Bir önceki yazımızda da belirttiğimiz üzere Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun (III) sayılı listesinde;
*Kolalı gazozlar ve alkollü içkiler,
*Puro, sigarillo, sigara, nargile tütünü, enfiye veya çiğnemeye mahsus tütün gibi tütün mamulleri yer almaktadır.
Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinin (I) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca, (III) sayılı listedeki malları imal veya ithal edenler ile ÖTV uygulanmadan önce, müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler ÖTV mükellefidir.
(III) sayılı listedeki malların imalatçılarına ilişkin ÖTV mükellefiyeti; imalat faaliyetine başlamadan önce tesis ettirilir. Buna karşılık Vergi Usul Kanunu’nun 153. maddesi uyarınca ÖTV mükellefiyeti tesis ettiren mükellefler, ÖTV’ye tabi işlemlerini sona erdirmeleri nedeniyle ÖTV mükellefiyetlerinin sona erdirilmesini isteyebilirler. Bu istemin bir dilekçe ile yapılması gerekmektedir. Dilekçenin vergi dairesine verilmesi ile birlikte ilgili vergi dairesi tarafından başvuru sahibinin mükellefiyeti terkin edilir.
Ancak Vergi Usul Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca mükellefin ÖTV’ye ilişkin mükellefiyet kaydının terkin edilmesi, mükellefin işi bırakmadan önceki döneme ilişkin yükümlülüklerini ortadan kaldırmamaktadır. Bu bağlamda da mükellefiyet kaydının terkin isteminden sonra söz konusu faaliyetine devam etmesi halinde, hakkında yapılacak tespitlere göre cezalı vergi tarhiyatı yapılır. Söz konusu tespitler sırasında sahte belge düzenlenmesi ve kullanılması halinde ilgili mevzuat hükümleri uygulanır.
Diğer yandan ÖTV Tüketim Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinin (2) numaralı fıkrası kapsamında ÖTV mükellefinin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni ve iş merkezinin bulunmaması halinde verginin konusuna giren malları mükelleften teslim alanlar veya adına hareket edenler ÖTV’nin beyanı ve ödenmesiyle ilgili ödevlerin yerine getirilmemesinden mükellef gibi sorumlu olacaktır.
Ayrıca Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinin (3) fıkrası uyarınca yapılacak fiili veya kaydi envanter sırasında konuya ilişkin olarak kanuna ekli listedeki malları belgesiz olarak bulundurulduğunun tespiti halinde belgesiz mal bulunduranlara 10 (on) günlük süre verilir. Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde belgesi ibraz edilemeyen malın, tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan ÖTV alışını belgeleyemeyen mükellef adına re’sen tarh edilir. Bu bağlamda da tarh edilecek ÖTV, asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanan vergiden az olamayacaktır. Ayrıca yapılan tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanır.
Ancak bu kapsamda işlem yapılabilmesi için mükellefiyetin veya mükellefiyeti gerektirecek faaliyetin bulunması ve söz konusu malların belgesiz olarak bulundurulduğu hususunun fiili veya kaydi envanter neticesinde tespit edilmiş olması gerekmektedir. Örneğin perakende satış yapan ticari bir işletmede belgesiz olarak alkollü içki veya tütün mamulleri bulunduran bir işletme nezdinde durumun vergi denetim elemanları tarafından tutanakla tespiti gibi.
Diğer yandan belgesiz mal bulunduran mükelleflere bu malları satanlara, bu satışları ile ilgili vergi inceleme raporuna dayanılarak ÖTV tarhiyatı yapıldığı takdirde, bu kapsamda ayrıca alıcıdan ÖTV ve buna ilişkin ceza aranmayacaktır. Bu bağlamda da (III) sayılı liste kapsamındaki malların ithalatı, imal edenler tarafından teslimi ile ÖTV uygulanmadan önce müzayede yoluyla satış aşamaları ÖTV’ye tabi olduğundan belgesiz olarak bulundurulduğu tespit edilen malların söz konusu safhalarda vergilendirildiğinin tespiti halinde de bu uygulama kapsamında işlem tesis edilmemektedir.
Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (III) sayılı liste kapsamına giren malların ihracat teslimleri, kanunun 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentleri uyarınca;
* Teslimin yurt dışındaki müşteriye yapılması,
* Teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde ÖTV’den istisnadır. Dolayısıyla (III) sayılı liste kapsamındaki malların, imalatçıları tarafından yurt dışındaki müşterilere teslim edilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkması halinde bu teslim ÖTV’den müstesnadır.
“Yurt dışındaki müşteri” tabiri, ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezleri yurt dışında olan alıcılar ile yurt dışında bulunan bir işletmenin yurt dışında faaliyet gösteren şubelerini ifade eder.
31 Ağustos 2015 Pazartesi