tatil-sepeti

HABER: SOYHAN ALPASLAN

Karabet Hemengül, 1964 yılında İstanbul’da makine torna ustası Serkis Hemengül’ün iki erkek, bir kız üç çocuğunun ortancası olarak dünyaya gelir. İlkokulla birlikte başlayan baba yanına gitme, işleri öğrenme süreci, her yaz tatilinin baba yanında geçmesine ve torna ustası olmaya kadar uzanır.

Serkis Usta, yurt dışından teklifler alacak kadar işi ileri taşımış, kendi ismini verdiği markasıyla dar dokuma makineleri üreten, döneminin en ünlü birkaç ustasından biridir. Karabet Hemengül liseyi bitirdiğinde babasının sağ kolu olarak Mahmutpaşa’daki atölyelerinde çalışmaya başlar.

30 YIL GARANTİLİ MAKİNELER

Serkis Hemengül 30 yıl garanti verdiği makineleri ile piyasada rakip tanımadığı zamanlarda oğlu Karabet Hemengül’ün, “Makinesini üretiyoruz, dar dokumayı da üretelim” teklifini kabul eder. Böylece Bayrampaşa’daki binalarında üretime başlar. ‘Gül Örgüleri’ markalı dar dokumalar kısa sürede piyasanın en gözde ürünleri arasına yerleşir. Askeri giysi kordonları, yat ve gemi halatları, bel lastikleri, ayakkabı bağları ve süsleri üretmeye başlarlar.

EMLAKÇI ARKADAŞIN TEKLİFİ

Karabet Hemengül, kazançlarının işlerinin genişleyen ailesine yetmeyeceği fikri ile büyümeyi planlasa da babası bu riski göze alamaz. Karabet Hemengül’ün 1989 yılında emlak komisyonculuğu yapan ve ortak arayan bir arkadaşı ile karşılaşması her şeyi değiştirir. İki arkadaş Linda Emlak ve Dekorasyon isimli firmalarını kurarlar. Yeşilköy’de başlayan ve beş ay süren ortaklık bittiğinde Karabet Hemengül, “Tam bana göre bir meslek” dediği emlakçılıkta kendini geliştirmeye ve kurslara gitmeye başlar. Bu arada bir arkadaşıyla ithal mal ticareti yapan Karabet Hemengül, eşi Rus asıllı Natalia Hanım ile de bu iş vasıtasıyla tanışır. Emlakçılık devam ederken arkadaşlarının Yeşilköy’deki Le Premiyer Tavernası ve Akdeniz Restoran’a ortaklık teklifini kabul eder.

İSTANBUL RADYOSU’NDA SOLİSTTİ

Üç yılda işletmeleri yüksek kâra geçiren Hemengül, tavernasında da sahne almayı ihmal etmez. Çünkü o, yıllarca İstanbul Radyosu’nda korist ve solist olarak görev yapmış bir sanatçıdır aynı zamanda. Karabet Hemengül, 1998 yılında Natalia Hanım ile evlenir. Bu tarihten sonra emlak komisyonculuğu, gönül verdiği ve bir kanunu olsun diye neredeyse kendini adadığı tek meslek olarak kalacaktır hayatında. Bir yıl sonra kızları Diana dünyaya gelir.

Bugün sektörün duayenleri arasındaki yerini uluslararası platformlarda da sağlamlaştıran Hemengül, Yeşilköy’deki ofisinde İstanbul Ticaret’in sorularını cevaplandırdı.

BABAM ÜNLÜ BİR USTAYDI

İlk iş deneyiminiz nasıl başladı?
1964’de İstanbul’da doğdum. Babam merhum Serkis Hemengül tarafından Konya-Ereğliliyim. Eğitimimi İstanbul’da tamamladım. Babam Mahmutpaşa’daki atölyemizde kendi ismini taşıyan dar dokuma makineleri üretiyordu. Döneminin en büyük torna ustalarından biriydi. Ünü yurt dışına uzanmıştı. Her yaz babamın yanında çalışıyor, dar dokuma makinelerinin üretimini ve ticaretin tüm inceliklerini öğreniyordum. 1984’de liseyi bitirdim ve tercihimi ticaretten yana kullandım.

