Boston Dynamics, insansı robotu Atlas için geliştirdiği yeni algı sistemiyle robot teknolojisinde dikkat çeken bir sıçrama gerçekleştirdi. Yapılan güncelleme, Atlas’a çevresini yüksek hassasiyetle anlama yeteneği kazandırarak, fabrika ve endüstriyel ortamlarda karmaşık görevleri otonom şekilde yerine getirme imkânı tanıyor.
GERÇEK DÜNYAYA UYUM
Atlas’ın çevik yapısı uzun süredir biliniyordu. Ancak şirket, artık robotun gerçek dünya ile etkili biçimde etkileşime geçebilmesi için gelişmiş algı sistemlerinin kritik rolüne odaklanıyor. Atlas’ın parlak, karanlık veya sıkışık nesnelerle dolu ortamlarda çalışabilmesi, sadece fiziksel değil aynı zamanda bilişsel çevikliğe de ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor.
GELİŞMİŞ GÖRSEL TAKİP
Yeni sistem, 2B ve 3B farkındalık, nesne pozisyonu takibi ve görsel-kinesiyolojik kalibrasyonla donatıldı. Atlas, görevine çevresini 2 boyutlu olarak tarayarak başlıyor. Bu tarama, nesnelere sınırlayıcı kutular ve anahtar noktalar atayarak ortam analizini mümkün kılıyor.
HASSAS MANİPÜLASYON KAPASİTESİ
Robot, endüstriyel üretim alanlarında sıklıkla karşılaştığı fikstürleri dış ve iç anahtar noktalarla analiz ediyor. Bu yöntem sayesinde, parça yerleştirme gibi ince motor görevlerini yüksek hassasiyetle gerçekleştirebiliyor. Özel yerelleştirme modülü, bu analizleri gözlemlenen verilerle eşleştirerek pozisyonlamada güvenilirlik sağlıyor.
ZAMANLA GELİŞEN HAFIZA
Atlas, benzer görünen nesneleri birbirinden ayırmak için mekânsal hafıza ve bağlamsal algıya güveniyor. Nesneleri kavradığında, pozisyonlarını takip etmek için SuperTracker sisteminden yararlanıyor. Bu sistem, kinematik, görsel ve kuvvet verilerini entegre ederek Atlas’ın elindeki nesnenin hareketini ve konumunu sürekli izliyor.
YENİ NESİL ROBOTİK
SuperTracker, poz tahminlerini sentetik eğitim verileriyle geliştiriyor. Gerçek görüntülerle CAD modellerini eşleştiren sistem, tahminleri öz tutarlılık kontrolleri ve kinematik kısıtlamalarla filtreliyor. Böylece Atlas, her adımında daha isabetli ve güvenilir hale geliyor.
Boston Dynamics’in bu atılımı, insansı robotların üretim alanlarında özerk biçimde görev alabileceği yeni bir çağın habercisi olarak görülüyor.
