Dr. Veysi Seviğ
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10’uncu maddesinde vergiyi doğuran olayın hukuki şartları, vergiye tabi işlemlerin özelliklerine göre ayrı ayrı tayin ve tespit edilmiştir.
Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde vergiyi doğuran olay, mal teslimi veya hizmet ifasının yapıldığı anda meydana gelir.
Vergi alacağının zamanında kavranması ve güvence altına alınması amacıyla malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi halinde ise bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere vergiyi doğuran olay fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında meydana gelir.
Kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad (işin gereği) olan veya bu hususlarda mutabık (anlaşmalı) kalınan hallerde her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması anında vergiyi doğuran olay meydana gelmiş sayılır.
Komisyoncular vasıtasıyla (aracılığıyla) veya konsinyasyon(bedeli ödenmek koşuluyla emaneten gönderilen mala ait anlaşma) suretiyle mal satanlara (konsinyatöre) verildiği anda değil, malların komisyoncu veya konsinyatör tarafından alıcıya teslimi anında meydana gelir.
Malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde ise vergiyi doğuran olay, malın nakliyesine başlanması veya nakliyeci veya sürücüye tevdii (verme) anında meydana gelmiş sayılır.
Su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtım veya kullanımlarında bunların ilgili müesseselerce bedellerinin tahakkuk ettirilmesi (hesaplanması) ve tevdii (verilmesi) ile vergiyi doğuran olay meydana gelir.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 2/3 maddesi uyarınca su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri dağıtımlar mal teslimi belirlenmiştir. Ancak, bu tür malların teslimi önceden gerçekleştirildiği halde bu aşamada vergilendirilmesi mümkün olmadığından konuya ilişkin kanunun bu maddesine dayanılarak vergilendirme, bunların bedellerinin hesaplandığı anda yapılır. Ayrıca vergiyi doğuran olay, bu malların bedellerinin tahakkuk ettirildiği, yani bedelin hesaplanarak tahsil edilebilir hale geldiği anda meydana gelmiş sayılır. Bu mükelleflerin mal bedellerini tahsil edip etmemeleri, vergiyi doğuran olay açısından önemli değildir. Sonradan tahakkuk tutarlarında meydana gelebilecek değişiklikler, kanunun geçici 35’inci maddesi hükmüne göre düzeltilir.
İthalatta vergiyi doğuran olay, kanunun 10/1 maddesine göre, gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescil edildiği anda meydana gelir.
Arsa karşılığı inşaat işlerinde vergiyi doğuran olay, müteahhidin arsa payı karşılığı, konut, işyeri gibi bağımsız birimleri arsa sahibine teslimiyle gerçekleşir. Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi durumunda, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihte, müteahhide yapılan bu arsa payı teslimi nedeniyle düzenlenecek faturada, arsa payı karşılığı alınan bağımsız birimlerin Vergi Usul Kanunu’nun 267’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre belirlenen tutarı üzerinden Katma Değer Vergisi hesaplanır. Arsa sahibinin gerçek usulde mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde arızi faaliyet olarak arsasını bağımsız birimler karşılığında müteahhide tesliminde ise Katma Değer Vergisi uygulanmaz
Birden fazla vergilendirme dönemine yayılarak verilen hizmetlerde, hizmet bedelinin tamamının veya bir kısmının hizmet ifa edilmeden önce tahsil önce tahsil edilmesi halinde, fatura ve benzeri belge düzenlenmemiş olması koşuluyla Katma Değer Vergisi doğmaz. Öte yandan, bir vergilendirme döneminden fazla devam eden hizmetlerde, takvim yılının aylık dönemlerinden oluşan vergilendirme dönemleri itibarıyla Katma Değer Vergisi’nin hesaplanması ve verilecek hizmetlere ilişkin faturanın aylık ödeme tutarını belirterek tanzim edilmesi (düzenlenmesi)
gerekmektedir.
28 Mayıs 2021 Cuma