Alternatif güzergahlar önem kazandı: Kalkınma Yolu Projesi ne durumda?

Abdulkadir Uraloğlu, "Kalkınma Yolu Projesi aşağı yukarı bitti diyebilirim, yüzde 95'ler seviyesinde" ifadelerini kullanarak, projenin başlama imkanını yakaladıklarını ve finansman için Türkiye-Irak ortak şirketi veya dörtlü mutabakatla fon kurulması seçeneklerinin masada olduğunu belirtti.

Giriş: 22.06.2025 - 11:08
Güncelleme: 22.06.2025 - 11:10
Alternatif güzergahlar önem kazandı:  Kalkınma Yolu Projesi ne durumda?

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 27-29 Haziran'da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan ve açılışının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılması beklenen "Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu"na ilişkin basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.


İsrail ile İran arasındaki çatışma ve savaş ortamının Kalkınma Yolu Koridoru gibi projeleri akamete uğratıp uğratmayacağının sorulması üzerine Uraloğlu, bu şekildeki çatışmaların bu projelerle ilgili bazı soru işaretlerini beraberinde getirdiğine işaret etti.


Hürmüz Boğazı'nın dünya petrol ihtiyacının yüzde 30'unun geçtiği deniz ulaşım yolu olduğunu dile getiren Uraloğlu, şunları kaydetti:


"Belli dönemlerde elbette sıkıntılar olabilir ama bizim gayretimiz bunların hiç olmaması yönünde ama bunun ilanihaye devam etmesini de öngörmüyoruz. Zaten böyle bir sıkıntıyı dünyanın sürdürebilme şansı yok. Dolayısıyla bu projede hani bu tür çatışmalar ya da gerginlikler başlamasını belki biraz erteletebilir. Belki oraya sağlanacak finansmanla ilgili biraz daha yoğunlaşmayı gerektirebilir ama Kalkınma Yolu'nu bugün ya da istediğimiz zaman diliminde olmasa bile mutlaka hayata geçireceğiz. Şimdi bugün İran'ın İsrail'le bir çatışma durumu var, savaşta diyebiliriz. Aldığımız resmi olmayan bilgilere göre İran resmen savaş da ilan etti diye bilgiler alıyoruz ama fiili bir savaş halidir, ismini her ne dersek diyelim. Bakın orada İran'ın füze kapasitesinin ne olduğu, üretim kapasitesinin ne olduğu konuşuluyor. Bir taraftan da bazı ülkelerin İran'ı desteklediği, hava koridorlarını kullandığı... Bunlar, tabii doğrulanmış bilgiler değil. Onu özellikle söylemek isterim ama doğru olduğunu da kabul edebiliriz."


Kriz zamanlarında ulaştırma koridorlarının normaldekinden daha kıymetli olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, "Dolayısıyla bu koridorların ya da bunları kullanacak ülkelerin hedef alınması da çok mümkün. Bir ülkeyle gerilim varsa, çatışma savaş varsa ilk önce onun lojistiğinin kesilmesine gayret ediliyor çünkü şu anda dünya ne savunma sanayii anlamında ne de diğer hiçbir alanda kendine yetmiyor ama mesela gıda anlamında Türkiye'nin kendine yettiğini söyleyebilirim ama birçok ülkede yetmiyor. Dolayısıyla bunların hedef alınması, projelerin geciktirilmeye gayret edilmesi, yapılmamasının sağlanması gayretleri beklenen gayretlerdir, beklenen düşüncelerdir ama biz de buna göre kendi gardımızı alıyoruz" şeklinde konuştu.


"KALKINMA KORİDORU PROJESİ AŞAĞI YUKARI BİTTİ DİYEBİLİRİM" 
Bakan Abdulkadir Uraloğlu, Kalkınma Koridoru'nda gelinen noktanın, finansman modelinin ve bu anlamdaki ilerlemelerin sorulması üzerine, "Kalkınma Koridoru Projesi aşağı yukarı bitti diyebilirim, yüzde 95'ler seviyesinde. Sadece bizim sınıra yakın bölgede biraz detay çalışmalar yapılıyor. Oranın kendi hassasiyetleri var, ondan dolayı. Bugün hani proje olarak işin başlama imkanını yakaladığımızı söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.


Finansman modeli olarak çok fazla alternatifin konuşulduğunu, konuşulmaya da devam edildiğini dile getiren Uraloğlu, Irak'ın ham petrol karşılığı yaptırması, uluslararası finansman bulunması gibi çok sayıda seçeneğin bugüne dek konuşulduğunu anlattı.


