Son zamanlarda artan terörizm, kurlarda ve faizlerde yükseliş sanki eşzamanda yapılan bilinçli bir operasyonun parçaları gibi görünüyor.

Dövizin yükselmesini gerektirecek ciddi bir gelişme sadece terörizm bacağında olsa da bu durum konusunda gösterilen kararlılık, Türkiye’nin kaosa sürüklenmesi konusunda çok ciddi bir etkisi olacağı beklentisi oluşturmamıştır.

Rating kuruluşları ise “sadece yatırım yapılabilir ülke gereklerinden bazıları zayıflamıştır” demek dışında ciddi bir açıklama yapmadılar. Son günlerde borsanın düşüşe direndiğini görsek de dövizdeki yukarı ivmelenmeyle pek de tutarlı bir hareket yapmıyor. Bu durumda önümüzdeki günlerde ya döviz düşecek ya da borsa düşecek. Bunu zaman göstereceğinden şimdilik bir şey demek zor.

Türkiye’de yeni hükümet kurulması çalışmaları devam ediyor. Siyasetin gereği herkes kendini erken seçim ihtimali nedeniyle B planına hazırlıyor.

REFORMLARA DEVAM

İstikrar için reformlara devam edebilecek güçlü bir hükümete ihtiyaç var. Bunun için de çalışmalar devam ediyor. Bu arada tırmanan terörizmin aynı döneme denk gelmesi ilginç.

Global ekonomiler krizden çıkmak için çabalarken, hele hele Çin’den olumlu sinyaller gelmezken Türkiye’nin riskini artıracak hareketlerden uzak durulması çok önemlidir. Aksi halde buzdağının altında herkesin kalabileceği unutulmamalıdır.

Son söz; şimdi kol kola girme ve karşılıklı olarak birbirimizi iyi anlama dönemindeyiz. Bu sınav hem ekonomi hem de demokrasi için verilecektir. Başarısızlıkta kazanan olmayacaktır

PİYASALARA GÜVEN MUHAFAZA EDİLMELİ

Dolar/TL 2.79 seviyelerinde yüksek tansiyonlu bir ortamda hareket ediyor. Euro/TL de aynı şekilde. Aralarında etkileşim ise Euro/USD paritesiyle sağlanıyor.

Ancak sonuç olarak sepet bazında TL değer kaybetmiş durumda. Faizler de tahvillere gelen satışlarla yükseldiğinden piyasalara güvenin muhafaza edilmesinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Aksi halde ekonomiyi canlandırmak için faiz düşürelim derken faiz yükselişleri yaşanması kaçınılmaz olabilir. Olumlu hedefler konulamaz, geleceğe yönelik beklentilerde umutlar pekiştirilemez ise ne büyüme ne istihdam ne de başarı 2015 yılında oluşamayacak.

04 Ağustos 2015 Salı