Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesi gereği olarak “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.
Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Ayrıca söz konusu madde gereği “Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracılığıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde itirazda bulunmamışsa söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.”
Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesi gereği olarak da “Bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki (kanıtlanması) mecburidir.”
Ticari yaşamda mal ve hizmet alımlarının varlığını ve değerini kanıtlayan belgelerin en önemlisi faturadır. Bu bağlamda ‘fatura’nın tanımı Vergi Usul Kanunu’nun 229. maddesinde yapılmış olup ‘satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen vesikaya ‘fatura’ denilmektedir.’
2017 yılında ticari faaliyette bulunanlar 900 TL’yi aşan alış ve satışları için fatura düzenlemekle yükümlü olup, bu miktarın altında kalsa bile karşı tarafın istemesi halinde fatura vermekle yükümlüdürler. Gerçekte fatura;
- Satılan mal veya yapılan bir iş karşılığında düzenlenir.
- Fatura bu bağlamda ticari nitelikte olup malın hak sahibini belirler.
- Şekil şartları Vergi Usul Kanunu’nda belirlenmiştir. (VUK, md. 230-231)
Diğer yandan;
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler;
- Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,
- Serbest meslek erbabına,
- Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara,
- Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,
- Vergiden muaf esnafa, sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek, bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.
Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş için fatura istemek ve almakla yükümlüdürler. Bu bağlamda da verilmesi ve alınması icabeden faturanın alınmaması halinde de 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren 210 TL’den aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya faturada düşük bedel gösterilmişse meblağ farkının yüzde 10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.
Fatura şekil şartı olan ticari nitelikte bir belge olup ticari yaşamda kullanılması zorunludur. Bu nedenlerle söz konusu belge ticari faaliyette bulunanlarca düzenlenir.
Fatura düzenlemek zorunda olanlar, müşterinin adı ve soyadı ile adına fatura düzenlenen kişinin (müşterinin) vergi dairesi ile hesap numarasının doğruluğundan sorumludur. Bu sorumluluk vergi mükellefiyeti olmayanların fatura üzerine yazdırdıkları adresi de kapsamaktadır. Bu bağlamda da ‘fatura’ düzenleyenin istemesi halinde; müşteri kimliğini ve vergi dairesi hesap numarasını gösterir belgeyi ibraz etmek zorundadır.
Diğer yandan Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10/b maddesi uyarınca “Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler” verilebilmektedir. Bu hüküm uygulamada sorun yaratmaktadır. Çünkü bazı hallerde taraflar arasında teslimin gerçekleşmemesi nedeniyle ortaya çıkan ve ‘satılan mal’ kavramından kaynaklanan ‘teslim’ olayının ispat yükümlülüğü hukuki uyuşmazlığın dayanağını oluşturmaktadır. Söz konusu faturaların düzenlenmesi aşamasında teslim konusunu oluşturan ‘emtia’nın hangi tarihte alıcıya teslim edileceğine dair fatura üzerine ‘şerh’ konulması alıcının hukukunu korumak açısından önem arz etmektedir.
Yanıltıcı belge düzenlenmesi nedeniyle ticari ilişkilerde geçmişte yaşanan sorunlar henüz yeterince giderilememiş olup Katma Değer Vergisi’nin 10/b maddesinin getireceği olumsuzlukların giderilmesine yönelik düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
27 Mart 2017 Pazartesi