Bakan Uraloğlu, "Orada 4'lü bir mutabakat var ama ilk etapta yapımı anlamında Irak ve Türkiye olarak bir şirket kurup bu şirketin üzerinden yapım çalışmalarının yürütülebilirliği noktasında bir aşama katettiğimizi söyleyebilirim. Finansman noktasında da dört ülkenin girişimiyle beraber belki bir fon aracılığıyla ya da bir fon kurulmasıyla da belki bu yapılabilir. Hani bu sene birazcık bunun üzerinde yoğunlaşarak önümüzdeki sene yapımına başlayabiliriz diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.


"ÇİN TARAFI, TÜRKİYE'NİN GEÇİREBİLECEĞİ KADAR TRENİ TÜRKİYE ÜZERİNDEN AVRUPA'YA ULAŞTIRMAYA HAZIRIZ' DEDİ" 
"Orta Koridor konusunda geçen ay Çin'deydik, Çin Ulaştırma Bakanı ile en son konuştuk." diyen Bakan Uraloğlu, şu anda gerek Çin'den çıkıp Avrupa'ya giden gerek Kuzey Koridor, gerekse de Orta Koridor'da Çin'in çok ciddi sübvansiyonunun olduğunu söyleyebileceğini ifade etti.


Uraloğlu, "Türkiye geçişli Orta Koridor'a ilişkin net olarak da şunu söylediler: Türkiye'nin geçirebileceği kadar treni biz Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırmaya hazırız yani net olarak bunu söylediler. Biz de bu anlamda gerek özel sektör gerekse de Devlet Demiryolları Taşımacılık aracılığıyla bu süreci yakından takip ediyoruz ve bunu geliştirmiş olacağız." ifadelerini kullandı.


Bakan Uraloğlu, 5G ihalesinin takviminin sorulması üzerine şu bilgileri verdi:


"5G ile ilgili biz operatörlerimizle gerek tek tek gerek topluca da defaatle konuştuk. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla, Hazine ve Maliye Bakanlığımızla, Cumhurbaşkanı Yardımcımızın koordinasyonunda çoklu toplantılar da yaptık. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak benim beklentim elbette daha çok yatırımdır, çok net yani kamuya daha fazla para alma yerine daha iyi bir altyapı iletişim altyapısı, 5G imkanı sunmaktır. Bir aksilik olmazsa ağustos ayı içerisinde bunun ihalesini yapalım diye düşünüyoruz, 2026 yılı içerisinde ilk sinyali alırız ve ilk etapta bütün ülkenin kapsanmasından ziyade belki yoğun illerin kapsanması ve 4,5G'de olduğu gibi peyderpey bir program dahilinde süreci yürütürüz diye düşünüyorum."


"BUNDAN SONRA DEMİR YOLLARINA HİÇBİR ŞEYİ ESİRGEMEDEN YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ" 
Yatırımlarda kara yollarına çok ciddi para harcadıklarını anlatan Uraloğlu, demir yollarının biraz daha arkadan geldiğini, bundan sonra demir yolları için hiçbir şey esirgemeden yollarına devam edeceklerini söyledi.


Uraloğlu, "Türkiye'deki demir yolu hedeflerimizi gerçekleştirdiğimizde 48 saatte bütün ülkeyi dolaşmış olacağız. Hedefimiz de 28 bin 500 kilometre demir yoludur" dedi.


Kamu-özel işbirliğinde otoyollarının işletme süresi bittiğinde yeni işletme ihalelerinin nasıl kurgulanacağının sorulması üzerine Uraloğlu, şunları söyledi:


"Otoyolları en erkeni 2028'den itibaren kamuya almış olacağız. Öngörülen süreçte bu firmalar buraları yapıyorlar, işletiyorlar ve bize teslim ederken de ağır bakımını yaparak teslim ediyorlar. Oradaki kararımız ne olacak? Bunların elbette yeniden işletilmesini ihale etmiş olabiliriz. Makul ücretler noktasında muhtemelen ya Karayolları Genel Müdürlüğümüz, kendisi işletir ya da bir işletme modeliyle onu ihale eder ama 2034 yılına geldiğimizde, bu otoyolları devraldığımızda, gerek kendimiz işletelim gerekse bir işletmeciye verelim, Ulaştırma Bakanlığının ödenek ihtiyacı problemi olmamış olacak. Böyle de kıymetli bir yapıdan bahsediyoruz. Bakanlık olarak irili ufaklı 70 civarında yap işlet devret projesini hayata geçirdik, yaklaşık 51 milyar dolarlık yatırım yapmışız kamu-özel işbirliğiyle. Bugün yapmış olsak, yapalım desek maliyet 83 milyar dolardır. Karlı mıyız, değil miyiz?"