Son yapılan bir anket, Middlebury College öğrencilerinin yüzde 80’inden fazlasının üretken yapay zeka araçlarını ders çalışmalarında kullandığını ortaya koydu. Bu oran, ABD yetişkin nüfusu arasındaki yaklaşık yüzde 40’lık oranı ikiye katlayarak, tarihin en hızlı teknoloji benimseme oranlarından biri olarak kayıtlara geçti. ChatGPT’nin halka açılmasından iki yıl gibi kısa bir süre sonra elde edilen bu rakam, yükseköğretimde yaşanan dönüşümü gözler önüne seriyor.
ÖĞRENMEYİ ARTIRAN YAKLAŞIM
Araştırmacılar, öğrencilerin yapay zeka kullanımındaki motivasyonlarını detaylı olarak inceledi. Bulgulara göre, yapay zeka araçları genellikle kavramları açıklama, metin özetleme, yazılı işleri düzenleme ve programlama kodu oluşturma gibi akademik faaliyetlerde kullanılıyor. Öğrenciler bu araçları özellikle “isteğe bağlı öğretmen” olarak tanımlarken, acil soruları yanıtlamak ya da gece geç saatlerde ders çalışmak için destekleyici bir kaynak olarak görüyor.
Araştırmada yapay zeka kullanımları ‘öğrenmeyi artırma’ ve ‘otomasyon’ olarak ikiye ayrıldı. Öğrencilerin yüzde 61’i yapay zekayı derslerini anlamak için kullanırken, yüzde 42’si ise otomatik makale yazımı ve kod üretimi gibi görevler için tercih ediyor. Ancak, öğrenciler otomasyon amaçlı kullandıklarında bile bunu genellikle düşük riskli işler veya sınav dönemi gibi yoğun zamanlar için seçiyor.
GERÇEK KULLANIM NEYİ GÖSTERİYOR?
Araştırmacılar, öğrencilerin anketlerde gerçek kullanımlarını eksik veya fazla bildirip bildirmediklerini sorguladı. Bu sorunun yanıtını ise doğrudan yapay zeka platformu Claude AI’nın üniversite e-posta adreslerinden elde edilen kullanım verileriyle kıyaslayarak buldu. Sonuçlar, öğrencilerin yoğun biçimde teknik açıklamalar almak, pratik sorular oluşturmak ve materyal özetlemek için yapay zeka kullandığını doğruladı.
YASAKLAMAK YERİNE YÖNLENDİRME
Uzmanlar, öğrencilerin yapay zekayı yaygın olarak kullandığını, ancak asıl amacın derslerden kaçmak değil, öğrenmeyi artırmak olduğunu vurguluyor. “Yapay zeka ile her ödevde kopya çekiliyor” gibi abartılı haberlerin, gerçek tabloyu çarpıttığı ve yanlış politikalara yol açabileceği belirtiliyor.
Araştırmacılar, genel yasakların veya sınırsız kullanımın, eğitimde zararlı etkiler oluşturabileceğine dikkat çekiyor. Yasaklar, teknolojinin öğretici yönlerinden en çok faydalanan öğrencilere zarar verebilirken, kontrolsüz kullanım ise öğrenme yerine otomasyonu teşvik edebilir.
DOĞRU POLİTİKA ARAYIŞI
Sonuç olarak, üniversitelere tek tip yasaklar yerine, öğrencilerin faydalı yapay zeka kullanımlarını zararlı otomasyon uygulamalarından ayırmalarına yardımcı olacak dengeli politikalar geliştirmeleri tavsiye ediliyor. Araştırmacılar, bu alandaki etkilerin henüz tam olarak anlaşılmadığını, daha fazla veri ve sistematik araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
