Türkiye, enerji üretiminde temiz kaynakların payını istikrarlı şekilde artırmaya devam ediyor. Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından yayımlanan Mayıs 2025 verilerine göre, ülkede üretilen toplam 27.5 teravatsaat (TWh) elektriğin yüzde 55.8’i yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildi. Bu oran, Türkiye’nin enerji dönüşümündeki kararlılığını ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine olan bağlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
EN ÇOK YATIRIM RÜZGARA
Hidroelektrik, rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle kaynaklarından elde edilen bu üretim, hem çevresel etkilerin azaltılması hem de enerji arz güvenliğinin sağlanması açısından kritik bir rol oynuyor. Mayıs ayında fosil yakıtlardan üretilen elektrik miktarı ise toplamın yüzde 44.2’sinde kaldı. Bu veri, Türkiye’nin enerji üretiminde kömür ve doğalgaz gibi kaynakların çeşitlendiğinin bir göstergesi.
TÜRKİYE'NİN TOPLAM KURULU GÜCÜ NE KADAR?
Türkiye’nin toplam kurulu gücü mayıs sonu itibarıyla yaklaşık 116 bin megavatı aşarken, bunun 70 bin megavata yakın kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanıyor. Bu durum, kurulu güç bakımından da yenilenebilir kaynakların ağırlığını artırdığını ve üretim oranlarıyla paralel bir seyir izlediğini ortaya koyuyor. Özellikle güneş ve rüzgar enerjisinde son iki yılda sağlanan yatırımlar, bu artışın temel belirleyicisi olarak öne çıkıyor.
İTHALAT AZALIYOR
Son beş yılda kurulu güce eklenen kapasitenin yaklaşık yüzde 85’i yenilenebilir kaynaklardan oluştu. Türkiye’nin güneş enerjisindeki kurulu gücü 2025 yılı itibarıyla 22 bin megavat sınırını aşarken, rüzgar enerjisinde 13 bin megavat seviyesine ulaşıldı. Hidroelektrik santraller ise toplam yenilenebilir kapasitenin yaklaşık yarısını oluşturmayı sürdürüyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve küresel enerji gözlem kuruluşları, Türkiye’nin bu eğilimini olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor. Özellikle enerji ithalatına yüksek bağımlılığı olan bir ülke olarak, yenilenebilir enerji kapasitesindeki artış sayesinde Türkiye hem dışa bağımlılığını azaltıyor hem de enerji faturasında milyarlarca dolarlık tasarruf sağlama potansiyeline kavuşuyor.
Mayıs ayındaki üretim oranı, Avrupa Birliği ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye’nin birçok ülkenin önünde olduğunu da gösteriyor. AB ortalamasında yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi yaklaşık yüzde 42 seviyesindeyken, Türkiye’nin bu oranı aşarak yüzde 55’in üzerine çıkması dikkat çekiyor. Danimarka, Almanya gibi ülkeler rüzgar ve güneş enerjisine dayalı modellerle yüksek oranlar yakalarken, Türkiye’nin ise kaynak çeşitliliği sayesinde dengeli bir üretim yapısı oluşturduğu görülüyor.
YENİLENEBİLİR ENERJİ HEDEFİ
Türkiye, 2030 hedeflerine doğru ilerlerken, enerji planlamasında yenilenebilir kaynaklara öncelik tanıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Ulusal Enerji Planı’nda da belirtildiği üzere, 2035 yılına kadar toplam kurulu gücün 190 bin megavata çıkarılması ve bunun en az yüzde 65’inin yenilenebilir kaynaklardan karşılanması öngörülüyor. Bu hedef doğrultusunda hem kamu hem özel sektör yatırımlarının devam etmesi bekleniyor.
Enerji dönüşümünün yalnızca üretim ayağında değil, iletim ve dağıtım altyapısında da desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor. Dalgalı üretim karakterine sahip olan güneş ve rüzgar santrallerinin sistemde daha etkin yer alabilmesi için hibrit santral projeleri, enerji depolama sistemleri ve akıllı şebeke yatırımları gündemin ilk sıralarında yer alıyor.
