Cuma, 22 Kasım, 2024
Küresel paylaşımlı mobilite pazarı, 1.2 trilyon dolarlık değere ulaştı. Sektör, Türkiye’de de bu alanda faaliyet gösteren girişimlerin etkisiyle küresel büyüme trendine uygun ilerliyor. Sektörün 10 milyar dolarlık pazar değerine ulaştığı belirtiliyor.
HABER: ŞEREF KILIÇLI
Kentsel nüfus arttıkça trafik sıkışıklığını hafifletebilecek, hava kirliliğini azaltabilecek ve sınırlı kentsel alanı verimli bir şekilde kullanabilecek ulaşım seçeneklerine olan talep de artıyor. Teknolojideki ilerlemeler ise özellikle akıllı telefonların ve mobil uygulamaların yaygınlaşması, insanların ortak mobilite hizmetlerine erişmesini ve bunların kullanılmasını her zamankinden daha kolay hale getirdi. Araç paylaşımı, araç çağırma, bisiklet/scooter paylaşımı, toplu taşıma ve mikro toplu taşıma gibi paylaşımlı mobilite hizmetleri, geleneksel araç sahipliğine uygun maliyetli alternatifler sunarak, ulaşım ihtiyacının karşılanmasına da katkı sağlıyor.
KÜRESEL PAZAR
Öte yandan dijital dönüşüm süreci, birden fazla kullanıcının yolculukları paylaşmasına olanak tanıyarak, araçların verimli kullanımını en üst düzeye çıkaran paylaşımlı mobilite hizmetlerinin pazar değerini de hızla artırıyor. Söz konusu çözümler arasında başta sayılabilecek paylaşımlı araç kullanımı ve kısa dönemli (saatlik) araç kiralama hizmetleri gibi uygulamalar, tüketicilerin taleplerine uygun olarak yaygınlaşıyor. Hizmet türlerine göre tüm paylaşımlı mobilite pazarına genel olarak bakıldığında, küresel paylaşımlı mobilite pazarı 2022 yılında yüzde 42’lik bir artışla 1.2 trilyon dolar değerine ulaştı.
E-TİCARET HARCAMASI
Sektör, Türkiye’de de bu alanda faaliyet gösteren girişimlerin başarısının etkisiyle küresel büyümeyi yakalayarak 10 milyar dolarlık pazar değerine ulaştı. Harcama rakamlarına bakıldığında, Türkiye e-ticaretinde paylaşım esaslı mobilite harcamalarının hacmi, 2022’de 14.8 milyar TL’ye ulaşarak tüm e-ticaret mobilite hacminin yüzde 81.5’ini oluşturdu. Aynı yıl e-ticarette toplam mobilite harcamalarının hacminin 2017 yılındaki değerinin yaklaşık 3 katına ulaştığı, aynı dönemde paylaşımlı mobilitenin büyümesinin de 10 kata vardığı görüldü. 2027 yılına kadar ise Türkiye’deki paylaşımlı mobilitenin e-ticarette yaratacağı hacmin yıllık ortalama yüzde 40.3 büyümesi öngörülüyor.
AKILLI ULAŞIM
Dijital dönüşümün birçok alanda olduğu gibi ulaşımda da hızlı geliştiğini belirten Yalova Üniversitesi Ulaştırma Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı ve Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Delice, şöyle konuştu: “Bu süreç dünya genelinde, akıllı şehirlerin oluşması ve bununla birlikte akıllı ulaşım sistemlerinin gelişmesi neticesinde paylaşımlı mobilitenin de hızlı gelişimine olanak sağladı. Ülkemizde de bu süreçler hızlı bir şekilde ilerleme kaydetti. Dijital dönüşüm kapsamında 1995 yılında ilk defa İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından geliştirilen Akbil uygulaması ile toplu taşıma sistemlerinde dijital ödeme sistemleri kullanılmaya başlandı. Ulaşımda dijital dönüşümün temellerinin atıldığı o yıllardan günümüze, paylaşımlı mobilite sistemlerine erişmiş bulunuyoruz.”
