Avrupa enerji piyasasında depolamanın önemi artıyor

Avrupa Birliği Enerji Komiseri Dan Jorgensen, enerji depolama teknolojilerinin maliyet ve istikrar sorunlarına çözümün merkezinde yer aldığını belirterek, "Depolama; sürdürülebilirlik, esneklik ve fiyat istikrarı anlamına geliyor. Rüzgar ve güneşten ürettiğimiz elektriğin boşa gitmemesi için depolama kritik önemde" dedi.

Giriş: 15.10.2025 - 19:53
Güncelleme: 15.10.2025 - 19:53
Avrupa enerji piyasasında depolamanın önemi artıyor

Avrupa Birliği Enerji ve Konut Komiseri Dan Jorgensen, enerji depolama teknolojilerinin maliyet ve istikrar gibi sorunlara çözümün merkezinde yer aldığını belirterek, "Depolama sürdürülebilirlik, esneklik ve fiyat istikrarı anlamına geliyor." dedi.


Dan Jorgensen, "Depolama sürdürülebilirlik, esneklik ve fiyat istikrarı anlamına geliyor. Rüzgar ve güneşten ürettiğimiz elektriğin boşa gitmemesi için depolama kritik önemde." dedi.


Jorgensen, Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen Küresel Enerji Depolama Konferansı'nda yaptığı konuşmada Avrupa’nın enerji bağımsızlığını sağlamak için Rusya’dan doğal gaz ithalatını tamamen sonlandırması gerektiğini ifade etti.


AB'nin fosil yakıtlardan bağımsız hale gelmesinin bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Jorgensen, her yıl 400 milyar avrodan fazla fosil yakıt ithalatına harcamanın sürdürülebilir bir durum olmadığını kaydetti.


Jorgensen, AB’nin kendi enerjisini üretmesi gerektiğini ve bunun yenilenebilir olmasının önemli olduğunun altını çizerek, "İklim değişikliği artık Avrupa’yı da doğrudan etkiliyor. Kuraklıklar, orman yangınları, aşırı hava olayları… Artık burada, Avrupa’da." değerlendirmesinde bulundu.


Enerji depolama teknolojilerinin maliyet ve istikrar gibi sorunlara çözümün merkezinde yer aldığını vurgulayan Jorgensen, "Depolama sürdürülebilirlik, esneklik ve fiyat istikrarı anlamına geliyor. Rüzgâr ve güneşten ürettiğimiz elektriğin boşa gitmemesi için depolama kritik önemde." diye konuştu.


Jorgensen, AB’nin şu anda 89 gigavat enerji depolama kapasitesine sahip olduğunu, ancak 2030’a kadar bu miktarın 200 gigavatın üzerine çıkması gerektiğini belirterek, "2024 rekor bir yıl oldu, 12 gigavat yeni kapasite eklendi. Ama yeterince hızlı değiliz. Her yıl en az 18,5 gigavatlık yeni depolama kapasitesi kurmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.


Yeni düzenlemeler ve yatırımlarla enerji depolama alanındaki engelleri kaldırmayı hedeflediklerini vurgulayan Jorgensen, "Yalnızca daha fazla depolama değil, doğru türde depolama tesisleri kurmalıyız. Bu da uzun süreli depolama teknolojilerini geliştirmekle mümkün olacak." dedi.


"AVRUPA GENELİNDE DEV BATARYA FABRİKALARI HIZLA YAYILIYOR" 
Avrupa Enerji Depolama Birliği (EASE) Başkanı David Post da Avrupa’da enerji depolama sektörünün hızla büyüdüğünü belirterek, "Artık enerji depolama yalnızca belirli ülkelerde değil, tüm Avrupa genelinde ivme kazanıyor. İlk kez bu yıl, şebeke ölçeğindeki enerji depolama projeleri, konut tipi çözümleri megavat bazında geride bırakacak." diye konuştu.


Post, sektördeki başlıca eğilimleri de değerlendirerek, "Avrupa genelinde dev batarya fabrikaları hızla yayılıyor. Şu anda Avrupa, pil üreticileri için cazip bir üretim merkezi haline geldi. Bu durum istihdam ve katma değer yaratıyor." ifadelerini kullandı.


Enerji depolama ihalelerinin giderek çeşitlendiğini ve daha sofistike hale geldiğini söyleyen Post, "İtalya’da 10 gigavatlık ihale çok başarılı oldu. Yunanistan, Bulgaristan ve Almanya’da da farklı modeller uygulanıyor. Hibrit yenilenebilir enerji anlaşmaları, kapasite mekanizmaları ve esneklik ihaleleriyle sektör olgunlaşıyor." değerlendirmesinde bulundu.


Post, yatırımcıların enerji depolama alanına artan ilgisine dikkati çekerek, "Artık sadece enerji şirketleri değil, özel sermaye fonları ve altyapı şirketleri de bu alanda ciddi yatırımlar yapıyor. Bu, sektörün olgunlaştığının bir göstergesi." dedi.


Enerji depolamada yazılımın da kilit bir rol oynamaya başladığını vurgulayan Post, "Yazılım artık sistemlerin verimliliğini ve getirilerini belirleyen en önemli faktörlerden biri haline geliyor. Yapay zeka destekli enerji yönetim sistemleri, gelir optimizasyonunda yüzde 10-20 arası artış sağlayabiliyor." bilgisini paylaştı.


Post, batarya maliyetlerindeki hızlı düşüşün yeni teknolojilerin önünü açtığını belirterek, "Sadece lityum iyon değil, akış tipi bataryalar, mekanik ve termal depolama çözümleri de giderek rekabetçi hale geliyor." değerlendirmesinde bulundu.


Elektrik şebekelerindeki kapasite doygunluğunun enerji depolama yatırımlarını hızlandıracağını ifade eden Post, "Birçok ülkede iletim hatlarındaki tıkanıklık, yeni yenilenebilir projeleri geciktiriyor. Yerel depolama çözümleri bu soruna çare olabilir. Bataryalar, şebekeyi istikrarlı ve güvenilir tutmaya yardımcı olacak." diye konuştu.