Bakan Göktaş: Bakım ekonomisi sürdürülebilir kalkınma için önemli

Türkiye'de Bakım Ekonomisinin Dönüştürücü Büyümesi için BM Ortak Programı Kapanış Toplantısı gerçekleşti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Bakım ekonomisine yapılacak her yatırım, sürdürülebilir kalkınma, toplumsal eşitlik ve ekonomik büyüme için önemlidir" ifadelerini kullandı.

Giriş: 21.10.2025 - 15:06
Güncelleme: 21.10.2025 - 15:06
Bakan Göktaş: Bakım ekonomisi sürdürülebilir kalkınma için önemli

Bakan Göktaş, bir otelde düzenlenen "Türkiye'de Bakım Ekonomisinin Dönüştürücü Büyümesi için Birleşmiş Milletler (BM) Ortak Programı Kapanış Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, bakım ekonomisinin yeni bir anlayışın doğuşuna öncülük ettiğini söyledi.


Bakım ekonomisinin asli ve dönüştürücü rolünü görünür kılan güçlü bir model ortaya koyduğunu anlatan Göktaş, bunun sadece sosyal politikanın konusu değil, ekonomik kalkınmanın, toplumsal refahın ve sürdürülebilir gelişmenin temel bileşenlerinden biri olduğunu kaydetti.


"BAKIM HİZMETLERİNİ YAYGINLAŞTIRMAK İÇİN KAPSAMLI ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ" 

Bakım emeğinin uzun yıllar boyunca ekonomik göstergelerin dışında kaldığına işaret eden Göktaş, "Toplumsal değerinin çok altında değerlendirilmiştir. Bakım ekonomisine yapılacak her yatırım, sürdürülebilir kalkınma, toplumsal eşitlik ve ekonomik büyüme için önemlidir. Bu alana yatırım yapmak, istihdam yaratır, eşitsizlikleri azaltır, sosyal korumayı güçlendirir. Çocuk, yaşlı ve engelli bireylerin yaşam kalitesini artırır." dedi.

Göktaş, Türkiye'nin bakım ekonomisini stratejik alan olarak tanıdığının altını çizerek, şunları dile getirdi:

"Erken çocukluktan yaşlılığa, engellilikten aile içi destek mekanizmalarına kadar uzanan geniş perspektifte bakım hizmetlerini hak temelli bir sosyal politika alanı olarak ele alıyoruz. Bu anlayış, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde şekillenen, insanı merkeze alan kalkınma yaklaşımının en güçlü yansımalarından biridir. 12. Kalkınma Planı, kadın, çocuk, engelli ve yaşlı alanlarında yürüttüğümüz strateji belgelerimiz ve Ulusal İstihdam Stratejisi'nde, bakım hizmetlerinin niteliğinin artırılması temel öncelik olarak belirlenmiştir. Bu hedef doğrultusunda Bakanlık olarak tüm bireyleri kapsayan hizmet modellerini aile odaklı bir anlayışla güçlendiriyoruz. Yerinde, erişilebilir ve kaliteli bakım hizmetlerini yaygınlaştırmak için kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz."


"83 BİNE YAKIN ÇOCUĞUMUZA KREŞ VE GÜNDÜZ BAKIMEVİ HİZMETİ VERİYORUZ" 

Güçlü bir bakım sisteminin toplumun dayanıklılığını artıracağına inandığını belirten Göktaş, "Bakıma yapılan her yatırımı, Türkiye'nin geleceğine yapılan bir yatırım olarak görüyoruz. Çünkü dünya hızla değişiyor. Nüfus yaşlanıyor, aile yapıları dönüşüyor, bakım talebi her geçen gün artıyor. Bu durum bakım alanında yeni hizmet modellerinin geliştirilmesini ve daha kapsayıcı bir yapıya kavuşmasını zorunlu kılıyor." diye konuştu.

Gündüzlü ve yatılı bakım hizmetleri, yaşlı yaşam evleri, geçici misafir bakım uygulamalarıyla binlerce vatandaşa ulaştıklarını bildiren Göktaş, yaşlı bakımında kurum bakımına alternatif oluşturmanın önem arz ettiğini vurguladı.

