Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 242. maddesinin 2 numaralı fıkrası ile Maliye Bakanlığı’na verilen yetkiye istinaden yayımlanan 397 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde anonim ve limited şirketlerin elektronik fatura oluşturmalarına, alıcısına iletmelerine, muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmelerine izin verilmiştir. Bu bağlamda söz konusu tebliğin 4. bölümünün 416 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile değiştirilmesi neticesinde ise Vergi Usul Kanunu’nun 232. maddesi kapsamında fatura düzenlemek zorunda olan mükelleflere (gerçek ve tüzel kişilere) belirli usul ve esaslar çerçevesinde elektronik fatura uygulamasından yararlanma hakkı tanınmıştır. Ayrıca 421 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile bazı mükellef gruplarına elektronik defter tutma ve elektronik fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu getirilmiştir.
Bununla birlikte Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 242. maddesi uyarınca elektronik bir belge niteliğinde olan elektronik faturanın taraflarca düzenlenmesi ve alınması zorunluluğu olup, Vergi Usul Kanunu’nda ve diğer vergi kanunlarında faturaya ilişkin olarak yer alan hükümler elektronik fatura için de geçerli kılınmıştır.
Vergi Ulusal Kanunu’nun 231. maddesinde, faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı, 353. maddesinin birinci bendinde ise fatura düzenlememe ve almama fiillerine kesilecek özel usulsüzlük cezası hükme bağlanmıştır.
Bu düzenlemeler çerçevesinde elektronik fatura düzenlenmesi gerektiği halde kağıt ortamında fatura düzenlenmiş olması, Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen ceza hükümlerinin uygulanmasını gerektirmekle birlikte, fatura içeriği mal teslimi veya hizmet ifasının yapılmadığı anlamına gelmeyeceğinden mal teslimi veya hizmetin ifa edilmemiş olması ile Katma Değer Vergisi açısından vergiyi doğuran olay gerçekleşmektedir. Ayrıca fatura içeriği mal teslimi veya hizmet ifasının kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile illiyet bağının bulunması, kazancın elde edilmesine yönelik bulunan ve karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş ve maliyete dahil edilecek mahiyette olmaması durumunda da faturaya konu tutarın kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi ve faturada gösterilen Katma Değer Vergisi’nin konuya ilişkin kanunun 29. maddesinde belirtilen şartları taşıması koşuluyla söz konusu Katma Değer Vergisi’nin indirim olarak dikkate alınması Vergi Usul Kanunu’nun üçüncü maddesi gereğidir.
Bu nedenle; vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esas olduğundan; gerçek bir işleme (mal teslimi veya hizmet ifasına) dayanan harcamaların elektronik ortamda düzenlenen fatura yerine kağıt ortamında düzenlenen fatura ile tevsik edilmesinin (kanıtlanmasının) Vergi Usul Kanunu’nda öngörülen cezai hükümlerin uygulanması haricinde safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmasına ve faturada gösterilen ve Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinde belirtilen şartları taşıyan Katma Değer Vergisi’nin indirimine engel olmadığı hususu kesin olup bu mevcut hukuki düzenlemenin özünden kaynaklanmaktadır.
Diğer yandan kağıt ortamında bir fatura düzenlenmiş olsa bile zorunluluk kapsamındaki mükelleflerin düzenlenmesi gereken asıl belge olan “e-fatura”nın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren 7 gün içinde düzenlenmemiş olması halinde veya söz konusu iletiyi herhangi bir şekilde almayanlara Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin birinci bendine göre özel usulsüzlük cezasının kesilmesi idarece öngörülmektedir. Kaldı ki, 421 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile kendilerine Maliye Bakanlığı tarafından elektronik fatura kullanma zorunluluğu getirilen mükellefler, fatura düzenlemeden önce muhatabın www.efatura.gov.tr internet adresinde yer alan kayıtlı kullanıcı listesine kayıtlı olup olmadığını kontrol ederek kayıtlı kullanıcı ise elektronik fatura, kayıtlı kullanıcı değilse kağıt fatura düzenleyeceklerdir.
20 Mart 2016 Pazar