BÜYÜK ASKERİ İHALELER ALDIK

Dar dokuma olarak ne üretiyordunuz?
‘Gül Örgüleri’ markası ile konfeksiyon, ayakkabı, tekstil, denizcilik, savunma sanayine üretim yapıyorduk. Ayakkabı bağı, askeri giysi kordonu, yat ve gemi halatı, bel lastiği, ayakkabıya özel saç örgü dokumalar ürettik. SEKA kâğıt fabrikasının halatlarını da üretiyorduk. Askeri ihale siparişlerini yetiştirmek için gece, gündüz çalışıyordum. Ağabeyim Setrak Hemengül üniversite sonrası bize katıldı. Makineler üzerinde küçük değişikliklerle, üretim çeşidini rahatlıkla değiştirebiliyordum. Ayakkabı sektörüne butik üretim yapıyorduk.

HAUTE COUTURE’DA LİDER OLDUK

Ayakkabı yan sanayindeki butik üretiminiz ne idi?
Ayakkabı sektörü ‘Gül Örgüleri’ markasını arıyordu. Çünkü her firmaya özel tasarım üretiyorduk. Bir firma için ürettiğimizi başka bir firma için asla üretmezdik. Ayakkabıcılara uygulamalı tasarımlar yapıyor, büyük siparişler alıyordum. Üç yıl boyunca çok yüksek miktarlarda üretim yaptık. Siparişleri karşılayamadığımız zamanlar oluyordu. 1989’da babamdan ayrıldım ve emlak sektörüne girdim.

EMLAKÇILIK AKLIMDAN BİLE GEÇMİYORDU

İşinizi çok iyi yaparken neden sektör değiştirdiniz?
Siparişleri karşılayabilmek ve daha rekabetçi olabilmek adına babama, İtalya’dan makine ithalatı önermiştim. Yaşlarımız ilerliyordu. Evliliklerle birlikte nüfus artacak, bu tezgâh üç aileyi beslemeyecekti. Babam riski göze alamadı, teklifimi kabul etmedi. 1989’da emlak komisyoncusu arkadaşım Ali Rüzgar bana ortaklık teklif etti. Bizim Yeşilköy’de bulunan Canik Pasajı’ndaki ofisimiz de boşalmıştı. Linda Emlak ve Dekorasyon isimli firmamızı kurduk. 1990’da vergi kaydı açılışını yaptık ama beş ay sonra yollarımızı ayırdık. Ben bilmediğim bir sektörde tek başıma kalmıştım.

EMEKLİLER EMLAK KOMİSYONCUSUYDU

1990’lı yıllarda sektör nasıldı?
Halk tabiri ile bir masa ve bir sandalye sahibi olan bu işi yapıyordu. Genelde emeklilerin yaptığı ikinci bir meslekti. Sektör yeni yeni oluşuyordu. Müteahhitler tanıdıklarını yoldan çevirip taksitle, senetle bina satarlardı. Tek sıkıntım deneyim ve eğitimdi. 1990 yılıydı, gazetede ‘Emlakçılık Kursu’ ilanını gördüm. 1956’da kurulan sektörün ilk sivil toplum kuruluşu İstanbul Emlak Komisyoncuları Derneği kurs ve bonservis veriyordu. Sektörün üstatları Ceyhan Uras ve Adil Araslı’dan eğitim aldım. Ardından derneğe üye oldum. Emlakçılık sektörünün tam bana göre olduğunu anlamıştım. 27 yıldır bu sektördeyim ve insan sarrafı oldum. Sektörel sivil toplum kuruluşları ile mesleğin standartları için çaba göstermeye başladım.