Bakan Göktaş: Bakım ekonomisi sürdürülebilir kalkınma için önemli

Bu kapsamda yaşlıların kendi evlerinde, alıştıkları sosyal çevrede ve sevdikleriyle birlikte yaşamlarını sürdürmeleri için yerinde bakım modellerini yaygınlaştırdıklarını aktaran Göktaş, "Böylece hem kuşaklar arası bağı güçlendiriyor hem de dayanışma kültürünü canlı tutuyoruz. Diğer yandan çocuklarımızın sağlıklı gelişimini destekleyen bir sistem inşa etmek için çalışıyoruz. Erken çocukluk dönemine yönelik nitelikli bakım ve eğitim hizmetleri Bakanlığımızın öncelikli alanıdır. Bugün 81 ilimizde 2 bin 377 özel kuruluşumuzla 83 bine yakın çocuğumuza kreş ve gündüz bakımevi hizmeti veriyoruz." bilgisini paylaştı.


"AİLEYİ MERKEZE ALAN KALKINMA VİZYONUMUZU DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ" 

Bakan Göktaş, bakım hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından sosyal kooperatifçiliği önemli bir araç olarak gördüklerini, sosyal kooperatiflerin bir yandan çocuk, yaşlı ve engelli bakımını güçlendirirken, diğer yandan kadın istihdamını artıracağına inandıklarını dile getirdi.

Bakanlık olarak bakım ekonomisini güçlendirmek amacıyla yakın zamanda bir çalıştay gerçekleştireceklerini duyuran Göktaş, şöyle devam etti:

"Bunun yanı sıra 'Komşu Anne' projesi ile bu alanda aslında ülkemizde geleneksel olan bir bakım kültürü oluşturuyoruz. Bu proje, ebeveynler için ulaşılabilir, bakım maliyetinin paylaşıldığı ve çocukların güvenli ev ortamlarında bakıldığı bir modeldir. Amacımız, komşu annelerin mesleki olarak güçlenmesini ve çocukların sağlıklı gelişimini sağlamak. Ayrıca, ebeveynlere ve komşu annelere düzenli rehberlik sunarak bakımın niteliğini artırmayı hedefliyoruz. Erken çocukluk dönemine yapılan yatırım, kadınların iş gücüne ve istihdama katılımını artırmak demektir. Bu sayede ebeveynlerin, aile yaşamı ile çalışma hayatı arasında bir denge kurmasına katkı sunmayı hedefliyoruz."

Bakan Göktaş: Bakım ekonomisi sürdürülebilir kalkınma için önemli

Bakım ekonomisinin, kadınların ekonomik hayata katılımı ile toplumsal refahın yükselmesi arasında köprü kuran bir dönüşüm alanı olduğuna da işaret eden Göktaş, organize sanayi bölgelerinde çocuk bakım merkezlerinin yaygınlaştırılmasının kadınların iş gücüne katılımını destekleyen önemli bir adım olduğunu söyledi.

Mahinur Özdemir Göktaş, şunları kaydetti:

"Böylece kadın emeğinin ekonomide görünürlüğü artarken, çocukların güvenli ve nitelikli bakım hizmetlerine erişimi de güçlenecektir. 2025 Aile Yılı, bu alanlarda yeni hizmet modellerini hayata geçirdiğimiz bir yıl oldu. Aile ve Nüfus 10 Yılı'nda da nesiller arası dayanışmayı güçlendiren bakım hizmetlerini yaygınlaştıracak, aileyi merkeze alan kalkınma vizyonumuzu daha da güçlendireceğiz. Bu anlamda Birleşmiş Milletler çatısı altında yürütülen bu ortak program, Türkiye'nin sosyal politika vizyonuna uluslararası bir güç katmıştır. Süreçte emeği geçen tüm kurumlarımıza, Birleşmiş Milletler kuruluşlarının değerli temsilcilerine, akademisyenlerimize tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Bu emeğin Türkiye'de daha güçlü, adil ve sürdürülebilir bir bakım sisteminin temellerini oluşturacağına inanıyorum."

Programda, ILO Türkiye Ofisi Direktörü Yasser Hassan ve BM Türkiye Mukim Koordinatörü Babatunde Ahonsi de konuşma yaptı.