Londra Metal Borsası'nda (LME) işlem gören alüminyum fiyatları, 16 Eylül itibarıyla 6 ayın zirvesini gördü. Uzmanlar bu yükselişin arkasındaki temel nedenin, dünyanın en büyük üreticisi olan Çin'in, 2017'de belirlediği 45 milyon tonluk üretim kapasitesi sınırına ulaşması olduğunu belirtti. Yıllardır küresel piyasada arz fazlası yaratan Çin'in bu sınırı aşmasıyla birlikte piyasada özellikle altyapı projeleriyle artması beklenen küresel alüminyum talebinin nasıl karşılanacağına dair endişeleri arttı.
ARZ AÇIĞI ENDİŞESİ
Pekin yönetiminin, hem iç talebin zayıflaması hem de ABD ve AB'nin uyguladığı gümrük vergileri ve karbon düzenlemeleri gibi ticari engeller nedeniyle bu sınırı uygulamaya devam edeceği öngörülüyor. Bu durum, piyasada ‘açık’ oluşabileceği beklentisini güçlendirerek fiyatların yukarı yönlü hareketini destekledi.
TEMKİNLİ HAVA
Uzmanlar, fiyatlardaki yükseliş eğilimine rağmen piyasada temkinli bir havanın da olduğunu vurguluyor. Çin kapasite sınırına ulaşmış olsa da hem Çin'in hem de küresel üretimin artmaya devam etmesi, fiyat yükselişinin önündeki en büyük engel olarak görülüyor. Uluslararası Alüminyum Enstitüsü verileri, küresel üretim seviyelerinde henüz anlamlı bir yavaşlama olmadığını gösteriyor.
RUSYA YAPTIRIMLARI
Ayrıca, LME stoklarındaki düşüşün bir kısmının, Rus menşeli metallerin depolara girişinin engellenmesinden kaynaklandığı belirtiliyor. Yaptırımlar nedeniyle Rus alüminyumunun rotası değişse de Çin'in artan alımlarıyla bu metalin küresel piyasada kalmaya devam etmesi, arz tarafındaki endişeleri bir miktar dengeliyor.
ABD’DE TALEP DÜŞTÜ
Piyasadaki bir diğer önemli gelişme ise dünyanın en büyük ekonomilerinden ABD'de yaşanıyor. Uygulanan gümrük vergileri, ABD'deki alüminyum talebini baskıladı. ABD'deki Alüminyum Derneği'ne göre, Kuzey Amerika'daki talep 2025'in ilk yarısında yüzde 4.4 düştü.
2026 FİYAT TAHMİNİ
Bank of America analistleri, bu yılki alüminyum fazlasının 2026'da açığa dönüşeceğini öngörüyor. Analistlere göre bu durum, şu anda 2 bin 700 doların biraz üzerinde olan fiyatların 2026 yılı sonuna kadar ton başına 3 bin dolara çıkmasına neden olabilir.
Analistler, uzun vadede arz açığı endişelerinin devam ettiğini, ancak yavaşlayan ekonomik büyüme ve Çin'in üretim sınırına ne kadar sadık kalacağı gibi belirsizlikler nedeniyle kısa vadeli fiyat görünümünün net olmadığını belirtiyor.