tatil-sepeti
Dr. Veysi  SEVİĞ

Dr. Veysi SEVİĞ

Diğer Yazıları

Gelir Vergisi Kanunu’nun 41’nci maddesi, ticari kazancın tespitinde gider kabul edilmeyen ödemeler sayılmak suretiyle belirlenmiş bulunmaktadır. Şöyle ki;

  • Teşebbüs (iş) sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar veya aynen aldıkları sair değerler,(işletmeden aynen yani maddi olarak alınan değerler emsal bedeli ile değerlenerek teşebbüs sahibinin çektiklerine aynen eklenerek işlem yapılır.)
  • Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar,
  • Teşebbüs sahibinin işletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler ,(6637 sayılı Kanunla getirilen Nakit Sermaye Artırımına yönelik teşvik hükümleri hariç),
  • Teşşebbüs sahibinin eşinin ve küçük çocuklarının işletmede cari hesap veya diğer şekillerdeki alacakları üzerinden yürütülen faizler,
  • Teşebbüs sahibinin eşi ve çocukları dışındaki akraba ilişkililiği dahil diğer ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyatlar üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunulması halinde, emsallere uygun bedel veya fiyatlar ile teşebbüs sahibince uygulanmış bedel veya fiyat arasındaki işletme aleyhine oluşan farklar işletmeden çekilmiş sayılmaktadır.
  • Teşebbüs sahibinin eşi, üstsoy ve altsoyu, üçüncü derece dahil yansoy ve kayın hısımları ile doğrudan veya dolaylı ortağı bulunduğu şirketler, bu şirketlerin ortakları, bu şirketlerin idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından kontrolü altında bulunan diğer şirketler ilişkili kişi sayılmaktadır.

Yukarıda belirtilen hükmün uygulanmasında imalat ve inşaat, kiralama ve kiraya verme, ödünç para alınması veya verilmesi, ücret, ikramiye ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler, her hal ve şartta mal veya hizmet alımı ya da satımı olarak değerlendirilir.

İşletmeden çekilmiş sayılan farklar, ilişkili kişi tarafından beyan edilmiş gelir veya kurumlar vergisi matrahının hesabında dikkate alınmış ise ilişkili kişinin vergilendirme işlemleri buna göre düzeltilir.

İlişkili kişiler ve bu kişilerle yapılan işlemler hakkında yukarıda yer almayan hususlar için Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13’ncü maddesinde yer alan “Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı” başlıklı hüküm uygulanır.

  • Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar,(Akitlerde (sözleşmelerde)) ceza şartı olarak derpiş edilen tazminatlar cezai mahiyette tazminat sayılmamaktadır.
  • Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin yüzde 50’si, (Bu giderler gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak gösterilemez)
  • Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz, uçak ve helikopter gibi hava taşıtları olan işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortismanları,
  • Kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kar payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının yüzde 10’unu aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan kısmı,

Belirlenecek oranı sektörler itibariyle farklılaştırmaya Bakanlar Kurulu, söz konusu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Mali Bakanlığı yetkili kılınmıştır.

  • Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo ve televizyon yayınlarından doğacak maddi ve manevi zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri.

Mevcut hükmün uygulanmasında, kollektif şirketlerin ortakları ile adi ve eshamlı komandit şirketlerin komandite ortakları teşebbüs sahibi sayılmaktadır.

  • TC Gelir İdaresi Başkanlığı, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü’nün 12.03.2015 gün ve 38418978-125(8-14/2)-284 sayılı özelgesinde de ifade edildiği üzere ‘Gider Vergileri Kanunu’nun 39’uncu maddesi hükmü gereğince özel iletişim vergisinin, bu verginin mükellefi olunup olunmadığına bakılmaksızın gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

31 Ocak 2016 Pazar