istanbul-ticaret-gazetesi

Türkiye’nin doğal gaz ihracat potansiyeli özel sektörle artabilir: BOTAŞ öncülüğünde yeni dönem

Türkiye, yıllık 70-80 milyar metreküplük doğal gaz tedarik kapasitesi ve 10 milyar metreküpü aşan ihracat potansiyeliyle bölgesel enerji merkezine dönüşüyor. Uzmanlara göre, özel sektörün piyasaya etkin katılımı ihracat sürecini hızlandırabilir, rekabeti artırabilir ve enerji fiyatlarını dengeleyebilir.

Giriş: 13.12.2025 - 14:12
Güncelleme: 13.12.2025 - 14:12
Türkiye’nin doğal gaz ihracat potansiyeli özel sektörle artabilir: BOTAŞ öncülüğünde yeni dönem

Türkiye, 2 LNG terminali ve 3 yüzer depolama ve yeniden gazlaştırma ünitesi (FSRU) ile toplam 5 gazlaştırma tesisine sahip. Bu tesislerle günlük gazlaştırma kapasitesi 161 milyon metreküpe, ulusal şebeke giriş kapasitesi ise 495 milyon metreküpe ulaştı. Silivri ve Tuz Gölü depolama tesislerinin kapasitesi 6,3 milyar metreküp olurken, yerli üretimin de artırılması yönünde adımlar atılıyor.


TÜRKİYE’NİN İHRACAT KAPASİTESİ 10 MİLYAR METREKÜPE YAKLAŞTI

Genişleyen altyapı sayesinde Türkiye, Avrupa ve Suriye’ye doğal gaz ihraç ediyor. Yıllık 60 milyar metreküplük iç tüketimin ötesinde 70-80 milyar metreküp tedarik kapasitesine ulaşan sistem, yaklaşık 10 milyar metreküplük ihracat kapasitesi sunuyor.


“ÖZEL SEKTÖRÜN KATILIMI SÜRECİ HIZLANDIRIR”

Petrol ve Doğal Gaz Platformu Derneği (PETFORM) Genel Sekreteri Murat Kalay, Karadeniz Petrol ve Gaz Kongresi’nde yaptığı değerlendirmede fazla gazın ihracata yönlendirilmesiyle ek gelir sağlanacağını ve ithalat faturasının düşeceğini belirtti.


Kalay, “BOTAŞ kamu şirketi olarak daha kontrollü hareket ediyor ancak özel sektörün pratikliği ve girişimcilik kapasitesi bu süreci hızlandırabilir.” dedi. Mevzuat ve altyapı açısından tüm hazırlıklarını tamamlayan sektörün, piyasa tam olarak liberalleştiğinde rekabet gücünü göstereceğini vurguladı.


“BOTAŞ’IN YÜKÜNÜ PAYLAŞMAK PİYASAYI GÜÇLENDİRİR”

Kalay, ithalat hakkı olan firmaların bulunmasına rağmen tam liberalleşmenin gerçekleşmemesi nedeniyle özel sektörün piyasadaki payının sınırlı kaldığını söyledi. “BOTAŞ’ın omzundaki yükün dengeli dağıtılması, uzun vadede piyasanın doğru yapılanmasına katkı sağlar.” ifadesini kullandı.


TÜRKİYE BÖLGESEL ENERJİ MERKEZİNE DÖNÜYOR

Arz güvenliği konusunda sorun bulunmadığını belirten Kalay, mevcut boru hattı sözleşmeleri, LNG terminalleri ve yeraltı depolama tesisleriyle Türkiye’nin olağanüstü dönemleri dahi güvenli biçimde yönetebildiğini vurguladı.

“Bölge ülkeleri, arz güvenliklerini Türkiye ile kurdukları entegre sistemler üzerinden sağlıyor. Türkiye uygun maliyetli gazla hem kendi ihtiyacını karşılıyor hem de bölgeye alternatif bir kaynak sunuyor.” dedi.


SÜBVANSİYONDA YENİ MODEL ÖNERİSİ

Doğal gazda piyasanın sürdürülebilir şekilde işlemesi için kademeli sübvansiyon modeline geçilmesi gerektiğini savunan Kalay, “Gazın gazla rekabet etmesi gerekiyor. Sübvansiyon kademeli uygulanırsa piyasa daha aktif hale gelir, fiyatlar dengelenir.” dedi.


Ekonomik olarak güçlü tüketicilere maliyet bazlı fiyat uygulanmasının piyasayı daha sağlıklı hale getireceğini belirten Kalay, “Gerektiğinde ihtiyaç sahibi hanelerden hiç ücret alınmayabilir, ancak diğer kullanıcılar gerçek maliyet üzerinden faturalandırılmalıdır.” diye konuştu.


VERİMLİLİK VE TASARRUF İÇİN FİYAT ŞEFFAFLIĞI

Kalay, doğru fiyatlamayla enerji verimliliğinin de teşvik edileceğini vurgulayarak, “Ekonomik olarak kırılgan kesim dışındaki tüketicilere ürünü gerçek maliyetiyle sunmalıyız ki tasarruf bilinci yerleşsin.” değerlendirmesinde bulundu.