Dr. Veysi  SEVİĞ

Dr. Veysi SEVİĞ

Diğer Yazıları

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10’uncu maddesinde hükme bağlandığı üzere vergiyi doğuran olayın hukuki koşulları belirlenmiştir. Şöyle ki;

Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde vergiyi doğuran olay, mal teslimi veya hizmet ifasının yapıldığı anda meydana gelmektedir.

Vergi alacağının zamanında kavranması ve güvence altına alınması amacıyla malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi halinde ise bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere vergiyi doğuran olay fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında meydana gelmektedir.

Kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması anında vergiyi doğuran olay meydana gelmiş sayılmaktadır.

Komisyoncular aracılığı ile veya konsiyasyon suretiyle yapılan satışlarda vergiyi doğuran olay, malların satıcı tarafından komisyoncuya veya konsiyasyon suretiyle mal satanlara verildiği anda değil, malların komisyoncu veya konsiyatör tarafından alıcıya teslim edildiği tarihte meydana gelir.

Su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtımı veya kullanımlarında bunların ilgili müesseselerce bedellerinin tahakkuk ettirilmesi ile vergiyi doğuran olay meydana gelir.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 2/3’üncü maddesi uyarınca su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri dağıtımlar mal teslimi sayılmaktadır. Ancak bu tür malların teslimi önceden gerçekleştirildiği halde bu aşamada vergilendirilmesi mümkün olmadığından vergilendirme bunların bedellerinin hesaplandığı anda yapılmaktadır. Bu tür mükelleflerin mal bedellerini tahsil edip etmemeleri vergiyi doğuran olay açısından önem arz etmemektedir. Bilahare tahakkuk tutarlarında ortaya çıkan değişiklikler Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Matrah ve İndirim Miktarlarının Değişmesi’’ başlıklı maddesine göre düzeltilir.

İthalatta vergiyi doğuran olay gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başladığı, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescil edildiği anda meydana gelmektedir.

Birden fazla vergilendirme dönemine yayılarak verilen hizmetlerde, hizmet bedelinin tamamının veya bir kısmının hizmet ifa edilmeden önce tahsil edilmesi halinde fatura ve belge düzenlenmemiş olması koşuluyla Katma Değer Vergisi doğmamaktadır. Ancak buna karşılık bir vergilendirme döneminden fazla devam eden hizmetlerde takvim yılının aylık dönemlerinden oluşan vergilendirme dönemleri itibarıyla Katma Değer Vergisi’nin hesaplanması ve verilecek hizmetlere ilişkin faturanın aylık ödeme tutarı belirtilerek düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak belli bir vergilendirme döneminde beyan edilmesi gereken Katma Değer Vergisi matrahının toplam hizmet bedelinin, hizmetin ifa edileceği aylık sürelere bölünmesi suretiyle tespiti mümkündür.

Toplam bedel hizmet tamamlandığında alınsa dahi hizmetin gerçekleştiği vergilendirme dönemlerine isabet eden tutarın ilgili olduğu dönemde beyan edilmesi zorunludur. Bu durumda mevcut düzenlemeler çerçevesinde hizmet bedelinin tamamının hizmet ifasının sonunda beyan edilmesi mümkün değildir.

Bir vergilendirme döneminden fazla devam eden hizmetlerin taksitlere bağlanması halinde, kredi kartı ile yapılan ödemelerde, POS makinesi tarafından başlangıçta düzenlenen ve hizmet bedelinin tamamını kapsayan ödeme planını gösteren belge, ayrıca fatura veya benzeri belge düzenlenmemiş olması koşuluyla Katma Değer Vergisi hesaplanmasını gerektirmemektedir. Vergiyi doğuran olay, aylık taksit miktarının şirketin banka hesabına geçtiği tarihte değil, bir vergilendirme döneminde fazla devam eden hizmetler için takvim yılının aylık vergilendirme dönemleri itibariyle gerçekleşmiş sayılır.

Diğer yandan hakedişli işlemlerde,verilen hizmet nedeniyle elde edilen hakediş bedeli için hakedişin tahakkuk ettiğini belgeleyen kabul tutanağının düzenlendiği ve/veya hakediş raporunun onaylandığı tarihte vergiyi doğuran olay gerçekleşmektedir.

15 Mayıs 2017 Pazartesi