Dr. Veysi  SEVİĞ

Dr. Veysi SEVİĞ

Diğer Yazıları

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 13’üncü maddesinin 1’inci fıkrasına 23.02.2017 tarihli ve 6824 sayılı Kanun’un 7’nci maddesi ile 01.04.2017’den itibaren uygulanmak üzere;

“Konut veya işyeri olarak inşa edilen binaların ilk tesliminde uygulanmak ve bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmek kaydıyla” Gelir Vergisi Kanunu’nun 3’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının 2 numaralı bendinde belirtilenler hariç olmak üzere; çalışma veya oturma izni olarak altı aydan daha fazla yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kanuni ve iş merkezi Türkiye’de olmayan ve bir işyeri ya da daimi temsilci vasıtasıyla Türkiye’de kazanç elde etmeyen kurumlara yapılan konut veya işyeri teslimleri,” Katma Değer Vergisi’nden istisna edilmiştir.

Ancak yukarıda öngörülen şartları taşımadığı halde bu istisnanın uygulandığının tespit edilmesi halinde zamanında tahsil edilmeyen veya vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden mükellef ile birlikte alıcı müteselsilen (birlikte) sorumlu tutulacaktır. Ayrıca istisna kapsamında teslim alınan konut veya iş yerinin bir yıl içerisinde elden çıkarılması halinde zamanında tahsil edilmeyen verginin Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 48’inci maddesine göre hesaplanan tecil faizi ile tapu işleminden önce elden çıkaran tarafından ödenmesi gerekmektedir.

Söz konusu maddenin uygulanmasında istisna kapsamına konut veya işyeri olarak inşa edilen binalar girmektedir. Ancak konut veya işyeri olarak inşa edilen binanın yapı ruhsatının bulunması ve alıcıların kullanımına hazır vaziyette fiilen teslim edilmesi zorunludur. Bu bağlamda kat irtifakı kurulabilen konut, dükkan, ofis, büro, rezidans, apart daire, devre mülk ve benzeri olarak tanımlanan konut veya işyerleri istisna kapsamında değerlendirilecektir.

İstisna uygulamasında, kat mülkiyeti kurulan konut veya işyerlerinin tesliminde fiili teslimin tevsiki (kanıtlanması) aranmayacaktır.

Diğer yandan bilindiği üzere Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 2’nci maddesinde teslimin, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu, bir malın iki veya daha fazla kimse tarafından zincirleme akit yapılmak suretiyle el değiştirmeksizin doğrudan son alıcıya devredilmesi halinde, son alıcıya kadar aradaki safhaların her birinin ayrı birer teslim sayılacağı hususu hüküm altına alınmıştır.

İstisna 01.04.2017’den itibaren uygulanmak üzere konut veya işyerini inşa eden mükelleflerin yapacakları ilk tesliminde uygulanacaktır. Bu bağlamda konut veya işyerinin inşa edenlerden satın alınarak bir başkasına satılması halinde yapılan konut veya işyeri teslimi ilk teslim olarak kabul edilmeyecek ve istisnadan yararlandırılmayacaktır.

İstisna;

  • Çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarına,
  • Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere,
  • Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de olmayan ve bir iş yeri ya da daimi temsilci vasıtasıyla Türkiye’de kazanç elde etmeyen kurumlara,

yapılacak konut veya işyeri teslimlerine uygulanacak olup resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları bu istisnadan yararlandırılmayacaktır.

Diğer yandan bu istisnadan yararlanma koşullarını taşıyan alıcıların, istisna kapsamında birden fazla konut veya işyeri almaları mümkündür.

Konut veya işyeri tesliminde KDV istisnasının uygulanabilmesi için bedelin en az yüzde 50’sinin satışa ilişkin faturanın düzenlendiği tarihten önce, kalan kısmının da en geç bir yıl içerisinde alıcı tarafından döviz olarak Türkiye’ye getirilerek satıcıya ödenmesi gerekmektedir.

Yurt dışında bulunan dövizin Türkiye’deki bir bankaya transfer edilmesi suretiyle getirilmesi esastır. Dövizin Türkiye’deki bankaya transfer edilmesi durumunda yapılan transfer işlemi banka dekontu ile kanıtlanacaktır. Ödemenin yurtdışındaki bankalar tarafından verilen kredi kartları ile yapılması mümkün olup, buna ilişkin dövizin Türkiye’ye getirildiği hususunun ilgili banka tarafından verilecek bir dekont veya yazı ile kanıtlanması da mümkündür.

Bu bağlamda yurt dışından döviz nakit olarak getirilebilir. Ancak Türkiye’ye nakit olarak getirilen dövizin gümrük idaresinden konuya ilişkin olarak alınacak belge ile kanıtlanması gerekmektedir.

23 Mayıs 2017 Salı