Giriş: 08.01.2018 - 00:00
Güncelleme: 21.10.2022 - 10:23
VEYSİ SEVİĞ

VEYSİ SEVİĞ

Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga (yürürlükten kaldırılmış) mükerrer 121’inci maddesinin başlığı; 6824 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi ile “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” olarak değiştirilmiş olup, içeriği yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme ile “Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere) bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin yüzde 5’i ödenmesi gereken gelir ve kurumlar vergisinden indirilecektir. “Ancak hesaplanan indirim tutarı her hal ve takdirde bir milyon Türk lirasından fazla olamayacaktır. İndirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerinde tahakkuk eden diğer vergilerden “mahsup” edilebilecektir. Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmeyecektir.

Gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı indirim tutarı ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edilecektir.

İndirim hakkından yararlanılabilinmesi için;

  • İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıl içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması
  • Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dahil) 1.000 (bin) Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,

Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde sayılan fiillerin işlenmemiş olması gerekmektedir.

Diğer yandan indirimden yararlanılabilmesi için mükelleflerin, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu beyannamenin ait olduğu yıldan önceki son iki yıla ilişkin olarak Maliye Bakanlığı’na bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken gelir ve kurumlar vergisi, katma değer vergisi, muhtasar gibi tüm vergi beyannamelerini kanuni süresi içerisinde vermiş ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerini de kanuni süresi içerisinde ödemiş olmaları gerekmektedir.

Ayrıca, kanuni süresi içerisinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak, kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler vergi indiriminden yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir. Ancak bu bağlamda indirimden yararlanılabilinmesi için bu beyannameler üzerinde tahakkuk eden vergilerin kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması gerekmektedir.

Diğer yandan her bir beyanname itibarıyla 10 TL’ye kadar yapılan eksik ödemeler kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması koşulunun ihlali anlamına gelmemektedir.

Mükelleflerin vergi indiriminden yararlanılabilmeleri için indirimin hesaplanacağı beyannamelerinin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıl içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması gerekmektedir. Söz konusu dönemler için haklarında ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunan mükellefler, tarhiyatın kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın indirimden yararlanamayacaklardır.

Ayrıca söz konusu dönemlere ilişkin olarak ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatların indirimin hesaplanacağı gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken süreden önce kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya Vergi Usul Kanunu’nun uzlaşma veya düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması ve diğer şartların da sağlanması koşuluyla vergi indiriminden yararlanılması mümkün olacaktır. Ancak, yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararları, uzlaşma ve düzeltme hükümleri ile kısmen ortadan kaldırılması durumunda ise indirimden yararlanılmayacaktır.