LİSANSLI MÜŞAVİR İÇİN DERNEK KURDUM

Hangi sektörel STK’lardasınız?
İstanbul Emlak Müşavirleri Derneği’nde başkan yardımcılığı ve başkanlık yaptım. Emlak Müşavirleri Federasyonu’nun başkan yardımcılığını ve genel başkanlığını yaptım. 45 ülkenin bağlı olduğu Dünya Emlakçılar Sektörü Düşünce Kuruluşu’nun kurucusu ve Türkiye temsilciyim. 2011’de Lisanslı Emlak Müşavirleri Derneği’ni kurdum, halen başkanıyım. 126 ülkede faaliyeti olan Paris merkezli Internasyonal Emlakçılar Federasyonu’nun üyesi ve Türkiye temsilcisiyim. Üzülerek söylemeliyim ki, bu kadar çok ülkede Türkiye’yi temsilen tanınan, toplantılara davet edilen tek sektör temsilcisi benim.

BİR KANUNUMUZ OLSUN…

Türkiye genelinde sektörel tüm STK’larımızın aldığı ortak bir karar ile emlak sektörünün bir kanunu ve lisanslı müşavirleri olsun diye yaklaşık 10 yıl önce çıktık yola. Kavga gürültü içinde olan sektörü barış zemininde bir araya getirdik. İTO Meclis Üyesi olduktan sonra sektörü İTO çatısı altında bir kanun sahibi yapmayı çok önemsedim. İnşallah yakın zamanda kanun sahibi olacağız.

‘TEK BAŞINA STK’ DERLER BANA

Sektördeki arkadaşlarım ‘Tek başına STK’ diye takılırlar. STK’lar beni bir yerlere taşımadı, ben STK’ları bir yerlere taşıdım. Ben yönetici olarak bir yerlere gitmezsem, STK beni bir yere götüremez. STK’ları bir yere götürmek için lider olmak ve iyi bir ekibe sahip olmak lazım. Her zaman herkesin fikrini alırım, istişare ederim. Çok iyi bir reklamcı ve pazarlamacıyım.

HER ZAMAN BİRİNCİ KALİTE

Babamdan aldığım en büyük miras dürüstlük. “Hayat boyunca hiçbir hileye karışma, hiçbir ürüne hile karıştırma” derdi. Bizim malımız her zaman birinci kaliteydi. Her zaman fire, arıza olabilir diye hep 1 metre fazla verirdik. Para yerine itibarı ön planda tuttum. Hiçbir zaman, hiç kimseye yapmacık davranmadım. Dürüstlüğümü insanları kırmadan ortaya koymaya çalıştım. Beni başarıya taşıyan en önemli değer, dürüstlüğüm ve kendimi ifade edebilmemdir. Yalan, yanlış bir işim yok.

MÜLK YÖNETİMİ SİSTEMCİSİYİM

Avrupa’da yaygın olan ve Türkiye’de yeni yeni uygulanan mülk yönetimi sistemini 12 yıl önce uygulamaya başladım. Mülkün kiralanması, hukuki ihtiyaçları, beyanname düzenlenmesi, vergisinin ödenmesi, yönetim toplantısı, apartman gideri gibi tüm ihtiyaçlarını profesyonelce sağlayan bir kişidir mülk yöneticisi. Güven oluşturamazsanız mülkünü kimse size teslim etmez. O mülkün tüm işletim haklarını yürütüyorum. Kararlara imza atıyor, şerh koyuyor, apartman sakinlerine yol bile gösteriyorum.

NOKTA ATIŞI İŞ YAPIYORUM

Emlak müşavirinin ofis merkezine gelmeden bulunduğu bölgede çalışmasını sağlıyorum. Portföyleri alıyor, müşterileri bölgedeki temsilcilerimize yönlendiriyorum. Müşteri odaklı ve nokta atışı iş yapıyorum.

03 Mayıs 2016 Salı

Etiketler : Röportaj