Giriş: 13.12.2019 - 00:00
Güncelleme: 24.10.2022 - 14:05
VEYSİ SEVİĞ

VEYSİ SEVİĞ

Dr. Veysi Seviğ

7194 sayılı “Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”, 5 Aralık 2019 gün ve 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Söz konusu kanunun 24’üncü maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 160’ıncı maddesinden sonra gelmek üzere “160/A – mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak terkini” maddesine yer verilmiştir. Söz konusu madde gereği “Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler vergi incelemesine sevk” edilerek bunlar nezdinde yoklama yapılacaktır.

Yoklamayı müteakip Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayı ile mükellefiyet kaydı terkin edilecek ve bu durum mükellefe tebliğ edilecektir. Tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan asgari teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan toplam tutarın yüzde 10’u tutarında aynı maddede belirtilen türde teminat verilmesi ve tüm vergi borçlarının ödenmesi şartıyla mükellefiyet terkin tarihi itibarıyla yeniden tesis edilebilecektir. Mükellefiyetin terkin edildiği tarih ile yeniden tesis edildiği tarih aralığından verilmeyen beyanname ve bildirimler, yeniden tesise ilişkin yazının mükellefe tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde verilecek ve tahakkuk eden vergilerin aynı sürede ödenmesi gerekecektir.

Bu madde kapsamında mükellefiyeti terkin edilenler ve Vergi Usul Kanunu’nun 153/A maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtildiği şekilde bunlarla ilişkili olan kişilerin işe başlama bildiriminde bulunmaları halinde, bu kişiler hakkında mükellefiyet tesis edilebilmesi için işe başlama bildiriminde bulunanların ve mükellefiyet kaydı bu madde kapsamında terkin edilenlerin tüm vergi borçlarının ödenmiş olması, daha önce belirtilen şekilde teminat verilmiş olması zorunludur. Bu madde uyarınca teminat alınarak mükellefiyeti tesis edilenlerin düzenlemek zorunda oldukları fatura veya fatura yerine geçen belgelerden Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenenlerin, elektronik belge olarak düzenlenmesi zorunludur. Kağıt olarak düzenlenmesi halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılacak ve kayıtların tevsikinde (kanıtlanmasında) kullanılmayacaktır.

Mükellef hakkında yapılan inceleme sonucunda, mükellefin başka bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit olunursa, alınan teminat inceleme neticesinde doğan borçlar dahil vergi borçlarına mahsup edilerek artan tutar iade olunacaktır. Yapılan incelemede mükellefin başka bir ticari, zirai veya mesleki faaliyeti bulunduğu halde sahte belge düzenlediği tespit olunursa, mükellef hakkında 153/A maddesinin dördüncü fıkrası hükümleri çerçevesinde işlem yapılacaktır. Ancak daha önceden alınmış olan teminat sahte belge düzenleme fiili nedeniyle yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların kesinleşmesine kadar mükellefe iade edilmeyecektir. Yapılan inceleme sonucunda mükellefin sahte belge düzenlemediği tespit olunursa, alınan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla iade edilecektir.

Bu madde kapsamında alınan teminatların iadesinde 153/A maddesinin birinci fıkrası gereği, bu teminatların vergi borçlarına mahsubu ve eksilen teminatların tamamlatılmasında ise aynı maddenin dokuzuncu fıkrasına ilişkin hükümler uygulanacaktır.

Bu madde kapsamında elektronik belge düzenleme yükümlülüğü getirilen mükelleflere ilişkin bilgiler Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre duyurulacaktır. Bu kapsamda yapılan duyurular vergi mahremiyetinin ihlali sayılmayacaktır.