpların telafi edildiğini, Orta Amerika ve Afrika’da çalışmalarını artırdıklarını anlattı.
KOMŞULAR RAHATLARSA…
Çağlar, “En son Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun liderliğinde İran’a yapılan ziyarette çok yararlı görüşmeler oldu. İran pazarında yeniden atağa kalktık. Komşularımız Irak, Suriye, Yunanistan ve Ukrayna’da sıkıntılar var. Bu ülkeler normal döneme geçtiğinde gidecekleri ilk kapı biziz. Bu dönemde kazandığımız yeni pazarların üzerine bir de komşu ülkelerimizde rahatlama olursa inanın o zaman mal yetiştiremeyiz” diye konuştu.
Toplantıda İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Dursun Topçu ve Gökhan Murat Kalsın, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim, Yönetim Kurulu Üyeleri Hakan Orduhan, Adil Coşkun ve Ebubekir Sıddık Koyuncu ile İTO Genel Sekreteri Ömer Bal da yer aldı.
‘SENİN ÜLKEN KÖTÜ, BANA GELSİNLER’ ETİK DEĞİL
Türkiye ile ilgili algının değişmemesi için yoğun bir çaba gösterdiklerini belirten İTO Başkanı Çağlar, “Bütün dünyada her alanda olduğu gibi turizmde de müthiş bir rekabet var. ‘Senin ülken kötü, turistler bana gelsin’ demek etik değil. Rekabeti kaliteli yapmak lazım” dedi.
Çağlar, şunları kaydetti: “X ülke, ‘Türkiye’ye gitmeyin orada şunlar şunlar var’ diyor. Alttan alta da kendisine gelinmesi propagandası yapıyor. Bu olaylardan hemen sonra İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB), Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV), İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ve bütün birimler biraraya geldik, ‘ne yapacağız, bu algıyı nasıl kıracağız’ dedik. Hızlı bir şekilde çalışmaya başladık, ajansımızı belirledik. Turizm Bakanımız da Türkiye için bir şans. Çünkü kendisi bir iletişimci. Konulara bu çerçeveden yaklaşıyor.”
ÜRETMEK BİR TUTKU
İstanbul Ticaret Odası olarak yeni yatırım alanları üzerine çalıştıklarını anlatan İTO Başkanı İbrahim Çağlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul sevdasının çalışmalarına ayrı bir değer kattığını söyledi. Çağlar, sanayiciliğin, üretmenin bir tutku olduğunu kaydetti.
TERÖR KÜRESEL BİR SORUN
Türkiye’nin sınırında ve Güneydoğu’da yaşanan olayların yurtdışında farklı yansıtıldığına işaret eden bir soruyu yanıtlayan Çağlar, terörün küresel bir sorun olduğunu, Londra, Paris veya bir başka önemli merkezde de terör saldırılarının gerçekleştiğine işaret etti.
KREDİ SORUNUYLA BİZZAT İLGİLENECEĞİZ
“Bankaların kredi verme ve yenileme konusunda muhafazakar davrandıklarına ve bu durumun da yatırımcıları zora soktuğuna, iflas ertelemelerin son dönemde arttığına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Çağlar, İTO üyelerinin sorunlarıyla birebir ilgilendiklerini belirtti.
Çağlar, “Üyelerimize ‘lütfen bize bütün evraklarınızı alın gelin, biz onları inceleyeceğiz ve banka ile sizin için biz görüşeceğiz’ diyoruz. Şimdi zaten bu iflas erteleme müessesi bu şekilde olmaz. Bu müessesenin yeniden yapılanması gerekiyor. İflas ertelemelerde profesyoneller işin içinde olmalı. Bir firma müracaat ettiğinde incelemek zorundasınız. ‘Bu iflas erteleme istedi biz de verelim’... Yok böyle bir şey. Bu incelenecek, gerekirse kayyum atanacak, iflas ertelemelerde suistimaller olabilir. Bu çok hassas bir konu” diye konuştu.
ÇEKLERİN YÜZDE 3.4’Ü KARŞILIKSIZ ÇIKTI
Karşılıksız çek konusuna değinen İbrahim Çağlar, 2012 yılında karşılığı ödenmeyen çekte hapis cezasının kalkmasının çekin itibarını zedelediğini dile getirdi.
Çağlar, çekin piyasanın vazgeçilmezlerinden olduğunu, krediye ulaşmak zor ve maliyetli iken tüccarın çek sayesinde piyasada önemli bir sirkülasyon sağladığını kaydederek, “2015 yılında 22 milyon 800 bin adet çek kesilmiş. Bunların tutarı 672 milyar lira. Karşılıksız çekin toplam kesilen çeke oranı yüzde 3.4. Bu rakam dünya ortalamasına göre düşük. Bu kadar büyük hacim içerisinde yüzde 3.4’ün sesi fazla çıkıyorsa çok gibi görünür ama çok değil. Böyle bir hacim içerisinde olağan şeyler” dedi.
Karşılıksız çıkan çeklerin bir kısmının zamanla ödendiğini aktaran Çağlar, tamamen karşılıksız çıkan hacmin yüzde 2’ye kadar düşebildiğini söyledi.
09 Mart 2016 Çarşamba
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı