istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

Asırlarca hüküm süren Osmanlı Devleti'ne adını veren padişah: Osman Gazi

Küçük bir uç beyliğiyken zamanla evrensel devletlerden biri haline gelen Osmanlı Devleti'nin temellerini atan Osman Gazi, yüzyıllar boyunca gerçekleştirilen fetihlerle Türk-İslam medeniyetinin yayılmasında atılan ilk adımların mimarı oldu.

Giriş: 02.08.2025 - 17:32
Güncelleme: 02.08.2025 - 17:32
Asırlarca hüküm süren Osmanlı Devleti'ne adını veren padişah: Osman Gazi

Özgüvenli kişiliği, savaşçılık meziyetleri, askeri bilgisi, babası Ertuğrul Gazi'den edindiği devlet adamlığı tecrübesi ve Şeyh Edebali'den aldığı dini eğitim ile Osman Gazi, Osmanlı Devleti'nin kuruluşu ve gelişmesinde etkin bir rol aldı.


Askeri kabiliyet ve cengaverliğiyle Ertuğrul Gazi'nin en küçük oğlu olmasına rağmen babasından sonra beyliğin başına geçen Osman Gazi, adaletli bir yönetim anlayışını gözetti.


Osman Gazi'nin naaşı, vasiyeti üzerine 1326 yılında Bursa'daki Tophane mevkisinde sekizgen planlı, üzeri kubbeyle örtülü "Gümüşlü Kümbet"e defnedildi. Şehrin fethinden sonra kiliseden dönüştürülen türbenin ortasında, Osman Gazi'ye ait etrafı sedef kakmalı, pirinç parmaklıklarla çevrili, sırma işlemeli kadifeyle örtülü ahşap sanduka bulunuyor.

Asırlarca hüküm süren Osmanlı Devleti'ne adını veren padişah: Osman Gazi

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali İhsan Karataş, AA muhabirine, İslam devletleri içinde Osmanlı kadar uzun yaşayan başka devletin olmadığını söyledi.

Anadolu'ya 13'üncü yüzyılda Selçuklu Devleti'nin hakim olduğunu, Moğollar'ın baskısıyla bunun yıkılmaya başladığını belirten Karataş, "Bu asırda Moğollar, Bağdat merkezli Abbasi halifesini de ortadan kaldırdı. Dolayısıyla İslam dünyası, perişan bir hale geldiydi. İşte böyle her şeyin bittiği Osmanlı Devleti ortaya çıktı." diye konuştu.

Karataş, Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından sonra beyliklerin kurulduğunu anımsatarak, "Ertuğrul Gazi, bugünkü Bilecik'in Söğüt ilçesi taraflarında, gerek Moğollar gerek Harzemşahlarla mücadelesinde Selçuklulara yardım etmesi dolayısıyla kendisine uç beyliği görevi verildi. Topluluğuyla birlikte Bizans'a karşı mücadele etmeye başladı. Orada Osmanlı Devleti'nin temelleri de yavaş yavaş atılmaya başladı." ifadelerini kullandı.


"BİZANS'A GERÇEKLEŞTİRDİĞİ FETİHLERLE BEYLİK TOPRAKLARINI GENİŞLETTİ" 

Ertuğrul Gazi'nin vefatından sonra yerine Osman Gazi'nin geçtiğini dile getiren Karataş, şunları kaydetti:

"Askeri kabiliyeti iyi olarak bilinen Osman Gazi, bölgede özellikle Bizans'a yönelik gerçekleştirdiği fetih hareketleriyle babasından almış olduğu toprakları 4 bin kilometreden yaklaşık 20 bin kilometreye çıkartmış, 4-5 kat artırarak genişletti. Güçlenmeye başlayınca etraftaki beyliklerin bir kısmı Osmanlı'ya katıldı. Bir kısmı da bir süre daha kendileri mücadele etmeye devam etti."

Karataş, Osman Gazi'nin fetih hareketlerini devam ettirirken esas gönlünde yatan yerin Bursa olduğunu anlattı.

Osman Gazi'nin Hisar Bölgesi'nin korunaklı olmasından dolayı Bursa'yı fethedilmesini kolay görmediğini belirten Karataş, şöyle devam etti:

"Bursa'nın 10 yıl fetih süreci vardır. Rumlar, içeriye kapanıyorlar. Kendilerine yetecek miktarda yiyecek de var. Dışarı çıkmıyorlar. Dolayısıyla Osman Gazi, bunun kılıç zoruyla alınamayacağını anlayınca Bursa'yı bugün bu Balabanbey ve Aktimur'da kaleler yaptırdı. Kan dökülmeden, aşağı yukarı 10 yıllık süreç sonunda Bursa tekfuru gelip teslim oldu. Bursa'nın fethi, Osman Gazi ömrünün son zamanlarında gerçekleşti. Oğlu Orhan Gazi'ye Balaban Kalesi'nden kubbesi parlayan yeri göstererek 'Beni oraya defnedersiniz.' diyor. Bir bakıma da hedef gösteriyor, 'Orayı mutlaka fethedeceksiniz.' diye. Osman Gazi tarafından kuşatılmış şehir, 1326'da oğlu Orhan Gazi'ye nasip olmuştur."


"DEVLET, OSMAN GAZİ'NİN İSMİYLE DEVAM ETTİ" 

Prof. Dr. Karataş, kaynaklarda devletin adının "Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye" olarak geçtiği bilgisini verdi.

Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye'yi Osman Gazi'nin kurduğunun altını çizen Karataş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir devlet kurulduğunda, hutbede Sultan'ın adının okunması, o devletin artık bağımsızlığını ilan ettiği anlamına gelir. Zaten doğuda Selçuklu yıkıldı. Eskişehir'deki Karacahisar Kalesi'nde Sultan Osman da Dursun Fakih'e ilk hutbeyi okuttu ve kendi adı orada geçti. Böylece Osmanlı Devleti, kurulmuş oldu ama devletin asıl kurumsallaşması, Bursa'nın fethinden sonra Orhan Gazi zamanında gerçekleşecektir, sınırlarını Balkanlar'a taşıyarak büyümesi, genişlemesi... Temelini Ertuğrul Gazi attı, devleti Osman Gazi kurdu ama devleti Orhan Gazi şekillendirdi. Devlet, Osman Gazi'nin ismiyle devam etti. Kuruluştaki hasbilik, samimiyet, devletin uzun süre yaşamasına da sebep olmuştur. Uyguladıkları adalet sistemi, gayrimüslimlere tanıdıkları müsamahakar davranışlar, herkese eşit derecede ve iyi muamele, bu devletin uzun süre yaşamasının temel sahiplerindendir."

Karataş, Osman Gazi'nin oğlu Orhan Gazi'ye bulunduğu nasihatleri şöyle aktardı:

"Din işlerine dikkat et. Zulümden sakın. Daima cihat ile ülkeni genişlet. Devlet hazinesini koru. Allah rızasına erişmek için hizmet veren sadık devlet adamlarını gözet. Alimler, faziletli kişiler ve ediplere, ikram ve iltifatta bulun. Malına ve askerine mağrur olma, din ehlini kapından uzak tutma. Allah'ın ve kulların hakkını gözet. Adaletten ayrılma. Her işte tedbirini al fakat Allah'a güvenmekten geri durma."