STARTUP’LARA YATIRIM FIRSATI
Yeni paylaşım modellerinin, scooter/bisiklet ve otomobil kiralama hizmetleri üzerinde yükseldiğine dikkat çeken Afyon Kocatepe Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Kemal Karayormuk da şu bilgiyi verdi: “İlerleyen süreçte özellikle EV araçlarının devreye girmesiyle otonom sürüş, bağlantılı araçlar, insansız hava araçları ve uçan otomobiller, bu işin zirvesi olarak görülüyor. Hızlı bir şekilde bu hedeflere koşulmak isteniyor. Ayrıca paylaşımlı mobilite, startup’lar için önemli bir yatırım ve gelişme alanı. Şehirlerdeki karbon ayak izinin ve çevre kirliliğinin azaltılması, bu sayede yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ve dünya kaynaklarının daha verimli kullanılarak sürdürülebilirliğin sağlanması, öncelikle şehir otoritelerince daha sonra da merkezi otoritelerce göz ardı edilemeyecek bir popülariteye ve toplumsal baskıya dönüşüyor. Şehir yönetimleri ve merkezi yönetimler, dünyada oluşan bu hassasiyete yeni regülasyonlarla destek oluyorlar.”
ULAŞIM SİSTEMLERİ DİJİTALLE ENTEGRE OLUYOR
Ulaşımda dijital dönüşüme kamu açısından bakıldığında, akıllı şehirler kapsamında ulaşım sistemlerinin entegrasyonunun da sağlandığını vurgulayan Dr. Yavuz Delice, şöyle devam etti: “Böylece, kent içi trafik akışını iyileştirmek, kaynakları verimli kullanmak, enerji verimliliğini artırmak ve kent genelinde trafik yönetimini optimize etmek mümkün oluyor. Vatandaş açısından bakıldığında, günümüzde fiyatların oldukça yüksek olmasından dolayı özel araç satın almak zorlaştı. Ancak mobil uygulamalar veya çevrimiçi platformlar sayesinde kullanıcılar, tercih ettikleri sınıfta özel otomobillere kolay ve hızlı bir şekilde erişebiliyor, rezervasyon yapabiliyor ve ödemelerini gerçekleştirebiliyor. Böylece, büyük miktarlarda paraların özel otomobillere verilmesi yerine, talep anında kısa süreli kiralamalarla ihtiyacın karşılanması sağlanmış oluyor. Öte yandan, yakıt konusunda dışa bağımlı bir ülke olmamız sebebiyle ulaşımda verimliliği sağlayacak her uygulama ekonomik açıdan önemli. Ulaşım açısından dijital dönüşüm, kamuya, işletmeciye, vatandaşa, ekonomiye ve çevreye önemli katkılar sunuyor. Bu yüzden söz konusu sistemlerin yaygınlaştırılması konusundaki çalışmaların ve teşviklerin artması gerekiyor.”
U-ETDS ÖLÇÜLEBİLİRLİK VE GÜVENLİK SAĞLADI
Türkiye’nin ulaşımdaki dijital dönüşümde karnesinin iyi olduğunu belirten Dr. Kemal Karayormuk, şöyle konuştu: “Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi (U-ETDS), ilk olarak 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi, Karayolu Taşıma Yönetmeliği (KTY) ve 24.04.2019 tarih sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmeliği ile tanımlandı. Türkiye, bu sayede Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı sorumluluğunda olan karayolu yolcu ve yük trafiğini kim, ne taşıyor, neden taşıyor, nasıl taşıyor, ne zaman taşıyor sorularına anlık takip edilebilen bir sistemle yönetme imkanına kavuştu. Bazı paydaşlarca sert bulunan bir sistem olan bu dijital yapı, ölçülebilir olması nedeniyle bence çok değerli bir hizmet görüyor. Elbette geliştirilebilir ve daha pratik bir uygulamaya dönüştürülebilir. Ancak kamu, bu sayede ülkedeki karayolu yolcu ve yük trafiğini görebilir, politika üreterek stratejik bir üstünlüğe sahip olabilir. Yine ülkedeki yolcu ve yük trafiği veri analizleri ile yeni hat talepleri gibi konularda sektöre yön verecek kararlar alınabiliyor. Bu veri setinin kamu için yol yapımından trafik güvenliğine kadar çok önemli katkılar verdiğini düşünüyorum. Özellikle big datanın oluşmasıyla birlikte kamu yapay zeka algoritmalarıyla vizyoner bir mobiliteyi sağlayacaktır.”
11 Aralık 2023 Pazartesi
22 Kasım 2024 Cuma
22 Kasım 2024 Cuma
22 Kasım 2024 Cuma
22 Kasım 2024 Cuma
22 Kasım 2024 Cuma