ifindikci@degerdanismanlik.com.tr
İleri teknoloji ürünü dijital uygulamalar bir yandan hayatımızı hızlandırıp geliştirirken diğer yandan temel insani değerler alanında bir daralmaya neden oluyor. Yaşamın her alanında hızla yer almaya başlayan yapay zeka ürünü insansı robotların, insan ırkı adına bir gelecek kaygısına neden olduğu da açıktır.
Henüz tam olarak tanımadığımız, anlamadığımız insanın; düşünce, duygu ve davranış dünyasını yapay zeka uygulamalarıyla daha yakından tanımak mümkün mü acaba?
Bireyin zeka düzeyini, temel kişilik özelliklerini, psikolojik yatkınlıklarını, geçmişe dair takıntılarını ve benzeri karmaşık ruh hallerini yapay zeka ile daha yakından bilmeye yönelik çalışmaların çok çeşitli ve çok yönlü devam ettiğini görüyoruz. Özellikle insanı diğer canlılardan ayıran zeka alanındaki çalışmalar, klasik zeka kuramını tartışmalı hale getirdi.
YAPAY ZEKA ARAÇTI
Quantum fiziğinin değiştirdiği Newton fiziğinin sabit uzay yaklaşımına benzer olarak sabit zeka kuramı da değişmeye başladı. Zihinsel potansiyelin yaşananlardan hareketle her an gelişen, duygu ve davranışlardan etkilenerek dönüşen bir yapıda olduğunu biliyoruz artık. Ayrıca soyut zekanın duygusal ve moral (kalp zekası) zeka ile karşılıklı etkileşimde çoklu zekayı oluşturduğunu da biliyoruz.
Beyni oluşturan milyonlarca hücre (nöron) arasındaki ileti hızının sonucu olan hızlı ve derin düşünme ve davranış kalitesi, ileri zekaya işaret ediyor. Zihinsel potansiyelin düzeyi yanında bu potansiyelin her an değişen duygusal dünyamızdan ne şekilde etkilendiği de yapay zeka tarafından daha iyi anlaşılabilir.
Daha da önemlisi, beyin hücreleri arasındaki ileti hızı, karmaşık beyin dalgalarının aktivitelerinin anlaşılması, zeka-duygu etkileşimi, değişen ortamlarda verilen tepkilerin gerçek nedeni ve benzeri yüzlerce alanda yapay zeka algoritmalarından yararlanmak mümkün.
Böylece küçük yaşlardan itibaren bireyin; temel zihinsel potansiyelini, yeteneklerini, kişilik yatkınlıklarını, ilgi alanlarını ve ruhsal hastalık eğilimlerini daha somut verilerle öğrenebileceğiz. Yani yapay zeka ile gerçek zekayı daha yakından tanımamız mümkün olacak.
Yapay zekanın önemli bir kullanım alanı da klinik psikolojideki sanal gerçeklik uygulamalarıdır. Zira zeka ve kişilik testleri gibi insanı diğerlerinden ayıran somut verilere yönelik çalışmaların yanında klinik alanda da yapay zeka desteği giderek artıyor.
PSİKOTERAPİDE SANAL GERÇEKLİK
Bütün bu alanlarda yapay zeka tabanlı algoritmik modeller ve uygulamalar önemli gelişmelere zemin hazırlayabilir. Böylece yapay zeka uygulamalarında odak noktası olan irade ve karar konusu yanında ihmal edilen duygusal süreçlerdeki işleyişin ve travmaların atlatılmasına ilişkin önemli öğrenmeler de sağlanacak.
Psikolojik tedavinin psikoterapi sürecinde sanal gerçeklik uygulamaları önemli yararlar oluşturuyor. Psikolojik sorunları olan bireyin geçmiş yaşantıları ile yüzleşmesi, yapay zeka destekli sanal gerçeklik ortamları ile kısa sürede sağlanıyor. Çeşitli teknolojik aygıtlarla geçmişteki yaşantıya yakın algı ve görüntüler, gerçeğe yakın sanal senaryo ve simülasyon ortamlarında beyne, göze, kulağa ve bedene hissettirilerek bireyin geçmişiyle kolaylıkla yüzleşmesi sağlanabiliyor.
Bu şekilde bağımlılık, takıntı, kaygı bozukluğu, travma sonrası kaygı bozuklukları, anti sosyal davranış gibi sorunların çözümünde kısa sürede yol almak mümkün olacak. Ayrıca yapay zekanın birçok alanda olduğu gibi psikoloji alanında da kullanımıyla ilgili etik standart ve sınırların belirlenmesi çok önemli.
Yapay zeka psikolojisinin ciddi fayda sağlayacağı bir alan da dijital çağın kendisinin sebep olduğu psikolojik sorunlardır. Sanal ortamda işlenen suçlarla mücadele, siber istismar, sanal bağımlılık, veri güvenliği gibi konularda da yapay zeka uygulamalarından güçlü biçimde yararlanmak mümkün.
Sonuç olarak, yaşamı kolaylaştıracak bir araç olarak yapay zekadan yararlanmak gerekli. Egemen güçlerin insanı kopya ederek insanı aşan robot iddiasını bir kenara koyarsak yapay zekanın insanı daha yakından tanımaya, anlamaya yönelmesi ve insanın psikolojik sorunlarının çözümünde kullanılması gerekli ve önemli.
26 Şubat 2024 Pazartesi